Siyasetin nabzının yükseldiği anlarda liderlerin kullandığı kelimeler, çoğu zaman gündemin seyrini belirler. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, kamuoyunun merakla takip ettiği DEM Parti İmralı heyeti ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından gazetecilere verdiği yanıt, tam da böyle bir etki yarattı. Basın mensuplarının görüşmenin içeriğine dair ısrarlı soruları karşısında Bahçeli, kısa ve net bir ifadeyle "Ben ahrazım" dedi. Bu tek cümlelik yanıt, görüşmenin kendisinden daha fazla konuşulur hale gelirken, birçok kişiyi de "Ahraz ne demek, ne anlama geliyor?" sorusunun cevabını araştırmaya itti.

Bahçeli'nin bu nadir kullanılan kelimeyi tercih etmesi, siyasi kulislerde çeşitli yorumlara neden oldu. Kimileri bunu, görüşmenin içeriği hakkında konuşmak istemediğine dair net bir mesaj olarak algılarken, kimileri ise daha derin bir siyasi metafor aradı. Ancak her durumda, ahraz kelimesi, bir anda Türkiye'nin en çok aranan ve merak edilen kelimelerinden biri haline geldi.

TDK'ya göre ahraz kelimesinin anlamı nedir?

Peki, siyasi bir polemiğin merkezine oturan bu kelime, sözlükte tam olarak ne anlama geliyor? Türk Dil Kurumu (TDK), ahraz kelimesini oldukça net bir şekilde tanımlıyor. TDK'nın Güncel Türkçe Sözlüğü'ne göre ahraz, sıfat olarak iki temel anlama sahiptir:

  1. Dilsiz

  2. Sağır ve dilsiz (kimse)

    Çeşme'de Tatil Cenneti: Deniz, Tarih ve Lezzetin Buluştuğu Ege İncisi
    Çeşme'de Tatil Cenneti: Deniz, Tarih ve Lezzetin Buluştuğu Ege İncisi
    İçeriği Görüntüle

Görüldüğü üzere, kelimenin temel anlamı, işitme ve konuşma yetilerinden yoksun olan kişileri tanımlamak için kullanılıyor. Günlük konuşma dilinde kullanım sıklığı oldukça azalmış olan bu kelime, daha çok eski edebi metinlerde veya bazı yöresel ağızlarda varlığını sürdürmektedir. Bahçeli'nin bu kelimeyi kullanarak, aslında "bu konuda söyleyecek bir sözüm yok, duymadım, bilmiyorum" mesajı verdiği, yani kelimeyi metaforik bir anlamda kullandığı yorumları yapılıyor.

Kelimenin kökeni ve tarihsel kullanımı

Ahraz kelimesinin etimolojik kökeni incelendiğinde, kelimenin dilimize Arapçadan geçtiği görülmektedir. Arapça kökenli olan "aḫras" (أخرس) kelimesi, "dilsiz" anlamına gelmektedir. Bu kelime, Osmanlı Türkçesi döneminde de yaygın olarak kullanılmış ve divan edebiyatından resmi yazışmalara kadar birçok farklı metinde yer almıştır.

Tarihsel metinlerde ahraz, genellikle fiziksel bir durumu ifade etmek için kullanılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nda sarayda veya sosyal yaşamda işitme ve konuşma engelli bireyleri tanımlamak için bu ifadeye başvurulurdu. Ancak zamanla, kelime mecazi anlamlar da kazanmıştır. Bir konu hakkında bilerek sessiz kalmayı, yorum yapmaktan kaçınmayı veya bir durumu görmezden, duymazdan gelmeyi ifade etmek için de kullanılmaya başlanmıştır. Devlet Bahçeli'nin kullanımının da bu ikinci, yani mecazi anlama daha yakın olduğu düşünülüyor.

Bahçeli'nin metaforik dili ve siyasi sonuçları

Devlet Bahçeli, siyasi iletişimde metaforları ve sembolik ifadeleri sıkça kullanan bir lider olarak biliniyor. "Ben ahrazım" ifadesi de bu iletişim stratejisinin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Bu yanıtla Bahçeli, DEM Parti heyetiyle yapılan görüşmenin içeriği hakkında herhangi bir spekülasyona veya yoruma kapı aralamak istemediğini net bir şekilde ortaya koymuş oldu.

Bu ifade, bir nevi "Bu konuda ne duydum, ne de konuşurum" anlamına gelerek, görüşmenin hassasiyetine ve gizliliğine vurgu yapıyor. Aynı zamanda, gazetecilerin ve kamuoyunun bu konudaki merakını bir anlamda "duymazdan geldiğini" ima ediyor. Siyasi analistler, Bahçeli'nin bu tavrını, partinin ve kendisinin bu hassas süreçteki pozisyonunu koruma ve olası tartışmaların dışında kalma stratejisi olarak yorumluyor. Bu kısa ama etkili yanıt, MHP liderinin hem konuya hakimiyetini hem de siyasi gündemi yönetme becerisini bir kez daha gösterdi.

Kamuoyunun tepkisi ve sosyal medya yansımaları

Bahçeli'nin bu ifadesi, sosyal medyada da anında en çok konuşulan konular arasına girdi. #AhrazNeDemek etiketi, X (eski Twitter) platformunda hızla trend topic oldu. Kullanıcılar, bir yandan kelimenin anlamını araştırırken, diğer yandan da Bahçeli'nin bu yanıtına dair esprili yorumlar ve siyasi analizler paylaştı.

Bu durum, siyasi liderlerin kullandığı dilin, kamuoyu üzerindeki etkisini ve gündem belirleme gücünü çarpıcı bir şekilde ortaya koydu. Tek bir kelime, binlerce insanın bir sözlüğe başvurmasına, bir kelimenin kökenini ve anlamını öğrenmesine vesile oldu. Aynı zamanda, siyasi iletişimin sadece açık beyanlardan ibaret olmadığını, bazen seçilen tek bir kelimenin veya metaforun, uzun açıklamalardan çok daha fazlasını anlatabildiğini gösterdi. Bu olay, dilin ve siyasetin iç içe geçmiş doğasına dair ilginç bir örnek olarak kayıtlara geçti.

Kaynak: HABER MERKEZİ