Aile içi şiddet, yalnızca fiziksel yaralarla değil, aynı zamanda beyin sağlığı üzerinde ciddi ve kalıcı etkilerle mağdurları derinden etkiliyor. ABD’de yapılan kapsamlı araştırmalar, her dört kadından birinin aile içi şiddetle karşılaştığını ve bu kadınların büyük bir kısmının travmatik beyin hasarı (TBI) yaşadığını ortaya koyuyor.

Ohio Aile İçi Şiddet Ağı tarafından sunulan verilere göre, mağdurların çoğu kafa darbelerine ve boğulma gibi tehlikeli şiddet türlerine maruz kalıyor. Bu olaylar, beyin travması gibi hayati sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor. Ancak kadınların büyük bir kısmı, bu belirtilerin farkına varmadan yaşamını sürdürüyor.

“Teşhis edilmediğinde sorunlar katlanıyor”

Uzmanlar, travmatik beyin hasarlarının genellikle teşhis edilmediğini ve bu durumun mağdurların hayatını daha da zorlaştırdığını belirtiyor. West Virginia Üniversitesi Beyin Travması Merkezi Direktörü Dr. Javier Cárdenas, tekrar eden kafa darbelerinin beyin sağlığı üzerindeki tahribatını vurguluyor:
“Beyin, travmadan sonra iyileşmek için zamana ihtiyaç duyar. Ancak sürekli darbe almak, kalıcı ve onarılamaz hasarlara yol açabilir.”

Dr. Cárdenas’ın görüşüne göre, aile içi şiddet mağdurları genellikle acil servislerde doğru şekilde değerlendirilmiyor. Mağdurların şiddeti açıkça dile getirmediği durumlarda teşhis koymak zorlaşıyor. Dr. Ryan Stanton ise sağlık çalışanlarının bu gibi durumlarda dolaylı belirtileri fark etmesi gerektiğini belirterek, “Mağdurların baş ağrıları, hafıza kaybı, denge problemleri ve ışığa duyarlılık gibi semptomlarla başvurduğunu gözlemliyoruz. Ancak bu belirtiler genellikle şiddet travmasıyla ilişkilendirilmiyor,” dedi.

Her sabah bel ağrısıyla uyanıyorsanız sebebi uyku pozisyonunuz olabilir! Doğru yatış pozisyonu nasıl olmalı? Her sabah bel ağrısıyla uyanıyorsanız sebebi uyku pozisyonunuz olabilir! Doğru yatış pozisyonu nasıl olmalı?

Tedaviye ulaşımda büyük zorluklar

Beyin travması mağdurlarının teşhis ve tedaviye ulaşımda ciddi engellerle karşılaştığına dikkat çeken uzmanlar, bu durumun mağdurların yaşam kalitesini derinden etkilediğini ifade ediyor. Nebraska Üniversitesi’nden Dr. Shireen Rajaram, sağlık çalışanlarının ve sosyal hizmet uzmanlarının bu konuda yeterince bilinçli olmadığını belirtti. Rajaram, “Aile içi şiddetin beyin üzerindeki etkileri genellikle göz ardı ediliyor. Bu da mağdurların doğru tedaviyi zamanında alamamasına yol açıyor,” dedi.

Uzmanlardan çözüm çağrısı

Uzmanlar, aile içi şiddet mağdurlarının yaşadığı beyin travması vakalarının daha etkin bir şekilde teşhis edilmesi ve tedavi süreçlerinin hızlandırılması gerektiğini savunuyor. Sağlık çalışanlarının bilinçlendirilmesi, mağdurların dolaylı belirtilerle değerlendirilmesi ve travmaya yönelik özel tedavi protokollerinin geliştirilmesi bu süreçte kilit rol oynuyor.

Kaynak: Haber Merkezi