POLİTİKA

AKP'de istifa depremi!

Adalet ve Kalkınma Partisi teşkilatlarında son 48 saatte eşi benzeri görülmemiş bir hareketlilik yaşanıyor. Elazığ ve Muğla ile başlayan istifa rüzgarı, Adıyaman, Niğde ve Çanakkale'yi de içine alarak adeta bir deprem etkisi yarattı. Kimi sağlık sorunlarını, kimi ise klasik "bayrak yarışı" söylemini gerekçe gösterirken, siyaset kulisleri bu peş peşe gelen görev bırakmaların perde arkasını konuşuyor.

Abone Ol

Adalet ve Kalkınma Partisi'nde (AKP) son yerel seçimlerin ardından beklenen "yenilenme" sürecinin ilk ve en sert adımları atılmaya başlandı. Sadece iki gün gibi kısa bir süreye sığdırılan operasyonel hamlelerle tam beş ilin başkanı görevini bıraktı. Bu istifa tsunamisinin ilk dalgası, Perşembe günü Elazığ ve Muğla'dan gelen haberlerle başladı. Özellikle Elazığ İl Başkanı Şerafettin Yıldırım'ın istifası, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Yıldırım, bir süre önce oğlunun uyuşturucu madde kullanırken çekilen görüntülerinin ortaya çıkması ve bu durumun siyasi rakipleri tarafından kullanıldığı yönündeki açıklamalarıyla gündeme gelmişti. Yaşanan bu kişisel ve siyasi krizin ardından sosyal medya hesabından bir açıklama yayımlayan Yıldırım, parti üyeliğinden ve il başkanlığı görevinden istifa ettiğini duyurdu. Bu istifa, kişisel bir krizin siyasi bir vedaya dönüşmesinin en somut örneklerinden biri olarak kayıtlara geçti. Aynı gün içerisinde ikinci istifa haberi ise Ege'nin önemli turizm merkezlerinden Muğla'dan geldi. Geçtiğimiz yıl göreve atanan AKP Muğla İl Başkanı Haluk Laçin, yazılı bir açıklama ile görevini bıraktığını bildirdi. Laçin'in açıklamasındaki "Elbette bu bir veda değil; AK Parti ailesinin bir neferi olarak, her zaman partimin ve davamın emrinde olmaya devam edeceğim. Bu bir bayrak yarışıdır" ifadeleri, siyasi çevrelerde "görevden affını isteme" olarak bilinen sürecin klasik bir yansıması olarak yorumlandı.

Fırtına dinmedi: üç il başkanı daha görevi bıraktı

Elazığ ve Muğla'daki istifaların yarattığı şok dalgası henüz dinmemişken, Cuma gününe de yeni istifa haberleriyle başlandı. Bu kez deprem bölgesi Adıyaman, İç Anadolu'nun kalelerinden Niğde ve tarihin beşiği Çanakkale'deki il başkanları görevlerinden ayrıldıklarını duyurdu. AKP Adıyaman İl Başkanı Faruk Bülent Kablan, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda herhangi bir gerekçe sunmaksızın görevinden ayrıldığını açıkladı. Kablan, açıklamasında Cumhurbaşkanı ve Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarını sunarak, "AK Parti’mizin bir neferi olarak, Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın izinde davamız için çalışmaya, teşkilatımızın emrinde olmaya devam edeceğim" dedi. Bu açıklama, parti genel merkezinin kararına tam uyum mesajı olarak okundu. Benzer bir tablo Niğde'de yaşandı. AKP Niğde İl Başkanı Mustafa Özdemir de yine sosyal medya aracılığıyla, "kendi iradesi ve genel merkezin bilgisi doğrultusunda" görevinden ayrıldığını belirtti. Özdemir'in de "Bu bir veda değildir" vurgusu yapması, istifaların kişisel tercihlerden çok, merkezi bir planlamanın parçası olduğu yönündeki iddiaları güçlendirdi. Bu iki istifadan farklı olarak, Çanakkale İl Başkanı Ömer Faruk Göktürk, görevden ayrılma nedenini daha somut bir zemine oturttu. Eylül 2024'ten bu yana görevi yürüten Göktürk, babasının sağlık durumu ve kendisinin geçirmesi gereken operasyonlar nedeniyle uzun bir süre şehir dışında olacağını belirterek görevini bıraktığını açıkladı.

'Affını istemek' mi, görevden alınmak mı?

Siyasette sıkça kullanılan "görevden affını istemek" veya "bu bir bayrak yarışıdır" gibi ifadeler, genellikle parti genel merkezinin talebiyle gerçekleşen görev değişikliklerini örtmek için kullanılan nazik formüller olarak bilinir. Son iki günde yaşanan beş istifanın üçünde belirgin bir gerekçe sunulmaması ve standart metinlerle veda edilmesi, bu durumun bir "operasyon" olduğu tezini kuvvetlendiriyor. Siyasi analistler, bu tür toplu görevden almaların, partinin performansından memnun olunmayan veya yeni dönem stratejilerine uyum sağlayamayacağı düşünülen isimlerle yolları ayırmak için başvurulan bir yöntem olduğunu belirtiyor. Özellikle 31 Mart yerel seçimlerinde alınan sonuçların ardından Recep Tayyip Erdoğan'ın sık sık dile getirdiği "metal yorgunluğu" ve "yenilenme" ihtiyacı, bu istifa dalgasının temel motivasyonu olarak görülüyor. Genel merkezin, yaklaşan kongreler ve 2028 seçimleri öncesinde teşkilatları yeniden dizayn etme, daha dinamik ve sonuç odaklı kadrolar oluşturma hedefiyle bu adımları attığı değerlendiriliyor. Gerekçe göstermeden istifa eden il başkanı sayısının fazlalığı, sürecin tamamen merkezi bir iradeyle yürütüldüğünü ve önümüzdeki günlerde de benzer haberlerin gelebileceğini işaret ediyor.

Ankara kulisleri fısıldıyor: istifalar devam edecek

Teşkilatlardaki bu büyük deprem, başkent kulislerini de hareketlendirdi. Gazeteci İsmail Saymaz, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla istifa dalgasının henüz bitmediğini iddia etti. Saymaz, son iki günde Muğla, Elazığ, Çanakkale, Adıyaman ve Niğde il başkanlarının "istifa ettirildiğini" belirterek, sıradaki iller hakkında önemli bir iddiada bulundu. İddiaya göre, sırada Bitlis ve Tunceli il başkanları bulunuyor. Bu iddia, operasyonun Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine de uzanacağını gösteriyor. Saymaz'ın paylaşımındaki bir diğer çarpıcı detay ise sadece il başkanlarıyla sınırlı kalmayan bir tasfiyeye işaret etmesi oldu. AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi ve son seçimlerde Kadıköy Belediye Başkan adayı olan Veli Arslan'ın da "bazı büyük dosyalarından ötürü" sessizce partiden uzaklaştırıldığı iddiası, yeniden yapılanma sürecinin sadece teşkilat başkanlıkları düzeyinde kalmayıp daha üst kademelere de sıçrayabileceğinin sinyalini veriyor. Bu iddialar, AKP içinde kapsamlı bir "temizlik" ve "yeniden hizalanma" sürecinin başladığını ve önümüzdeki haftaların yeni görevden almalara gebe olduğunu düşündürüyor.