Akşemseddin, asıl adıyla Mehmet Şemseddin, 1389 yılında Şam'da doğmuştur. Fatih Sultan Mehmet'in akıl hocası olarak bilinen Akşemseddin, tarihte önemli bir yere sahiptir. Ebeveynleri arasında Şeyh Hamza da bulunmaktadır ve ailesinin kökleri Hz. Ebu Bekir'e kadar uzanmaktadır. Küçük yaşta hafız olan Akşemseddin, eğitimine babasının vefatından sonra Amasya ve Osmancık medreselerinde devam etmiştir.
Tıp ve Bilim Alanındaki Çalışmaları
Akşemseddin, tıp ve eczacılığa duyduğu ilgi sayesinde bu alanlarda önemli eserler vermiştir. Bulaşıcı hastalıklar üzerine araştırmalar yaparak, mikroorganizmaların varlığından ilk bahseden isimlerden biri olmuştur. Özellikle, Maddet-ül Hayat adlı eserinde hastalıkların gözle görülemeyen tohumlar ile geçtiğini belirterek ilk mikrop teorilerinden birini ortaya atmıştır.
Tasavvuf ve İrfan Yolculuğu
Tasavvufa olan ilgisi, Akşemseddin’i derin bir irfan yolculuğuna çıkarmıştır. Hacı Bayram Veli'den aldığı icazet ile Ankara'dan ayrılmış, Beypazarı, İskilip ve Bolu'nun Göynük ilçelerine yerleşmiştir. Göynük'te hem çocuklarının eğitimine katkıda bulunmuş hem de eserler yazarak ilim dünyasına katkıda bulunmuştur. Yedi kez hacca gitme fırsatı bulmuş ve bu süreçte manevi deneyimler kazanmıştır.
İstanbul'un Fethinde Akşemseddin Etkisi
Akşemseddin’in asıl ünü, II. Murat’ın isteğiyle II. Mehmet’in hocası olarak görevlendirilmesiyle başlamıştır. İstanbul'un fethi sırasında, genç sultana verdiği manevi destek, zaferin kazanılmasında büyük rol oynamıştır. Fethin en kritik anlarında, Ebu Eyyub El-Ensari'nin kabrini bularak orduya manevi bir güç kazandırmıştır. Fatih Sultan Mehmet’in Akşemseddin’e duyduğu büyük saygı, onu etrafında tutmuş ancak Akşemseddin, dünya malına önem vermemiş ve fetihten sonra İstanbul'da kalmayı tercih etmeyip Göynük’e dönmüştür.
Akşemseddin Ne Zaman Doğdu, Ne Zaman Öldü?
Akşemseddin, 16 Şubat 1459 tarihinde 70 yaşında Göynük’te hayata veda etmiştir. Sadece bir din ve bilim insanı değil, aynı zamanda tıp ve tasavvuf alanında da derin izler bırakmış bir şahsiyet olarak tarihe geçmiştir. Akşemseddin'in hayatı, yalnızca dini değil, aynı zamanda bilimsel ve kültürel bir miras olarak da önemli bir yer tutmaktadır.