Elazığ’da 2020 yılında meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde ve 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerde görev yapan AFAD personeli, "ödenek yetersizliği" gerekçesiyle işten çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya. Toplum Yararı Programı (TYP) kapsamında asgari ücretle çalışan 27 personelin işine son verileceği bildirildi.
Bu gelişmeler üzerine CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, bu kararın yanlış olduğunu belirtti ve yetkililerin bu yanlıştan dönmesi için gerekli girişimlerde bulunacağını söyledi.
CHP’li vekilden sert tepki
CHP’li vekil Gürsel Erol, AFAD personelinin deprem bölgelerinde zorlu koşullarda çalıştığını hatırlatarak alınan kararın kabul edilemez olduğunu belirtti. SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“2020 Elazığ depremi sonrası Toplum Yararı Programı kapsamında AFAD’da görevlendirilen 27 işçinin, ödenek yetersizliği gerekçe gösterilerek iş akitlerinin feshedileceği söyleniyor. Bu personel, deprem ve afet bölgelerinde kritik görevler üstlenmiştir. Deprem gibi zorlu süreçlerde, gece gündüz demeden çalışan bu insanların aldığı asgari ücret nasıl bir yük oluşturabilir? Kış günü insanların ekmeğiyle oynanması sosyal devlet anlayışına aykırıdır. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir ve bu ücretle tasarruf edileceğini düşünmek kabul edilemez. Kararın geri alınması için tüm zeminlerde konunun takipçisi olacağım.”
Erol ayrıca, ilgili konuda Meclis’te soru önergesi vereceğini ve yetkilileri harekete geçireceğini belirtti.
"Tasarruf tedbirleri en alt tabakayı vuruyor"
İsmini vermek istemeyen bir AFAD personeli ise yaşananlara tepki gösterdi. 31 Aralık'ta kendisiyle birlikte 27 personelin işten çıkarılacağını belirten personel, şu sözlerle tepkisini dile getirdi:
“Büyük depremlerde, her türlü tehlikeyi göze alarak çalıştık. Şimdi ise bize ‘ödenek yok’ deniliyor. Aldığımız asgari ücretle devletin bütçesine nasıl bir yük oluşturduğumuzu anlayamıyoruz. Eğer bu 27 kişinin maaşıyla ülkenin ekonomisi düzelecekse, 31 Aralık’ı beklemeden hemen çıkalım. Ancak tasarruf tedbirleri diye başladıkları uygulamalar en tepedeki yönetim yerine, en alttaki çalışanları hedef alıyor. Garibanın maaşıyla ekonomiyi düzelteceklerini düşünüyorlar.”
