Kadınların iş gücüne katılım oranındaki engeller
Türkiye'deki kadınların iş gücüne katılımı, çeşitli sosyal ve ekonomik engeller nedeniyle düşük seviyelerde kalmaya devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yayımladığı verilere göre, 2024 yılında 15 yaş ve üzeri kadın nüfusunun yaklaşık 21 milyon 47 bin kişisi iş gücüne katılamadı. Bu durumu etkileyen başlıca faktörlerden biri, ev işleri olarak öne çıkıyor.
Ev işleri nedeniyle katılamayan kadın sayısı
Ev işleri, Türkiye'deki kadınların iş gücüne katılımını engelleyen en büyük etken olarak karşımıza çıkıyor. TÜİK verilerine göre, 7 milyon 376 bin kadın ev işlerinin sorumluluğu nedeniyle iş gücüne dahil olamadı. Bu durum, kadınların iş hayatına katılımını ciddi şekilde kısıtlayan bir engel teşkil ediyor. Özellikle kırsal bölgelerde ve düşük gelirli ailelerde, kadınlar genellikle ev işlerini yapmakla yükümlü tutuluyor, bu da onların iş gücüne katılmalarını zorlaştırıyor.
Eğitim ve emeklilik de engel oluşturuyor
Kadınların iş gücüne katılmama nedenlerinde ev işlerinin yanı sıra, eğitim öğretime devam etmek ve emeklilik gibi faktörler de önemli rol oynuyor. 2 milyon 327 bin kadın, eğitimine devam etmek için iş gücüne katılmadı. Ayrıca 1 milyon 118 bin kadın emekli olduktan sonra iş gücüne dahil olamıyor. Emeklilik ve eğitim gibi sebepler, kadınların iş gücüne katılımını etkileyen bir diğer önemli faktörler arasında yer alıyor.
Erkeklerde de benzer durumlar söz konusu
Türkiye'deki erkeklerde de benzer bir durum söz konusu. Çalışma çağındaki erkeklerde iş gücüne dahil olmayanların sayısı 9 milyon 146 bin kişiye ulaşıyor. Erkeklerin iş gücüne katılmama sebeplerinin başında emeklilik yer alıyor. 3 milyon 710 bin erkek, emeklilik nedeniyle iş gücüne katılmıyor. Ayrıca 2 milyon 259 bin erkek eğitim nedeniyle, 1 milyon 558 bin erkek ise sağlık sorunları nedeniyle iş gücüne katılmıyor. Erkeklerde de, iş gücüne katılamama sebeplerinin çeşitliliği dikkat çekiyor.
İş gücüne katılım oranındaki düşüklüğün sebepleri
Türkiye'deki düşük iş gücüne katılım oranının temelinde, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, ekonomik şartlar, eğitim eksiklikleri ve sağlık sorunları gibi çeşitli faktörler yer alıyor. Kadınların ev içindeki rollerinin hala önemli ölçüde sosyal ve kültürel baskılarla şekillenmesi, iş gücüne katılım oranlarını etkileyen bir diğer önemli etken olarak karşımıza çıkıyor.
Bu durum, sadece kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmasını engellemekle kalmıyor, aynı zamanda ülkenin genel ekonomik büyümesine de olumsuz etkilerde bulunuyor. Kadınların iş gücüne katılım oranının arttırılması, ülkenin ekonomik kalkınması için kritik bir adım olacaktır.