AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, kadına yönelik şiddetle mücadelede Türkiye'nin yasal altyapısını vurgulayarak, "Bizim yasal mevzuat anlamında eksiğimiz yok" dedi.
Türkiye'nin 6284 sayılı Kanun ile kadına yönelik şiddetle mücadelede kapsamlı bir adım attığını belirten Keşir, İstanbul Sözleşmesi'nin geride bıraktığı tartışmalara ve Avrupa’daki gelişmelere dikkat çekti.
Avrupa’daki Durum ve Türkiye'nin Yasal Üstünlüğü
Keşir, İstanbul Sözleşmesi'ni 45 ülkenin imzaladığını ancak altı ülkenin hiçbir adım atmadığını belirtti. Finlandiya, İsviçre ve Norveç’in de içinde bulunduğu ülkelerin, İstanbul Sözleşmesi sonrası herhangi bir geniş kapsamlı kadına yönelik şiddetle mücadele yasası çıkarmadığını söyledi. Buna karşın Türkiye'nin 2012 yılında kabul ettiği 6284 sayılı Kanun'un tüm Avrupa ülkelerinde örnek gösterilen bir model olduğunu ifade etti.
Avrupa Konseyi'nin Yönlendirmeleri ve Türkiye'nin Konumu
Avrupa Konseyi'nin 2024 yılında yayımladığı direktifte, üye ülkelere kadına yönelik şiddetle mücadelede alınması gereken önlemler sıralandı.
Keşir, bu direktifin kapsamındaki 51 maddenin neredeyse tamamının Türkiye'nin mevcut yasal mevzuatında yer aldığını belirterek, "Yasal mevzuat açısından Avrupa Konseyi’nin kendi ülkelerine verdiği direktifteki tüm maddeler Türkiye’de yasal olarak mevcut" dedi.
Keşir, Türkiye'nin bu alanda Avrupa Konseyi'nin standartlarını geride bıraktığını vurguladı.
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Kararlılık
Keşir, Avrupa'daki ülkelerin İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik adımlarına eleştirilerde bulunarak Türkiye'nin "tek bir kadının canının yanmasına dahi müsaade etmeyeceğini" söyledi.
AK Parti Kadın Kolları Başkanı, "Sadece Türkiye’de var olan kapsamlı yasal düzenlemeler ile Avrupa’daki eksiklikleri gözler önüne seriyoruz" ifadeleriyle Türkiye’nin bu alandaki kararlılığını tekrarladı.