Hava sıcaklıklarının hissedilir derecede düşmesi ve kış mevsiminin kapıya dayanmasıyla birlikte, sağlık kuruluşlarının acil servislerinde beklenen ancak endişe verici bir hareketlilik başladı. Özellikle yaz ile kış arasındaki geçişlerin sert yaşanması, insan bünyesinin mevsimsel adaptasyonunu zorlaştırırken, bu durum bağışıklık sistemlerini daha savunmasız hale getiriyor. Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Süleyman İbze, son günlerde hastanelere başvuran hasta sayısındaki artışın temel nedeninin viral enfeksiyonlar olduğunu belirtti. Okullarda ara tatilin sona ermesi ve öğrencilerin kapalı alanlarda yeniden bir araya gelmesi, virüslerin yayılım hızını artıran en büyük faktörlerden biri olarak öne çıkıyor. Pandemi döneminin insanlığa öğrettiği en önemli derslerden biri olan viral enfeksiyonların küresel bir sorun haline gelme potansiyeli, bugünlerde yerel ölçekte acil servisleri zorlayan bir gerçeklik olarak karşımıza çıkıyor.
Belirtiler zincirleme bir şekilde yayılıyor
Viral enfeksiyonların doğası gereği çok hızlı bulaştığını hatırlatan uzmanlar, hastalığın toplum içindeki yayılma haritasını da çıkardı. Hastalık genellikle damlacık yoluyla veya temasla insandan insana geçiyor. Dr. Süleyman İbze, sürecin çoğunlukla okul çağındaki çocuklardan veya kalabalık ofis ortamlarında çalışan bireylerden başladığını ifade ediyor. Eve taşınan virüs, kısa süre içinde tüm aile fertlerini etkisi altına alarak bir döngü oluşturuyor. Hastalar genellikle burun akıntısı, inatçı burun tıkanıklığı, şiddetli boğaz ağrısı ve halsiz bırakan yaygın vücut ağrıları şikayetiyle hastanelere başvuruyor. Bu semptomlar, basit bir soğuk algınlığı gibi algılansa da, virüsün türüne ve kişinin bağışıklık durumuna göre tablo çok daha ağır seyredebiliyor. Toplumsal bağışıklığın ve bireysel korunmanın önemi, tam da bu zincirleme reaksiyonu kırmak noktasında devreye giriyor.
Aşı hayat kurtaran bir kalkan görevi görüyor
Uzmanların üzerinde en çok durduğu ve hayati önem atfettiği konu ise aşılama çalışmaları oldu. Özellikle kronik rahatsızlığı bulunanlar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi baskılanmış bireyler için viral enfeksiyonlar, basit bir hastalık olmaktan çıkıp ölümcül bir tehdide dönüşebiliyor. Dr. İbze, bu noktada mevsimsel grip aşısı uygulamasının bir tercih değil, risk grupları için bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Aşılanmayan risk grubundaki hastaların enfeksiyon süreçlerini çok daha ağır geçirdiğini belirten İbze, yoğun bakım ihtiyaçlarının arttığını ve ne yazık ki ölümcül sonuçlarla karşılaşılabildiğini dile getirdi. Yeterli korunma sağlandığında hastalığın yarattığı tahribatın minimize edilebileceği bilimsel bir gerçek olarak önümüzde duruyor.
Acil servislerin yükünü hafifletmek şart
Artan vakalarla birlikte acil servislerde oluşan yığılma, gerçekten kritik durumda olan hastaların hizmete ulaşmasını zorlaştırıyor. Kalp krizi, travma veya acil müdahale gerektiren vakalar için zamanla yarışılan bu birimlerin, ayakta atlatılabilecek viral enfeksiyon hastalarıyla dolması sistemin işleyişini aksatabiliyor. Vatandaşların bu konuda bilinçli olması gerektiğini belirten Dr. İbze, çözüm adresi olarak birinci basamak sağlık hizmetlerini işaret etti. Aile hekimlikleri, bu tür mevsimsel hastalıkların teşhis ve tedavisinde ilk başvurulacak nokta olmalı. Vatandaşların aile hekimlerini tercih etmesi, acil servislerin üzerindeki yükü alarak sağlık personelinin kritik hastalara odaklanmasını sağlayacaktır. Ayrıca pandemi dönemindeki kadar katı olmasa da, maske kullanımı, el hijyeni ve kapalı alanlarda geçirilen sürenin azaltılması gibi koruyucu önlemler, bulaş riskini düşüren en etkili yöntemler arasında yer alıyor.