GENEL

Usulsüz istihdam milyonluk borç: DEÜ'nün kooperatifi Sayıştay'ın radarında!

Dokuz Eylül Üniversitesi'ne ait kooperatifin milyonlarca liralık birikmiş kira borcu, bu kooperatif üzerinden maaş alan personelin Rektörlük Özel Kalemi gibi kritik birimlerde usulsüz çalıştırılması, Sağlık Bakanlığı'ndan yetkisiz bir şekilde "tıbbi danışmanlık" adı altında fahiş ücretler alınması ve yüzlerce hekimin zorunlu mesleki sigortasının yapılmaması gibi bulgular, üniversite yönetiminin kamu kaynaklarını kullanmadaki ciddiyetsizliğini gözler önüne serdi.

Abone Ol

Sayıştay denetçilerinin Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) 2024 yılı denetim raporunda ortaya çıkardığı bulgular arasında en dikkat çekici olanı, üniversitenin %99,88'ine sahip olduğu "Sınırlı Sorumlu Dokuz Eylül Eğitim, Öğretim, Bilimsel Araştırma, Proje ve İşletme Kooperatifi" ile olan çarpık ilişkisi oldu. Rapora göre, üniversite yönetimi, kendi iştiraki olan bu kooperatifin milyonlarca liralık borcuna göz yumdu. Denetçiler, üniversiteye ait 21 adet kantin, kafeterya gibi taşınmazın kiralandığı kooperatifin, 2024 yılı sonu itibarıyla birikmiş kira, elektrik, su, gecikme zammı ve KDV dahil olmak üzere üniversiteye tam 5 milyon 709 bin TL borcu olduğunu tespit etti. Kira sözleşmelerinde borcun zamanında ödenmemesi halinde icra takibi ve fesih gibi yaptırımların açıkça belirtilmesine rağmen, üniversite yönetiminin bu devasa kamu alacağının tahsili için gerekli adımları zamanında ve etkin bir şekilde atmadığı anlaşıldı.

Ancak kooperatifle ilgili skandal, sadece birikmiş borçlarla sınırlı değil. Rapordaki en vahim tespit, maaşları bu kooperatif tarafından ödenen 12 kişinin, üniversitenin Rektörlük Özel Kalemi gibi en mahrem ve stratejik birimlerinde fiilen çalıştırılıyor olması oldu. Devlet memurlarının istihdam şekillerini ve şartlarını düzenleyen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nu açıkça ihlal eden bu uygulama, adeta üniversite içinde "paralel bir istihdam" yapısı kurulduğunu gözler önüne serdi. Sayıştay, aranan kriterlere sahip olup olmadığı belli olmayan bu kişilerin, devlet memurları eliyle yapılması gereken işlerde çalıştırılmasının devlet personel rejimini olumsuz etkilediğini ve kabul edilemez olduğunu vurguladı. Üniversite yönetimi, Sayıştay'a verdiği cevapta borçlar için icra takibi başlatıldığını ve usulsüz çalıştırılan personel sayısının kademeli olarak azaltıldığını belirtse de, Sayıştay bu uygulamanın tamamen sonlandırılması gerektiğini net bir şekilde ifade etti.

Hastanede kanunsuz 'tıbbi danışmanlık' oyunu: bakanlık tarifesinin 10 katı ücret

DEÜ Döner Sermaye İşletmesi, özellikle de Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ndeki uygulamalar, rapordaki bir diğer kara delik olarak öne çıktı. Denetçiler, hastanenin, Sağlık Bakanlığı'ndan herhangi bir yetki almamasına rağmen "Tıbbi Danışmanlık" adı altında uzaktan sağlık hizmeti verdiğini ve bu hizmet için fahiş ücretler talep ettiğini tespit etti. Rapora göre, üniversite, 20 dakikalık bir online danışmanlık hizmeti için hastalardan 3.000 TL gibi bir ücret aldı. Oysa Sağlık Bakanlığı'nın "uzaktan hasta değerlendirme" hizmeti için belirlediği resmi tarife sadece 300 TL idi. Yani üniversite, bakanlık tarifesinin tam 10 katı bir ücretle, yetkisi olmayan bir hizmeti hastalara sunmuş oldu.

Sayıştay, bu durumun sadece fahiş fiyatlandırma açısından değil, birçok yönden kanuna aykırı olduğunu belirtti. İlk olarak, Sağlık Bakanlığı'nın ilgili düzenlemesinde, uzaktan sağlık hizmeti verebilecek kurumlar arasında üniversite hastanelerinin yer almadığı vurgulandı. İkinci olarak, üniversitenin bu hizmetten elde ettiği geliri, mevcut ek ödeme mevzuatının dışına çıkarak, kendi belirlediği kurallarla personele dağıttığı, bunun da hukuka aykırılık teşkil ettiği ifade edildi. Üçüncü ve en önemli usulsüzlük ise, bu hizmet karşılığında yapılan tahsilatın, üniversite adına tahsilat yapma yetkisi olmayan aracı bir firma kanalıyla yapılması oldu. Bu durum, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun "yetkisiz tahsilat yapılamaz" hükmünün açık bir ihlali olarak kayıtlara geçti. Üniversite yönetimi, gelen eleştiriler üzerine bu hizmeti sonlandırdığını belirtse de, Sayıştay raporuyla yapılan usulsüzlük tescillenmiş oldu.

Yüzlerce hekim sigortasız, hastalar riske atılmış

Sayıştay raporunda, DEÜ Hastanesi'ndeki hekimlerin "Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası" yaptırmadığına dair bulgu, hem hastalar hem de kurum için ne kadar büyük bir risk alındığını gözler önüne serdi. Denetçiler, 2024 yılında hastanede sigorta yaptırmakla yükümlü olan 929 tabip, diş tabibi ve uzmandan 888'inin geçerli bir sigorta poliçesi yaptırdığına dair herhangi bir kanıtlayıcı belge sunamadığını tespit etti. Yani, hastanede görev yapan hekimlerin %95'inden fazlasının, olası bir tıbbi hata durumunda hastaların zararını karşılayacak olan bu zorunlu sigortayı yaptırmadığı anlaşıldı.

1219 sayılı kanuna göre bu sigortayı yaptırmayan personele mülki idare amirince para cezası verilmesi gerekiyor. Ayrıca, sigorta priminin yarısının döner sermayeden ödenmesi gerekirken, bu ödemelerin yapılmaması, takibin de eksik olduğunu gösteriyor. Üniversite yönetimi, takiplerin yapıldığını ancak bazı personelin bildirimde bulunmadığını belirtse de, Sayıştay bu durumun kabul edilemez olduğunu ve hem hastaların hem de kurumun olası bir tazminat davasında korunması için bu sigortanın eksiksiz bir şekilde yaptırılmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.

Diğer usulsüzlükler: atıl birimler, uzun vadeli ödemeler ve kooperatif rantı

Rapor, üniversitedeki mali disiplinsizliklerin bunlarla sınırlı kalmadığını da ortaya koydu.

  • Atıl Döner Sermaye Birimleri: Üniversite döner sermaye işletmesine bağlı 33 birimden yedisinin 2024 yılında hiçbir faaliyette bulunmadığı, bir birimin ise gelirlerinin giderlerini karşılayamayarak zarar ettiği tespit edildi. Sayıştay, bu birimlerin ya faaliyete geçirilmesini ya da kapatılmasını istedi.

  • Rekabeti Engelleyen İhale Şartları: Üniversite hastanesinin yaptığı mal alım ihalelerinde, ödemelerin "180 gün içinde" gibi çok uzun vadelerle yapılacağına dair hükümlerin sözleşmelere eklendiği görüldü. Sayıştay, bu durumun ihalelere katılımı kısıtladığını, rekabeti engellediğini ve tekliflerin daha yüksek olmasına neden olarak kamu zararına yol açtığını belirtti.

  • Diş Hekimliğinde Kooperatif Rantı: Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nde tedavi gören hastaların ihtiyaç duyduğu malzemelerin, Döner Sermaye İşletmesi yerine, üniversitenin kooperatifi üzerinden satıldığı ortaya çıktı. Kooperatifin bu satışlardan 2024 yılında 2 milyon 854 bin TL gelir elde ettiği, bu gelirin aslında Döner Sermaye hesaplarına girmesi gerekirken kooperatife bırakıldığı tespit edildi.

  • Kayıtdışı Taşınmazlar: Üniversitenin mülkiyetinde olan ancak Teknopark ve Milli Eğitim Bakanlığı gibi kurumlara tahsis edilen, değeri 917 milyon TL'yi aşan devasa taşınmazların mali tablolarda hiç yer almadığı belirlendi. Bu durum, üniversitenin bilançosunun gerçeği yansıtmadığını ortaya koydu.

Tüm bu bulgular, Dokuz Eylül Üniversitesi'nin 2024 yılında ciddi bir mali denetim ve yönetim zafiyeti içinde olduğunu, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmadığını, mevzuatın birçok noktada sistematik olarak ihlal edildiğini açıkça gösteriyor.