Biz de Türk Futbolunu geliştireceğiz diye bağrınıp duralım. Geçen hafta ilk maçları oynanan Süper Lig ve TFF 1. Ligde gördüğümüz tablo, Türk Futbolu yerine Türkiye profesyonel futbol liglerindeki yabancı futbolcuları geliştirme tablosudur. Hem maddi, hem de manevi açıdan…
Üzülerek gördüm ki Göztepe de ilk maçına 12 yabancı ile başladı. Daha üzücü olanı da bu 12 yabancının 10’unun ilk on bir oynamasıydı. Kendisine çok saygı duyduğum Göztepe Başkanı Sayın Sepil’in bu konudaki açıklamaları daha da üzücüydü. “Ülkemizde ne yazık ki futbolcu yetişmiyor” !
Nasıl yetişsin ki? 19’u ya da 20’sindeki gence yer vermez, dikkate almazsan… Ben olsam ben de yetişmem. Kaldı ki 17’si, 18’i…
Sonra ben, Göztepe’de Halil’i, taraftarın “Göztepe’nin çocuğu Halil Akbunar” şeklinde kendini paraladığı Halil’i ne zaman izleyeceğim? Böyle giderse, geçmiş görüntüler ile avunur dururum artık!
Ellerinizden öper, iki oğlum var; 10 ve 12 yaşlarında… 8 yaşlarından beri bir amatör futbol takımının altyapılarındalar. Küçüğü kaleci, büyüğü ise sağ açık ya da santrafor olmak istiyor. O kadar hevesliler ki, inanın, abartmıyorum neredeyse bir antrenman bile kaçırmıyorlar. Bu sorumluluk hisleri beni ziyadesi ile mutlu ve memnun etse de… Özellikle büyük oğlum futbolcu olacağım da futbolcu olacağım diye tutturmuş durumda…
Şimdi ben nasıl diyeyim yavrularıma “oğlum, bırakın bu top işlerini, bizim ülkemizde ne yazık ki futbolcu yetişmiyor. Sizlere inanıyorum da, yetişseniz bile nasılsa sizi oynatmayacaklar” diye?