İZMİR GÜNCEL

Yağmur yağsa da su kesintileri devam edebilir!

Prof. Dr. Doğan Yaşar İzmir’de kuraklık sebebiyle süren su kesintilerinin yağmur yağmasına rağmen devam edebileceğini söyledi. Mevcut yağışların Tahtalı Barajı’nı doldurmaya yetmeyeceğini ve erken sevinmemek gerektiğini kaydetti.

Abone Ol

Fevzi Efe Sekitmez // İzmir’de son haftalarda yaşanan su kesintileri, beklenen yağışlara rağmen sona ermeyebilir. Ege Üniversitesi öğretim üyesi ve iklim bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, kentte devam eden kuraklık nedeniyle barajların doluluk oranının kritik seviyede olduğuna dikkat çekerek, “Yağmur yağması iyi ama erken sevinmeyelim. Barajlar dolmaz” dedi.

Yaşar, özellikle kentin ana su kaynağı olan Tahtalı Barajı’nda suyun yüzde 3’e kadar düştüğünü belirterek, İzmir’in kasım sonuna kadar ortalamanın altında yağış alacağını, ciddi artışın ancak aralık ve nisan arasında mümkün olabileceğini söyledi. “2026 yılında sert ve yoğun yağışlar bekliyorum. O zamana kadar önlem almamız şart” diyen Yaşar, tarımsal sulama ve yeraltı su kaynaklarının aşırı kullanımının sorunun asıl kaynağı olduğunun altını çizdi.

‘ERKEN SEVİNMEYELİM: BARJLAR DOLMAZ!’

Mevut yağış ile İzmir’in yaşadığı kuraklığın son bulmayacağını ifade eden Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Yağmurun yağması iyi ancak barajlar dolmaz. Barajlar son 4 yılda hep Aralık’ın 15’inden sonra yükselmeye başlamıştır. Etrafındaki kurak yeri doyurması. Toprağın doyurması lazım. Bir buçuk iki ay sürer. Şu anda bu sene kasıma kadar zaten yağışlar ortalamanın altında olacak gibi. Kasım sonuna kadar La Nina var dedi. Yağışların ortalamanın altında olması bekleniyor. Ekim 43 kilogramdır. Ortalamanın altında yapacak. Aralık’tan sonra güzel yağışlar bekliyorum. Tahtalı yüzde 20 doldurursa iyidir. Tahtalı ‘da yüzde 3 su kaldı. Yağmur gelince hemen seviniyoruz ama daha 2026 yılına kadar beklememiz lazım. 2026 yılında sert sıkı bir yağış olacak. Yüzde 25 olursa muhteşem ötesi olur. Ona göre bir önlem almamız lazım” dedi.

‘KÜRESEL ISINMAYLA ALAKASI YOK BİZ YAPTIK’

Tarımsal üretimde su kullanımının önemine ve vahşi sulamanın yol açtığı sorunlara dikkat çeken Yaşar, şunları söyledi;

“Su kesintilerine devam edilebilir. Bizim çeşme sularımız önemli değil. Asıl sorun tarım. İzmir dünyada da tarımda önemli bir yerdir. Bunun için su lazım. Tarladaki ürüne zamanında suyu vermezsen yandık. Küresel ısınmayla alakası yok. Yanlış tarımsal sulamalar yüzünden oluyor bunlar. Artık obruklar oluşmaya başladı. İlk defa tarım bakanlığı mısırı yasakladı. Göller bölgesi çöller bölgesi oldu. Elma çok çok su isteyen bir bitki. Zaten Konya ovasında buğday yerine şeker pancarı açtılar. Konya ovasında su yok en çok su isteyen bitkiyi yetiştiriyorsun. Yeraltının ana kaynağını göller oluşturuyor. O kadar biz çok çekiyoruz ki. Aldığımızdan fazla çekiyoruz. Küçük Menderes havzasında 750 milyon metreküp su toprağın altına geçer. Biz bir milyar su çekiyoruz. “

‘SUYU BİLİMSEL OLARAK KULLANMALIYIZ’

“Enerji artışı ve sanayi artışı sebebiyle su kullanımı çok yüksek seviyelerde. Biz İzmir olarak 350 bin metreküp yeraltı suyu çekiyoruz. 500 Binden fazlası denize veriliyor. Gri suyu tarıma kazandırmak lazım. Deniz suyuna benzemez. Çiğli’de denize dökülen suyun tarıma kazandırılması lazım. En pahalı suyu İzmir kullanıyor çünkü suyumuzun büyük bölümünü yeraltından çekiyoruz. Bu çok masraflı bir şey. 450 metreden su çekiyoruz. Bizim suyu bilimsel olarak kullanmamız şart.”