Türkiye ekonomisinin üretim cephesinde maliyet artışları hız kesmeden devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Eylül 2025 verilerine göre, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE), bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 26,59 oranında artış gösterdi. Bu veri, üreticinin malını üretirken katlandığı maliyetin ne denli yükseldiğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Aylık bazda ise endeksteki artış yüzde 2,52 olarak kayıtlara geçti. Üretimdeki bu maliyet baskısı, yakın gelecekte perakende fiyatlara ve dolayısıyla tüketici enflasyon rakamlarına yansıma potansiyeli taşıması nedeniyle piyasalar tarafından yakından izleniyor. On iki aylık ortalamalara bakıldığında ise artış oranı yüzde 25,83 seviyesinde gerçekleşti. Geçmiş yıllara kıyasla bir yavaşlama eğilimi görülse de, artış oranlarının hala yüksek seviyelerde seyretmesi ekonomik dengeler açısından önemini koruyor.
Sanayinin çarkları daha pahalı dönüyor
Sanayinin ana damarlarını oluşturan sektörlerdeki fiyat değişimleri, genel endeksteki artışın temel dinamiklerini oluşturuyor. Verilere göre sanayinin dört ana sektörünün tamamında yıllık bazda artış yaşandı. İmalat sektöründe yıllık artış yüzde 26,63 olarak gerçekleşirken, madencilik ve taş ocakçılığında bu oran yüzde 28,73'e ulaştı. Bu rakamlar, fabrikaların ve üretim tesislerinin hammadde, enerji ve iş gücü gibi temel girdilerde significant maliyet artışlarıyla karşı karşıya kaldığını gösteriyor. Elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yıllık artış yüzde 23,81 olurken, en çarpıcı yükseliş yüzde 55,03 ile su temini sektöründe kaydedildi. Bu rekor artış, suyun arıtılması ve dağıtılması maliyetlerindeki olağanüstü tırmanışa işaret ediyor ve faturalara yansıması bekleniyor.
Dayanıksız tüketim malları zam şampiyonu
Ana sanayi grupları bazında incelendiğinde, vatandaşın günlük yaşamında sıkça kullandığı ürünleri içeren dayanıksız tüketim mallarındaki artış dikkat çekiyor. Yıllık bazda dayanıksız tüketim malları yüzde 33,21'lik bir artışla zam şampiyonu oldu. Bu grup içerisinde yer alan gıda ve temizlik ürünleri gibi temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat artışları, hane halkı bütçesini doğrudan etkiliyor. Dayanıklı tüketim mallarında, yani beyaz eşya ve mobilya gibi ürünlerde ise yıllık artış yüzde 31,62 olarak ölçüldü. Enerji fiyatlarındaki yüzde 25,17'lik ve sermaye mallarındaki yüzde 26,62'lik artışlar da üretimin her aşamasında maliyet baskısının devam ettiğini teyit ediyor.
Aylık bazda gıda ve giyim öne çıkıyor
Eylül ayına özel olarak bakıldığında, imalat sektöründeki aylık artışın yüzde 2,79 olduğu görülüyor. Bu dönemde en dikkat çekici gelişme, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımı sektöründe yaşanan yüzde 0,05'lik cüzi düşüş oldu. Ancak bu düşüş, genel tabloyu değiştirmeye yetmedi. Aylık bazda ana sanayi gruplarında en yüksek artış, yüzde 5,07 ile yine dayanıksız tüketim mallarında yaşandı. Bu artışın arkasındaki ana itici güçlerin başında yüzde 6,97 ile gıda ürünleri ve yüzde 6,59 ile giyim eşyası geldi. Bu veriler, sonbahar ve kış aylarına girerken gıda ve giyim harcamalarının aile bütçesindeki yükünü daha da artıracağına işaret ediyor.