90'lı yıllara kadar çeyrek asır boyunca İzmir'de sporun kalbi Atatürk Stadı'nda atardı.
Atletizm, salon atletizm, boks, tekvando, masa tenisi gibi birçok amatör branşın yanında futbolda da Alsancak ile birlikte İzmir'in yükünü omuzlardı kadim stadyum.
Hatta bir ara A Milli Takım'ın uğurlu stadıydı.
Yıllar geçti, teknolojinin gerisinde kaldı ve böyle olunca köreldi ve 'nöbetçi stadyum' durumuna geldi.
Alsancak Mustafa Denizli Stadı bakıma alınınca İzmir takımları bir kez daha rotayı Halkapınar'a çevirdi bu hafta.
Cumartesi Altay-Söke 1970, pazar da İzmir Çoruhluspor-Karşıyaka maçlarındaydım.
Öncelikle stadı beklediğimin çok ötesinde iyi bulduğumu belirtmek isterim.
Tesis amirini ve personelini kutlarım.
Gelelim karşılaşmalara.
Karşıyaka'yı yeni teknik direktörü ve değişen çehresi ile çok beğendim.
Kaf Kaf daha geniş bir yorumu hak ettiği için, bugünlük bir 'es' verip diğerlerine değinelim.
Her ne kadar 4 farklı kaybetse de Çoruhlu bir mücadele ortaya koydu.
Bu hafta göreve gelen Levent Eriş hocam takımı toparlayabilir diye düşünüyorum.
Peki ya Altay. Asırlık Çınar Altay.
Bu sezon ilkkez canlı izlediğim siyah-beyazlıların içinde bulunduğu aciz durum yüreğimi parçaladı.
Kimsenin kalbini kırmak istemem ama ben profesyonel liglerde Altay'dan daha kötü oynayan başka bir ekip olduğunu düşünmüyorum.
Şimdi tek tek oyuncu adı yazmaya gerek yok ama bu takımda maalesef 7-8 yıl önce vedalaşılması gereken en az 4-5 isme halâ 'kurtarıcı' gözüyle bakılıyor.
Mesela dikkatimi çekti; konuk ekip oyuncularının Altay ceza alanında cirit attığı hemen her atakta ev sahibi takımın 6 numarası orta sahanın oralardan pozisyonları izliyordu.
Daha birçok tatsız örnek var ama bu bile yeterli sanırım.
Geçmişte alt yapısından Süper Ligi sallayan oyuncular çıkaran bu kulübün birkaç yıldır umut bağladığı gençleri bırakın aşama kaydetmeyi sürekli geri gidiyor.
Kulübün bir futbol aklı olmadığı, başta teknik adam seçimleri ve siyah-beyazlı ekibin sahadaki duruşundan o kadar belli ki zaten.
Her ne kadar teyit edilmiş bilgi olmasa da takım içinde bazı sıkıntılar yaşandığı da kulübe yakın isimler tarafından dile getiriliyor.
Zaten Altay'da yıllardır aynı şeyler yapılmasına rağmen farklı sonuçlar beklenmesi de çok şaşırtıcı değil mi?
Toparlayacak olursak; bu zihniyet ile devam edilirse, bırakın 3. Ligi, BAL'da bile tutunmak imkansız gibi geliyor bana.
O zaman ne yapmanız lazım?
Kartacalı Komutan Hannibal Barca gibi "Ya bir yol bulacağız ya da bir yol yapacağız" diyeceksiniz.