Bu hafta sizlere üretimden, marka hikayelerinden ya da güncel meselelerden söz etmeyeceğim. İçimde, her 10 Kasım yaklaşırken büyüyen bir bağlılık var. Atatürk’ü anlatmak, sadece bir lideri değil; bir ruhu, bir sesi, bir ülkeyi anlatmak demek benim için. Saat 09.05 Türkiye’de zaman bir anlığına durur.
Ama bu duruş, yalnızca bir saygı anı değil; bir milletin kalbinin, hafızasının ve ortak ritmi.
Mustafa Kemal Atatürk, bir devletin kurucusu olmanın ötesinde, bir milletin yeniden doğuşunun mimarı bence. Adının geçtiğinde aklıma sadece tarih değil; çağdaşlık, ilerleme, bağımsızlık ve umut gelir. Bugün dünyanın dört bir yanında “Atatürk” dendiğinde ilk akla gelen, bağımsızlık, eğitim, bilim, kadın hakları, laiklik, sanat, hukuk… Bu kadar çok değeri tek bir isimde toplayabilmek, bir liderin değil, bir çağın öncüsü olmak. Fikirleri bir döneme değil, bugüne ve yarına ışık tutuyor.
Öğretmen iseniz kara tahtanın başındaki o fotoğrafı düşünün. Sanatçıysanız Dil Devrimi’ni. Yurttaşsanız, “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünü. Hepimiz için bir iz var.
Bugün onun adını taşıyan okullar, caddeler, meydanlar var. Ama asıl konu, onun fikirlerini taşıyan insanlar olabilmek. Mirası tabelalarda değil; davranışlarımızda, kararlarımızda, duruşumuzda yaşatmakta. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yalnızca bir devlet kurucusu değil; bir ülkenin kimliğini, duruşunu ve geleceğini şekillendiren bir Liderdir. Kadınlara tanıdığı haklarla, eğitimde ve hukukta yaptığı köklü değişimlerle sadece Türkiye’yi değil, dünyayı etkileyen bir öncü olmuştur. Ülkesini yeniden yapılandırırken çağdaşlık, üretim, adalet ve bağımsızlık ilkelerini temel almıştır. Milli Ekonomi anlayışıyla üretimi teşvik etmiş, halkı tarıma yönlendirmiş, Köy Enstitüleri’yle kalkınmanın temelini atmıştır.
“Çağdaş medeniyetler seviyesine çıkarmak” sözü, bir ülkeyi yeniden konumlandırmanın özeti niteliğindedir. Bugün hala bu sözle yaşıyor, bu hedefle ilerliyoruz. Onun kurduğu sistem, toplumsal dönüşümün ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Bu topraklarda, Atamızın kurduğu düzenin izleriyle nefes alıyorsak, bu yalnızca bir tarih değil; yaşayan bir mirastır.
10 Kasım’da, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla, minnetle ve onun izinde kararlılıkla.