KAZİM BOZKURT/Sağlık Bakanlığı’nın Resmi Gazete’de yayımladığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ile birlikte, hekim başına düşen hasta sayısı ve performansa dayalı ödeme sisteminde değişiklikler yapıldı. Yeni düzenleme ile aile hekimlerine kayıtlı nüfus sayısı 4 binden 3 bin 500’e düşürülürken, fazla hastalara hizmet vermeye devam eden hekimler için ek ücret ödenmeyeceği belirtildi. Ayrıca, lohusa izlemleri de çocuk ve bebek izlemlerine benzer bir şekilde hekimlerin düzenli takip etmek zorunda oldukları kriterler arasına eklendi. Yoğun nüfuslu bölgelerde yeni aile hekimliklerinin açılması ise gündemde.
Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, aile hekimlerine yönelik getirilen performansa dayalı ödeme sisteminin yanlış olduğunu vurguladı. Aile hekimlerine verilen görevlerin, koruyucu sağlık hizmeti vermek yerine tedavi edici hizmetlere yönelttiğini belirten Doğruyol, aile hekimlerinin günlük belirlenen hasta kotasını dolduramadığında maaşlarından kesinti yapılacağını belirtirken “Performansa bağlı ödeme, aile hekimlerinin gelirlerini azaltmak için bir araç olarak kullanılıyor” diye konuştu. Bu durum, hasta-hekim ilişkisinin sayılara indirgenmesi ve hastaların bir “müşteri” gibi ele alınması şeklinde yorumlanıyor.
Hasta sayısına göre ‘ödül’
Doğruyol, koruyucu sağlık hizmetlerinin aile hekimliğinin temel görevi olduğunu ve bu sistemin, vatandaşı hasta etmemenin üzerine kurulu olduğunu belirtti. Ancak yeni yönetmelikle, aile hekimlerinin tedavi edici hizmetlere yönlendirildiğini ve hasta sayısına göre ödüllendirme yapıldığını söyledi. Bu durumun, vatandaşı hastanelere yönlendirmenin önünü açtığını ve koruyucu hizmetlerin ikinci planda kaldığını ifade etti. Bu durumda, hekimler daha fazla hastaya hızlıca hizmet vermek zorunda kalıyor ve koruyucu sağlık hizmetleri geri planda kalıyor. Doğruyol’un açıklamaları, bu performans odaklı sistemin, sağlık hizmetlerini ticari bir müşteri ilişkisi gibi değerlendirilmesine kapı araladığını ortaya koyuyor.
Aile hekiminin görevi hasta etmemek
Yönetmeliğin getirdiği en büyük eleştirilerden biri de aile hekimlerine günlük 76 hasta bakma kotası getirilmesi oldu. Bu kotanın altında kalan hekimlerin maaşlarında kesinti yapılacağı belirtildi. Doğruyol, "Aile hekimlerinin asli görevi vatandaşı hasta etmemek ve ikinci, üçüncü basamak hastanelere yönlendirmemek olmalı" derken, hekimlerin performansa dayalı ücretlendirme sistemiyle hasta sayısını artırmaya zorlandığını söyledi. Hekimlerin performansa dayalı bir ücretlendirme sistemiyle hasta sayılarını artırmaya zorlanması, sağlık sisteminde hastaların yalnızca “hizmetten faydalanan” değil, sayı odaklı bir müşteri gibi ele alındığını düşündürüyor.
Dr. Derya Mengücük: "Bu düzenleme meslek onurumuzu zedeliyor"
Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, yeni yönetmeliğin meslek onurunu zedelediğini belirterek, düzenlemenin tıbbi ve bilimsel kriterlere dayanmadığını vurguladı. “Performansa dayalı bir sistem getirildi, fakat bu yapılırken bilimsel ölçütler göz ardı edildi. Bu yönetmelik hekimliğin doğasına aykırı ve ücretlerimizde kesintiye yol açıyor” diyen Mengücük, uygulamanın yalnızca hastaların sayısına değil, hastaneye sevk ve reçete edilen ilaçlara göre de puanlama getirdiğini belirtti.
Hastaların ilaca erişiminde kısıtlamalar tepki çekiyor
Yeni yönetmelik, hekimlerin reçete ettiği ilaç miktarlarına göre puan kesintisi yapılmasını öngörüyor. Dr. Mengücük, özellikle ağrı kesici ve antibiyotik gibi ilaçlar konusunda getirilen sınırlamaların, hasta-hekim ilişkisini zedeleyeceğine dikkat çekti. Mengücük, “Özellikle kronik hastalıklar için gereken ilaçları yazarken kısıtlanıyoruz. Bu tür bir düzenleme, bizi hastalarla karşı karşıya getiriyor. Halka sağlık eğitimi vererek aşılabilecek bir sorunu ücret kesintisiyle çözmeye çalışmak yanlış” dedi.
İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Muhteber Çolak, yeni yönetmeliğe dair eleştirilerini dile getirerek, Bakanlık’ın hekimlerin görüş ve itirazlarını dikkate almadığını söyledi. Çolak, “Çalışma barışını bozan bu tür düzenlemeler, aşı temininden kullanılan internet sistemlerine kadar birçok alanda zaten zorlanan hekimler için işleri daha da karmaşık hale getiriyor,” ifadelerini kullandı. Çolak, performans esaslı ödemenin yalnızca poliklinik sayısına değil, hastanın hastaneye gitme oranlarına, antibiyotik gibi ilaçların reçete edilme oranlarına göre de puanlamaya tabi tutulduğunu belirterek, bu durumun hekimleri hastalarla karşı karşıya getirebileceği uyarısında bulundu.
“Hekimlerin nefesi bile performansa bağlanmış durumda”
Yeni yönetmelikte performans kriterlerinin kapsamının genişletildiğini belirten Çolak, “Hastaların hastaneye gitme oranları ya da reçete edilen ilaçlara göre puan kesintileri getirilmiş durumda. Artık aldığımız nefes bile performansa bağlanmış. Bu sistemle kaliteli sağlık hizmeti sunmak mümkün değil,” dedi. Performansa dayalı bu yeni sistemin hekimleri gereksiz kısıtlamalarla karşı karşıya bıraktığını belirten Çolak, ilacını talep eden hastaların ihtiyaçlarının karşılanamaması durumunda oluşabilecek gerilime dikkat çekti.
Sendika ve derneklerden iptal çağrısı
Çolak, yeni yönetmeliğin koruyucu sağlık hizmetlerine zarar vereceğini savunarak, bu düzenlemenin sağlık çalışanlarının görüşü alınmadan hazırlanmasının yanlış olduğunu ifade etti. Tüm meslek örgütleri ve sendikaların bu yönetmeliğe karşı birlik içinde olduğunu belirten Çolak, sağlık sisteminin bu düzenlemeyle iyileştirilemeyeceğini belirtti. Çolak, “Öncelikle bebek ölümleri gibi önemli sorunları çözmek gerek; bu yönetmelikle aile hekimliğine katkı sağlamaları mümkün değil,” diye konuştu.