Onlar, en zor anların, en büyük felaketlerin sessiz ve görünmez kahramanları. Depremlerle sarsıldığımızda, sellerle boğuştuğumuzda, tüm GSM hatları çöktüğünde, internet kesildiğinde ve modern iletişimin tüm kapıları kapandığında, onların cızırtılı ama hayat taşıyan sesleri umut olur. Türkiye'nin dört bir yanına yayılmış, bu işi tamamen gönüllülük esasıyla ve büyük bir tutkuyla yapan amatör telsizciler, yıllardır eksikliğini hissettikleri büyük bir buluşma için geri sayıma başladı. Bugüne kadar sadece gerçek afet ve acil durumlarda haberleşmedeki kritik rolleriyle tanıdığımız bu tutkunlar, bu kez hünerlerini ve teknik bilgilerini, Türkiye'de bir ilk olacak olan ulusal bir yarışmada sergileyecek. Bu, sadece bir hobi etkinliği değil, aynı zamanda ülkenin sivil savunma ve kriz anı haberleşme kapasitesinin de en büyük destekçisi olan bir topluluğun gövde gösterisi niteliği taşıyor.
Yıllardır beklenen o an: bir 'türk kıvılcımı' yakılıyor
Türkiye'deki binlerce lisanslı amatör telsiz operatörünü aynı frekansta bir araya getirecek olan bu tarihi organizasyonun adı: Türkiye HF (High Frequency) SSB (Single Sideband) Sesli Haberleşme Yarışması. Teknik terimlerin arkasında yatan anlam ise çok basit: Uzun mesafeli sesli haberleşme. Yani, telsizcilerin, ülkenin bir ucundan diğer ucuna, hatta yurt dışına, sadece kendi ekipmanlarını ve atmosferdeki radyo dalgalarını kullanarak seslerini duyurma sanatı.
Bu büyük organizasyonun fitilini ateşleyen isim ise, İzmir'de yaşayan ve 'TA3AUW' çağrı kodunu kullanan bir mühendis ve tutkulu bir amatör telsizci olan Osman Ercanlı. Yıllardır Türkiye'de, özellikle uzun mesafeli sesli haberleşme (HF SSB) alanında ulusal bir yarışmanın eksikliğini hisseden Ercanlı, bu boşluğu doldurmak ve topluluğu bir araya getirmek için kişisel bir girişimle bu dev organizasyonu hayata geçirdi. 23 Ağustos'ta çevrimiçi olarak gerçekleştirilecek olan yarışma hakkında konuşan Osman Ercanlı, duygularını ve hedefini şu sözlerle özetliyor: "Bu bir ilk Türk kıvılcımıdır. Yıllardır özlemini çektiğimiz bu yarışmayı başlatarak bir meşale yakmak istedim. İnanıyorum ki bu kıvılcım büyüyecek ve devamını tüm Türk amatör telsizcileri getirecek." Ercanlı'nın bu sözleri, yarışmanın sadece bir rekabetten ibaret olmadığını, aynı zamanda bir geleneği başlatma ve bu tutkuyu gelecek nesillere aktarma misyonu taşıdığını da gösteriyor.
Rekabetten öte bir buluşma: dostluklar pekişecek, tecrübeler paylaşılacak
Türkiye HF SSB Sesli Haberleşme Yarışması, adında "yarışma" kelimesi geçse de, aslında rekabetten çok daha derin anlamlar taşıyor. Bu organizasyon, Türkiye çapındaki amatör telsiz operatörleri için çok yönlü bir platform sunuyor:
-
Teknik Becerilerin Sergilenmesi: Katılımcılar, kurdukları istasyonların gücünü, anten sistemlerinin verimliliğini ve operatörlük becerilerini test etme imkanı bulacak. Bu, herkesin kendi ekipmanını ve bilgisini sınayacağı, dostane bir rekabet ortamı yaratacak.
-
Bilgi ve Tecrübe Paylaşımı: Yarışma sırasında ve sonrasında, operatörler birbirleriyle iletişim kurarak, kullandıkları teknikler, karşılaştıkları zorluklar ve buldukları çözümler hakkında bilgi alışverişinde bulunacak. Bu, tüm topluluğun kolektif bilgi birikiminin artmasını sağlayacak.
-
Dostluk ve Kardeşlik Ağının Güçlenmesi: Belki de en önemlisi, bu yarışma, ülkenin farklı şehirlerinde yaşayan ancak aynı tutkuyu paylaşan yüzlerce, hatta binlerce insanın tanışmasına ve aralarında kalıcı dostluklar kurmasına olanak tanıyacak. Hakkari'deki bir telsizcinin, Edirne'deki bir başka telsizciyle aynı frekansta buluşup sohbet etmesi, bu topluluğun ne kadar büyük ve birleştirici bir aile olduğunu gösterecek.
-
Afet Hazırlık Tatbikatı: Bu dostluk ağı, olası bir afet anında hayati önem taşıyor. Birbirini tanıyan, birbirinin çalışma tarzını bilen ve daha önce birlikte tatbikat yapmış bir amatör telsizci ağı, gerçek bir kriz anında çok daha koordineli ve etkili bir haberleşme sağlayabilir. Bu nedenle yarışma, aynı zamanda ülkenin sivil savunma gücüne hizmet eden, son derece önemli bir pratik tatbikat niteliğindedir.
Osman Ercanlı'nın da belirttiği gibi, bu etkinlik, "bizim ortak tutkumuzun ve birlikteliğimizin bir kutlaması olacak."
Neden bu kadar önemliler? kriz anında tek ses onlar
Amatör telsizciliğin neden bir hobiden çok daha fazlası olduğunu anlamak için, büyük doğal afetler sonrasında yaşananları hatırlamak yeterli. 1999 Gölcük ve 2023 Kahramanmaraş depremleri gibi büyük felaketlerde, tüm modern iletişim altyapısı (GSM şebekeleri, internet, sabit telefon hatları) dakikalar içinde çöktü. İşte tam o anda, elektrik kesintilerinden etkilenmeyen, kendi aküleri veya jeneratörleriyle saatlerce, hatta günlerce çalışabilen telsiz istasyonları devreye girdi.
Bu gönüllü operatörler, enkaz altından gelen yardım çağrılarını, kurtarma ekiplerinin acil ihtiyaçlarını, sahadaki koordinasyon bilgilerini ve ailelerin birbirlerine ulaşma çabalarını, resmi makamlara ve dünyaya duyuran tek ses oldu. Onların kurduğu bu alternatif haberleşme ağı sayesinde, sayısız hayat kurtarıldı ve kaosun ortasında bir düzen sağlanmaya çalışıldı. Tamamen gönüllülük esasına dayanan, hiçbir maddi karşılık beklemeyen bu insanlar, sahip oldukları teknik bilgi ve ekipmanı, en zor anlarda toplumun hizmetine sunarak, modern çağın isimsiz kahramanları oldular. İşte bu yarışma, bu kahramanların hem birbirleriyle tanışmasını hem de toplum tarafından daha iyi tanınmasını sağlayacak önemli bir fırsat.
Bu ilk "Türk kıvılcımının", önümüzdeki yıllarda daha da büyüyerek gelenekselleşmesi ve amatör telsizcilik ruhunu daha geniş kitlelere yayması bekleniyor. 23 Ağustos'ta, Türkiye'nin dört bir yanındaki evlerden, arabalardan ve tepelerden yükselecek olan cızırtılı anonslar, sadece bir yarışmanın değil, aynı zamanda birlikteliğin, dayanışmanın ve insanlığa hizmet tutkusunun da sesi olacak.