ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, Türkiye’de yaşayan ABD vatandaşlarına yönelik deprem uyarısı yayımladı. Marmara Bölgesi özelinde olası senaryolara dikkat çekilen güvenlik duyurusu, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Uyarının ardından deprem uzmanlarından da değerlendirmeler gelirken, Prof. Dr. Osman Bektaş’ın açıklamaları tartışmanın odağına yerleşti.
Büyükelçilikten Marmara vurgulu güvenlik duyurusu
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, Türkiye’de bulunabilecek vatandaşlarını deprem riski konusunda bilgilendirdi. “Deprem sırasında ne yapılmalı?” başlığıyla yayımlanan duyuruda, özellikle Marmara’da yaşanabilecek olası bir deprem senaryosuna karşı temel güvenlik adımları hatırlatıldı.
Büyükelçilik açıklamasında, panik yerine doğru reflekslerin hayati önemde olduğuna vurgu yapılırken, içeride ve dışarıda olunması durumunda izlenmesi gereken adımlar ayrıntılı şekilde paylaşıldı.
“Bu uyarı rastlantı değil” çıkışı dikkat çekti
ABD’nin uyarısının ardından değerlendirmede bulunan deprem uzmanı Prof. Dr. Osman Bektaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla dikkatleri üzerine çekti. Bektaş, söz konusu duyurunun sıradan bir hatırlatma olmadığını belirterek, son dönemde artan bilimsel risk algısına işaret etti.
Bektaş açıklamasında, ABD’nin Türkiye’deki vatandaşlarını deprem konusunda uyarmasının tesadüf olmadığını, uluslararası bilim çevrelerinde İstanbul ve Marmara deprem riskine dair farkındalığın yükseldiğini ifade etti.
Bilimsel çalışmalar küresel algıyı etkiliyor
Osman Bektaş, değerlendirmesinde uluslararası yayınlara da atıfta bulundu. Science dergisinde yayımlanan İstanbul deprem tehlikesine ilişkin makale ile New York Times’ta yer alan haberlerin, yalnızca akademik dünyada değil, diplomatik ve kamu güvenliği düzeyinde de etkili olduğunu vurguladı.
Bu gelişmelerin, deprem riskinin artık yalnızca yerel bir gündem değil, küresel ölçekte takip edilen bir konu haline geldiğini ortaya koyduğunu belirtti.
“Kesin deprem anlamına gelmiyor”
Bektaş, kamuoyunda oluşabilecek yanlış algılara da dikkat çekti. Yapılan uyarının “kesin deprem olacak” anlamına gelmediğini vurgulayan Bektaş, bunun artan risk algısının ve bilimsel verilerin diplomatik dile yansıması olduğunu ifade etti. Uzmanlara göre bu tür uyarılar, paniği değil hazırlığı artırmayı amaçlıyor.
Deprem anında yapılması gerekenler yeniden hatırlatıldı
ABD Büyükelçiliği’nin yayımladığı duyuruda, deprem sırasında yapılması gerekenler ayrıntılı biçimde sıralandı. İç mekânda olanların dışarı çıkmanın güvenli olduğundan emin olmadan binayı terk etmemesi, çök-kapan-tutun kuralını uygulaması gerektiği vurgulandı. Asansör kullanılmaması, gaz kokusu hissedilmesi halinde alanın hızla terk edilmesi de uyarılar arasında yer aldı.
Açık alan ve artçı uyarısı öne çıktı
Dışarıda bulunanlar için ise binalardan, elektrik hatlarından ve ağaçlardan uzak açık alanlara yönelme çağrısı yapıldı. Araç kullananların güvenli bir noktada durması, köprü ve üst geçitlerden kaçınması gerektiği belirtildi. Ayrıca artçı sarsıntılara karşı hazırlıklı olunması, her sarsıntıda aynı güvenlik adımlarının tekrarlanması gerektiği hatırlatıldı.
Güncel uyarıların takip edilmesi istendi
Büyükelçilik açıklamasında, deprem sonrası süreçte yolların ve havalimanlarının kullanılamaz hale gelebileceğine dikkat çekildi. Vatandaşların birkaç gün boyunca güvenli alanlarda kalmaya hazır olması, beklenmedik masraflar için sigorta yaptırması ve resmi uyarıları düzenli olarak takip etmesi önerildi.