Antarktika'nın derinliklerinde yer alan altbuzul suyu, hızla eriyerek dünya genelinde ciddi sonuçlar doğurabilecek bir tehlike yaratıyor. Bilim insanları, bu erimenin devam etmesi durumunda deniz seviyesinin 2 metreye kadar yükselebileceğini öngörüyor. Bu artışın özellikle kıyı şehirlerini etkileyerek milyonlarca insanın yaşamını tehlikeye atabileceği belirtiliyor.
Altbuzul suyun etkisi üzerine yapılan son araştırmalar, bu sürecin sanıldığından çok daha karmaşık ve hızlı ilerlediğini ortaya koyuyor. Özellikle Antarktika'nın buz tabakalarının altında yer alan göl ve akarsu ağları, buzun okyanusa doğru hareketini hızlandırarak bu süreci tetikliyor.
Altbuzul suyu deniz seviyesini nasıl etkiliyor?
Altbuzul suyu, buz tabakasının tabanında meydana gelen erime sonucunda oluşuyor. Bu erime, jeotermal ısı ya da buzun hareketi sırasında oluşan sürtünme nedeniyle gerçekleşiyor. Erimiş su kütlesi, buzun zeminde daha kolay kaymasına olanak tanırken aynı zamanda buz raflarının alt kısmında erimeyi hızlandırıyor. Bu durum, buz kaybını artırarak deniz seviyesindeki yükselmeyi ciddi şekilde hızlandırıyor.
Ancak bu su kütlesine doğrudan ulaşmak oldukça zor. Çünkü altbuzul suyu, iki kilometreyi aşan kalınlıktaki bir buz tabakasının altında yer alıyor. Araştırmacılar bu katmanlara ulaşmak için gelişmiş teknolojilerden faydalanıyor. Buz-penetrasyon radarı ve lazer altimetri gibi yöntemlerle buz altındaki hareketler dolaylı yollarla inceleniyor.
Kıyı şehirleri büyük risk altında
Bilimsel modellerde altbuzul suyun etkisi hesaba katıldığında, okyanusa taşınan buz miktarının üç katına çıkabileceği ifade ediliyor. Bu durumun devam etmesi hâlinde, 2300 yılına kadar deniz seviyesinin 2 metreyi aşabileceği tahmin ediliyor. Böyle bir yükselişin başta kıyı şehirleri olmak üzere dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyebileceği vurgulanıyor.
Kıyı bölgelerinde yaşayan topluluklar için bu durum sadece fiziksel bir tehdit değil; aynı zamanda ekonomik ve sosyal açıdan da büyük bir kriz anlamına geliyor. Altyapı kayıpları ve yer değiştirme zorunluluğu gibi sorunların yanı sıra trilyonlarca dolarlık ekonomik zarar da öngörülüyor.
Doğu Antarktika hâlâ keşfedilmeyi bekliyor
Son 20 yılda yapılan araştırmalarda Antarktika'nın buz tabakasının altında 140'tan fazla aktif altbuzul gölü tespit edildi. Ancak özellikle Doğu Antarktika bölgesinde hâlâ keşfedilmeyi bekleyen geniş alanlar bulunuyor. Bu bölgelerdeki göllerin birbirleriyle olan bağlantıları hakkında yeterli bilgiye sahip olunmaması, tahminlerin doğruluğunu sınırlayan önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.
Araştırmacılar, altbuzul suyun hareketini daha iyi anlamanın ve bu bilgiyi modellerde kullanmanın deniz seviyesi tahminlerinin doğruluğunu artıracağını belirtiyor.
Deniz seviyesindeki artış tahminleri yeniden gözden geçirilmeli
Bilim insanları, altbuzul suyun etkisinin göz ardı edilmesi hâlinde mevcut tahminlerin büyük ölçüde eksik olabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Çalışmalara göre bu etki dikkate alınmazsa, deniz seviyesi tahminleri 2300 yılına kadar 2 metreye kadar eksik hesaplanabilir.
Bu artışın zamanlaması da kritik bir öneme sahip. Bazı bölgelerdeki kırılma noktalarının sanıldığından çok daha erken—hatta bazı durumlarda 2050 yılına kadar—geçilebileceği ifade ediliyor. Bu durum, iklim değişikliğiyle mücadelede hızlı ve etkili önlemler alınması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.
Küresel iklim değişikliğiyle mücadelede acil önlem çağrısı
Antarktika'daki gelişmeler sadece bilim dünyasında değil, küresel politika ve ekonomi alanlarında da yankılanıyor. Araştırmacılar, geri dönüşü olmayan kırılma noktalarına ulaşmadan önce harekete geçilmesi gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde hem çevresel hem de insani açıdan telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşılaşılabilir.