2025 yılı asgari ücret zammı için ilk görüşmeler, 10 Aralık'ta Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından gerçekleştirilecek. TÜRK-İŞ, TİSK ve hükümet temsilcilerinden oluşan 15 kişilik heyet, milyonlarca çalışanın maaşını belirlemek için masaya oturacak. Doğrudan 7 milyon kişinin gelirini etkileyen asgari ücretin, dolaylı olarak ise tüm ekonomiye yansıyan sonuçlar doğurması bekleniyor.

Gelir ve damga vergisi istisnası süreci etkileyebilir

Gelir ve damga vergisi muafiyeti, 2025 yılı için planlanan yüksek zam oranlarını zorlaştırabilecek unsurlar arasında yer alıyor. Vergi muafiyeti nedeniyle devletin vergi gelirlerinde yaşanacak kayıplar, zam oranlarını sınırlandırabilecek bir etken olarak öne çıkıyor. Özellikle bütçe açığı olan bir ekonomide, bu kayıpların göze alınamayacağı uzmanlar tarafından sıkça vurgulanıyor.

Zam oranı senaryoları: Yüzde 25’ten yüzde 45’e kadar

2024 yıl sonu enflasyon oranı tahminlerine göre farklı senaryolar üzerinde duruluyor. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın açıkladığı yüzde 44’lük enflasyon tahmini, brüt asgari ücretin 28.803 TL, net ücretin ise 24.483 TL olması anlamına geliyor. Bu durumda işverene maliyetin 33.844 TL’ye ulaşacağı hesaplanıyor.

Bununla birlikte, iş dünyası tarafından masaya yüzde 25’lik bir zam oranıyla oturulması bekleniyor. Bu oran, 2025 yılı hedefleriyle uyumlu bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor. Eğer bu oran kabul görürse, net ücretin 21.253 TL, brüt ücretin ise 25.003 TL olacağı öngörülüyor.

Kesme çiçek sektörünün 150 milyon dolarlık hedefi iklime takıldı Kesme çiçek sektörünün 150 milyon dolarlık hedefi iklime takıldı

Ekonomistlerin değerlendirmeleri

Ekonomist Emre Şirin, asgari ücret zammıyla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Şirin, düşük bir zam oranının konuşulup daha sonra yüzde 30-35 arasında bir artış yapılmasının stratejik bir yaklaşım olabileceğini ifade etti. Böyle bir durumda net ücretin 22.500 TL ile 23.000 TL arasında şekillenebileceği tahmin ediliyor.

Şirin ayrıca, yüksek zam oranlarının başka vergiler veya fiyat artışlarıyla dengelenebileceğini belirtti. Özellikle yüzde 45 gibi bir artışın, gelir kaybını telafi etmek için ek mali yükler getirebileceği uyarısında bulundu.

Vergi kaybı ve bütçe açığı

Gelir ve damga vergisi istisnası nedeniyle, asgari ücrette yapılacak büyük bir artışın bütçe üzerinde önemli bir yük yaratacağı belirtiliyor. Şirin, “Asgari ücreti çok fazla artırdığınızda, üst vergi dilimlerinden alınacak gelir kaybı artar. Bu durum, bütçe açıklarını daha da derinleştirebilir,” diyerek sürecin hassasiyetine dikkat çekti.

Kaynak: HABER MERKEZİ