YAŞAM

Yıllardır gençlik iksiri sanılıyordu, meğer ömrü kısaltıyormuş

A, E, C vitamini, koenzim Q10, beta-karoten ve asetil-sistein gibi takviyeler yıllardır gençleştiriyor, bağışıklığı güçlendiriyor diye tüketilirken çarpıcı araştırmalar tam tersini söylüyor. Prof. Dr. Şevket Özkaya, son 20 yılın bilimsel verilerinin bu ürünlerin ölüm riskini artırabileceğini ortaya koyduğunu açıkladı.

Abone Ol

Modern yaşamın stresi, hızlı tüketim alışkanlıkları ve beslenme düzensizlikleri nedeniyle milyonlarca kişi yıllardır vitamin ve antioksidan takviyelerine yöneliyor. Özellikle yaşlanmayı geciktirdiği düşünülen antioksidan ürünler, genç kalmak isteyenlerin ilk tercihlerinden biri haline geldi. Ancak Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, bu inancın bilimsel temeli olmadığını ve hatta bazı durumlarda hayati risk barındırdığını söyledi.

Özkaya’ya göre yapılan kapsamlı klinik çalışmalar, antioksidanların insan vücudunda beklenen etkiyi yaratmadığını, aksine belirli vitaminlerde ölüm oranını artırdığını ortaya koyuyor. Bu bulgular, özellikle takviyeleri gelişigüzel tüketen sağlıklı bireyler için önemli bir uyarı niteliği taşıyor.

Araştırmalar ne diyor? Ölüm riski daha yüksek

Son 20 yılda yayınlanan geniş kapsamlı bilimsel çalışmalar, antioksidanlar konusunda çarpıcı sonuçlara işaret ediyor. The Journal of the American Medical Association (JAMA) dergisinde yer alan meta-analiz ise tabloyu net şekilde ortaya koyuyor.

Prof. Dr. Özkaya araştırmayı şöyle özetliyor:

  • Beta-karoten, A, C, E vitamini ve selenyum takviyeleri incelendi.

  • Takviye kullanan grupta ölüm riski plasebo alanlara göre yüzde 4 daha yüksek bulundu.

  • Özellikle beta-karoten, E vitamini ve yüksek doz A vitamini ölüm oranını daha da yükseltti.

  • C vitamini ve selen­yum için ise hem yaşam süresini uzattığına hem de koruyucu olduğuna dair hiçbir kanıt ortaya konulmadı.

Bu sonuçlar, uzun yıllardır “gençleştiriyor” denilerek kullanılan birçok takviyenin gerçekte fayda sağlamadığını, hatta belirli kombinasyonlarda zararlı olabileceğini gösteriyor.

E vitamini prostat kanseri riskini artırabilir

Özkaya’nın aktardığı bir diğer kritik bulgu ise E vitamini takviyeleriyle ilgili. Bilimsel çalışmalara göre yüksek doz E vitamini alan erkeklerde prostat kanseri riskinin arttığı görülüyor.

Benzer şekilde:

  • A vitamini takviyesi kemik kırığı riskini artırabiliyor.

  • Antioksidanlar, kanser hücrelerinin ürettiği serbest radikalleri etkisiz hâle getirerek tümörlerin yaşamını kolaylaştırabiliyor.

Bu nedenle kanser hastalarına çoğu zaman antioksidan takviyesi önerilmiyor. Özkaya, “Antioksidanlar bazı durumlarda sağlığa katkı sağlamak yerine hastalıkların ilerlemesine zemin hazırlayabilir” diyor.

Yaşlanmayı gerçekten yavaşlatıyor mu?

Antioksidanlara en büyük ilgiyi yaratan inanç, bu takviyelerin yaşlanmayı geciktirdiği düşüncesi oldu. Ancak Özkaya, bunun bilimsel olarak gerçekçi olmadığını belirtiyor.

Yaşlanmanın tek nedeni oksidatif stres değil; genetik faktörler, hücresel mekanizmalar, yaşam tarzı, çevresel etkiler ve hormonal süreçler gibi birçok faktör bu sürece etki ediyor. Bu nedenle tek bir vitamin ya da takviyenin yaşlanmayı geciktirmesi mümkün görünmüyor.

C vitamini ömrü uzatıyor mu? Cevap: Hayır

Özkaya’ya göre C vitamini takviyesinin ne yaşam süresini uzattığına ne de hastalıkları önlediğine dair bilimsel bir kanıt bulunuyor. Bununla birlikte eksikliği olan kişilerde doktor kontrolünde takviye alınması elbette faydalı.

Ancak sağlıklı bireylerin yüksek doz C vitamini kullanmasının hiçbir yararı olmadığı gibi özellikle mide ve böbrek üzerinde bazı yan etkilere yol açabileceği biliniyor.

Özkaya, konuyu şöyle özetliyor:
“Antioksidanlar ne gençleştiriyor ne hayat kurtarıyor. Sağlıklı bireylerde yüksek doz takviye kullanımının hiçbir bilimsel dayanağı yok.”

Sağlık Bakanlığı’nın ücretsiz hizmetlerine dikkat

Takviyelere yönelmek yerine yaşam alışkanlıklarını iyileştirmenin çok daha etkili olduğunu belirten Prof. Dr. Özkaya, vatandaşları Sağlık Bakanlığı’nın Sağlıklı Hayat Merkezlerine davet ediyor.

Bu merkezlerde:

  • Diyetisyen,

  • Psikolog,

  • Fizyoterapist,

  • Sağlık danışmanları

gibi uzmanlardan ücretsiz destek alınabiliyor. Merkezler, bireylerin yaşam tarzına yönelik doğru rehberlik sunarak hastalıkları önlemeyi amaçlıyor.

Özkaya, "Bu merkezlerde sağlığı güçlendirecek adımlar ücretsiz şekilde atılabiliyor. Kontrolsüz takviyelere yönelmek yerine bilimsel olarak kanıtlanmış yöntemleri tercih etmek çok daha doğru" diyerek uyarıyor.