Ahilik, Anadolu'nun tarihinde derin izler bırakan ve Türk kültürünün önemli bir parçası olan bir esnaf dayanışma teşkilatıdır. Bu örgüt, Alevî-Bektâşî Müslüman Türkmen halkın ekonomik ve ahlaki gelişimini destekleyen ve onları hem mesleki hem de toplumsal açıdan yetiştiren bir yapı olarak ortaya çıkmıştır. Ahilik teşkilatının kökenleri, kuruluşu, ilkeleri ve etkileri oldukça derindir ve Türk toplumunun tarihine önemli bir katkı sağlamıştır. Peki, Ahilik Nedir, Ne Anlama Gelir? Ahilik Ne Amaçla Kullanılır, Kimlere Verilir? Ahilik nedir kısa bilgi? Ahilik kuralları nelerdir? Ahiliğin ana felsefesi nedir? Bu yazıda, Ahilik'in tarihini, özelliklerini ve toplumsal etkilerini daha ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.

Ahilik Nedir?

Ahilik (Ahiyân-ı Rum), Anadolu'nun tarihinde önemli bir rol oynayan bir esnaf dayanışma teşkilatıdır. Ahilik, aslen Horasan kökenli olup, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu'da yaşayan Alevî-Bektâşî Müslüman Türkmen halkın sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli meslek alanlarında yetişmelerini sağlayan ve onları hem ekonomik hem de ahlaki yönden yetiştiren bir kuruluştur. Bu teşkilatın kurucusu olarak kabul edilen Ahi Evran, Hacı Bektaş-ı Veli'nin tavsiyesi üzerine Ahilik teşkilatını kurmuş ve yaygınlaştırmıştır. İşte bu makalede Ahilik ve teşkilatının kökeni, yapısı, yayılışı ve önemli özellikleri hakkında daha fazla ayrıntı:

Kökeni ve Kuruluş: Ahilik, Orta Asya'dan Anadolu'ya göç eden Oğuz Türkleri

tarafından kurulan bir esnaf dayanışma teşkilatıdır. Göçebe Türkmenlerin yerleşik hayata geçişi sırasında atılan temeller, Ahilik teşkilatının ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Ahi Evran, Hacı Bektaş-ı Veli'nin önerisi üzerine Ahilik teşkilatını oluşturmuş ve Anadolu'da yaygınlaştırmıştır. Ahilik, İslam öğretilerine dayalı ahlaki ve mesleki ilkeleri benimsemiştir.

Yayılışı: Ahilik, özellikle Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu'nun her köşesine yayılmıştır. Bu teşkilat, başta sanatkarlar ve esnaflar olmak üzere çeşitli meslek gruplarını kapsamıştır. Ahiler, köylerden şehirlere kadar ekonomik ve toplumsal faaliyetlerde bulunmuşlar ve bölgesel olarak örgütlenmişlerdir. Aynı zamanda bu teşkilat, İslam'ın etkisiyle yerleşik hayata geçirilen göçebe Türkmenleri de ekonomik olarak güçlendirmiştir.

Kurallar ve İlkeler: Ahilik teşkilatının temelinde yedi fena hareketi bağlama ve yedi güzel hareketi açma prensipleri bulunur. Ahilerden beklenen, dürüstlük, doğruluk, yardımseverlik, adalet ve toplumsal dayanışma gibi erdemleri benimsemeleridir. Aynı zamanda ahilik, üyeleri arasında bir ahlaki ve mesleki disiplin sağlamış, kötü alışkanlıklardan kaçınılmasını teşvik etmiştir.

Ahlaki ve Toplumsal Etkileri: Ahilik, toplumsal düzenin korunmasına ve toplumun ahlaki değerlerinin güçlenmesine katkıda bulunmuştur. Ahiler, ekonomik faaliyetlerini dürüstlük ve adalete dayalı bir şekilde yürütmüşlerdir. Ahilik, aynı zamanda toplumun iyi insan meziyetlerini geliştirmesine yardımcı olmuş, düşük ahlaki standartlarla mücadele etmiş ve halk arasında güveni artırmıştır.

Günümüzdeki Etkileri: Ahilik, günümüzde Türk kültürünün önemli bir parçası olarak yaşatılmaktadır. Ahilik haftaları ve benzeri etkinliklerle anılmakta ve Ahilik gelenekleri devam ettirilmektedir. Bu gelenekler, Türk toplumunun tarihsel ve kültürel mirasının bir parçasını oluşturur ve hala ekonomik, toplumsal ve kültürel gelişime katkı sağlayan önemli bir olgudur.

 Ahilik kuralları nelerdir?

ahilik-nedir-ahilik-teskilatinin-ozellikleri 

Ahilik Teşkilatı, Ortaçağ Anadolu'sunda esnaf ve loncalar arasında dayanışmayı ve ahlaki değerleri teşvik eden bir kuruluştu. Ahilik, dini, ahlaki ve mesleki prensiplere dayalı bir örgüttü ve üyelik, bir Ahi tarafından önerilme sürecine tabiydi. Ahilik geleneği, özellikle 13. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar Anadolu'da büyük bir etki yarattı.

Ahilik Teşkilatı'na katılmak isteyenlerden beklenen yedi fena hareketi bağlamaları ve yedi güzel hareketi açmalarıydı. Bu, Ahiliğin temel prensiplerini anlatan bir ahlaki kodu ifade ederdi.

Yedi Fena Hareketi Bağlamak:

  1. Cimrilik kapısını bağlamak, lütuf kapısını açmak: Ahiler cimrilikten kaçınırlar ve cömertlikte bulunurlar. Başkalarına yardım etmeyi teşvik ederler.

  2. Kahır ve zulüm kapısını bağlamak, hilim ve mülâyemet kapısını açmak: Ahiler, kahır ve zulmü reddeder ve hoşgörü ve adaleti teşvik ederler.

  3. Hırs kapısını bağlamak, kanaat ve rıza kapısını açmak: Ahiler, hırsa karşı gelirler ve iç huzurun önemini vurgularlar.

  4. Tokluk ve lezzet kapısını bağlamak, riyazet kapısını açmak: Ahiler, israfı engeller ve mütevazilik prensibini benimserler.

  5. Halktan yana kapısını bağlamak, Hak'tan yana kapısını açmak: Ahiler, toplumun refahını artırmaya çalışırlar ve adaleti önemserler.

  6. Herze ve hezeyan kapısını bağlamak, Marifet Kapısını açmak: Ahiler, kıskançlık ve kin tutmayı reddeder ve bilgelik ve marifet arayışını teşvik ederler.

  7. Yalan kapısını bağlamak, doğruluk kapısını açmak: Ahiler, dürüstlüğü önemserler ve yalan söylemekten kaçınırlar.

Kafirler, kötü şöhretli kişiler, suçlu olanlar (örneğin zina veya cinayet işlemiş olanlar), hırsızlar, dolandırıcılar ve benzeri kişiler Ahilik Teşkilatı'na katılamazlardı.

Öte yandan, kadınlar Ahilik Teşkilatı'na resmi olarak katılamazdı, ancak Anadolu Bacıları veya Bacıyan-ı Rum olarak bilinen başka bir örgüte katılabilirlerdi. Bu kadınlar kolu, Ahiliğe benzer bir dayanışma ve ahlaki değerler sistemini benimserdi ve genellikle kadınlar arasında ticaret ve meslek öğrenimini teşvik ederdi.

Ahilik Teşkilatı ve Bacıyan-ı Rum, Ortaçağ Anadolu'sunda toplumun ekonomik ve ahlaki kalkınmasına önemli katkılarda bulunan örgütlerdi.

Ahilik Kimlere Verilir?

Ahilik Teşkilatı, 3 dereceli bir düzene dayanan bir örgütlenmeye sahipti. Her kapı, üç farklı dereceyi içeriyordu ve bu dereceler şunlardı:

Yiğit: Ahilikte başlangıç seviyesini temsil eder.

Yamak: Yiğitlikten sonraki aşamadır ve daha fazla eğitim gerektirir.

Çırak: Yamak seviyesini tamamlayanlar, çırak seviyesine geçer ve mesleklerini öğrenmeye devam ederler.

Kalfa: Çıraklığı tamamlayanlar, kalfa seviyesine yükselir ve daha fazla yetenek geliştirirler.

Usta: Ahilikte ustalık seviyesi, uzmanlık ve deneyim gerektirir.

Ahi: Usta seviyesini tamamlayanlar, ahi seviyesine ulaşır ve daha fazla sorumluluk alırlar.

Halife: Halife seviyesi, ahilikte liderlik pozisyonunu temsil eder.

Şeyh: Şeyh seviyesi, daha üst seviyede liderlik pozisyonunu ifade eder.

Şeyh-ül Meşayıh: En yüksek derece, teşkilatın en üst liderini temsil eder.

Ahilik, Galip Demir'e göre "Türklerin Rönesansı"dır ve günümüz şartlarında bile toplumsal sorumluluk, hizmette mükemmellik, dürüstlük ve doğruluk, ortak yaşama gibi beş temel ilkeyle "yatay örgütlenme" prensibiyle örnek bir toplum hareketi şekillendirir.

Ahilikteki töreler ve gelenekler, yaygın Türkçe deyimlere dönüşmüştür. Örneğin, "pabucunu dama atmak" deyimi, çıraklıktan kalfalığa geçiş törenini ifade eder. Çırak, eğitimini tamamladığında pabucunu damaya atar, bu da artık ustalarından aynı ilgiyi görmeyeceğini simgeler.

Ahilikte, meslek sahibi olanlar işyerlerinde mesleklerini öğrenirken, akşamları ahi konuk ve toplantı salonlarında ahlaki ve felsefi eğitim alırlardı.

Kırşehir'de kabri bulunan Ahi Evran'ın kurduğu teşkilat, Ahilik geleneğini yaşatmak için Türkiye'deki Esnaf ve Sanatkarlar Odaları tarafından Ahilik Haftası ve kutlamaları gibi etkinliklerle hatırlanır. Ahilik, gençlerin yetişmesini ve meslek kazanmasını teşvik ederken, kötü durumlar (savaş, afet vb.) sırasında üyeler ve halk arasında dayanışma sağlardı. Padişahlar ve diğer yöneticiler de Ahilik Teşkilatı'nı destekler ve gelişmesini teşvik ederlerdi.

Kaynak: HABER MERKEZİ