Haber: Yağmur KARADAĞ- Kamera-Kurgu: Mustafa Cem ÖZER/Adını gazeteci Bekir Coşkun’un köpeği Pako’dan alan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2022 yılında Bornova Gökdere’de hizmete açtığı Pako Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü’nde İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Halk Sağlığı Dairesi Başkanı Gökhan Özdemir ve Veteriner İşleri Şube Müdürü Sinan Okçuoğlu ile 9 Eylül Gazetesi ekibi olarak bir araya geldik.
Sokak hayvanlarının bakımı, tedavisi ve sahiplendirilmesinde Avrupa standartlarında olan tesisin Veteriner İşleri Müdürlüğü’nün birimlerinden sadece bir tanesi olduğunu ifade eden Sinan Okçuoğlu, “Eskiden Müdürlüğümüz Kültürpark'ın içerisinde bir birimdi. Orayı tamamen acil müdahaleye ayırınca ve PAKO'da yer olduğunu görünce Müdürlüğümüzü buraya taşıdık. Burası temel olarak bir bakımevi. 90.000 m² alan üzerinde kurulu olan bu bakımevinin bin 500 köpek için bir kapasitesi var. Ancak zaman içerisinde ihtiyaçlardan kaynaklı olarak burada kedilerin de cerrahi işlemleri yapılır hale geldi. Kediler için de 100 kapasiteli kedi hastanesinin yatılı kısmı var” dedi.
İzBB Veteriner İşleri Şube Müdürü Sinan Okçuoğlu
“89 ÇALIŞANLA HİZMET VERİYORUZ”
Pako Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü’nde 11 veteriner hekim, 7 veteriner teknikeri ve 71 yardımcı personel olmak üzere toplamda 89 çalışanla hizmet verdiklerini belirten Okçuoğlu, “Veteriner İşleri Müdürlüğünde ise toplamda 264 çalışanımız var. Seyrek Hayvan Hastanesi, Işıkkent Köpek Bakım Evi, İsmet Sungur Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi, Ödemiş Belediyesi, Dikili Belediyesi ve Kemalpaşa Belediyesi ile ortak çalıştığımız, toplamda 6 tane daha birimiz var. Bu 6 birimde de veteriner hekimlerimiz görev yapıyor. Sokak hayvanlarımızın bakım ve tedavi işlemlerini sürdürüyorlar” diye konuştu.
“YANGINLARDA 759 HAYVANIMIZI TAHLİYE VE MUHAFAZA ETTİK”
15 Ağustos’ta Karşıyaka Yamanlar Dağı’nda başlayan ve 4 gün boyunca kentin çeşitli bölgelerinde etkili olan yangından kurtarılan ve barınaklardan tahliye edilen tüm hayvanların PAKO’da kayıt altına alınarak, hasta ve yaralı olanların bakım ve tedavi sürecinin gerçekleştirildiğini söyleyen Okçuoğlu, “Yangınlarda aktif olarak sahadaydım. Bu süreçte koordinasyonu da sağladım. Vatandaşların sahipli hayvanlarıyla ilgili işlemler tamamen onların izniyle ya da devletin emriyle yapılıyor. Dolayısıyla o bölgeye girmemiz tamamen AFAD’ın izniyle oluyor. İzmir’deki son yangınlarda toplamda 759 hayvanımızı muhafaza altına aldık ve tahliye ettik. Yamanlar Dağı’ndaki yangında 10 hayvanımıza müdahale ettik. Bu hayvanlardan birisi de at. Atın ciddi bir tedavi süreci var. Tedavisi için her hafta 120 bin TL harcanıyor, haftada yaklaşık 150 kutu yara ve yanık kremi kullanıyoruz, serum takviyesi yapıyoruz. Çok büyük bir acı ama atımızı yaşatacağız” dedi.
“DEZAVANTAJLI HAYVANLARIMIZI SAHİPLENDİRMEK İSTİYORUZ”
Vatandaşları sokak hayvanlarını sahiplenmeleri için de teşvik ettiklerini söyleyen Okçuoğlu, “Sahiplenmekteki amaç bir hayvanı bakım evinden kurtarıp sokağa geri salmak olmamalı. Temel amaç sahiplenen sokak hayvanıyla birlikte ömür boyu yaşamak olmalı ve burada da dezavantajlı olan türler hangileriyse biz onları ön plana çıkartmaya çalışıyoruz. Örneğin, üç bacaklı hayvanımız, kör hayvanımız, bakım evlerinde tedavisi mümkün olmayan ancak uzun süre yaşama şansı olan hayvanlarımızı biz ön plana çıkartmaya çalışıyoruz” dedi.
300 BAKIMEVİ’NDEN 30’U İZMİR’DE
Sokak hayvanları için yapılan düzenlemenin yasalaşarak yürürlüğe girmesi ve muhalefet tarafından Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi sürecinden de bahseden Okçuoğlu, “Bir kanun çıkartılırken ya altyapına göre çıkartırsın ya da mevcut kanuna göre bir altyapı hazırlarsın. Ancak bizde hala altyapı, plan yok. Belediyelerin, gönüllülerin sorumluluk alması isteniyor. Türkiye’de 300 civarında bakımevi var. Bu bakımevlerinden 30’u İzmir’de. Bu nedenle eski yasa uygulanamaz hale geldi. Popülasyonda da büyük bir artış yaşanıyor, baş edilemiyor. Bu nedenle sokak hayvanları toplanıp, geri bırakılmak istenmiyor” diye konuştu.
“YASADA EŞİTSİZLİK SÖZ KONUSU”
Yeni yasanın 2028 yılına kadar süre verdiğini vurgulayan Okçuoğlu, “Bu yasada da altyapı yok. Alt yapısı olmayanlar için de zaman verildi. Her yıl Büyükşehirlere binde 3 oranında, ilçe belediyelerine de binde 5 oranında bütçe ayırmaları söylendi. Bu bütçenin mutlaka kullanılması isteniyor. Yasada eşitsizlik durumu söz konusu. Şimdi anayasa mahkemesine götürüldü. Köpeği sokaktan toplamazsan kimseye ceza yok. Ancak köpeği toplar, geri bırakırsan suç. Bakımevin yoksa 2028’in sonuna kadar sorun yok, hiçbir şey yapmadan durabilirsin ama bir bakımevin varsa ve işlem yapmazsan suçlusun” ifadelerini kullandı.
“BİRÇOK BELİRSİZLİK VAR”
Yeni yasada birçok belirsizliğin olduğuna dikkat çeken Okçuoğlu, “Sahiplendirilebilecek hayvanların kriterleri, neye göre karar verileceği net değil. Canlarımızı öldürme olayının da nasıl yapılacağı net değil. Eski yasada olanlar yeni yasada da yer alıyor ama uygulamaya bakıldığında zaten eski yasadakiler uygulanabilir değildi. Sorumlu olarak da Veteriner hekimler gösteriliyor” şeklinde konuştu.
İzBB Veteriner İşleri Halk Sağlığı Dairesi Başkanı Gökhan Özdemir
“İZMİR EYLEM PLANIMIZ HAZIR”
Paydaş kuruluşlarla ortak akılla gerçekleştirilen toplantıların ardından “Sahipsiz Köpek Popülasyonu Yönetimi İzmir Eylem Planı”nın hazırlandığını dile getiren Veteriner İşleri Halk Sağlığı Dairesi Başkanı Gökhan Özdemir ise eylem planı kapsamında İzmir’in 6 bölgeye ayrıldığını, bölge temelli çalışmada ilk etapta sokakta yaşayan sahipsiz köpeklerin sayısı belirleneceğini ifade etti.
Ekiplerle birlikte sağlıklı bir sürecin yürütülmesi için titiz bir çalışma gerçekleştirdiklerini söyleyen Özdemir, İzmir'de bilgi kirliliğinin önüne geçmek için yoğun bir çalışma yürüttüklerini ve yanlış bilgilerin düzeltilerek, doğru bilgilendirme yapılması konusunda kararlılıkla mücadele ettiklerini belirtti.
“TÜM CANLILARLA BARIŞ İÇİNDE YAŞAYAN KENT OLACAĞIZ”
Eylem Planı kapsamında sahipsiz köpeklere daha güvenli, sağlıklı ve daha mutlu bir yaşam sağlanmasının hedeflendiğini söyleyen Özdemir, “‘İnsan-sahipsiz köpek’ çatışmalarını da azaltarak İzmir’in geçmişten günümüze taşıdığı ‘tüm canlılarla barış içindeki kent’ olma özelliğini, geleceğe taşıma motivasyonumuzu ve birlikte yaşama irademizi bu eylem planıyla hayata geçireceğiz” dedi.
“6 TEMEL AŞAMADAN OLUŞUYOR”
Eylem Planı’nın 6 temel aşamadan oluştuğunu ifade eden Özdemir, “Paydaşlarla ilişkilerin ve iş birliklerinin geliştirilmesi, durum tespitinin yapılması ve kapasite artırımı sağlanması, sahipsiz köpek popülasyonunun yönetilmesine yönelik çalışmalar hazırlanması, taktiksel şehircilik çözüm atölyesi yapılması, bütün kayıtların doğru ve güncel tutulması için dijital altyapının iyileştirilmesi süreçleri yapılacak. Aynı zamanda bakımevi kapasite ve nitelik artışı da sağlanacak. Her zaman önem verdiğimiz sahiplendirme çalışmaları konusunda da yoğun olarak çalışacağız. Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin personel ile altyapısının iyileştirilmesi sürecini de mümkün kılacağız. Belirlenen metodoloji uyarınca da saha araştırmaları gerçekleştirilecek” dedi.
