İnsan vücudu, hayatta kalabilmek için ihtiyaç duyduğu besinleri almak adına tatlı isteğiyle donatılmıştır. Atalarımız, ihtiyaç duydukları vitamin, mineral ve lif kaynaklarını tatlı, olgun meyvelerden karşılıyorlardı. Bu meyveler, yalnızca bitkilerde bulunan ve sağlık için oldukça faydalı olan fitonütrientler ve antioksidanlar içeriyordu. Örneğin, çilek gibi kırmızı meyveler hem kanserle savaşmada etkili hem de kalp sağlığını destekleyici özelliklere sahip.
Rafine şeker kalori dışında hiçbir şey sunmuyor
Modern çağda ise rafine şekerler, doğallıktan uzaklaştırılmış ve tüm besin değerlerinden arındırılmış şekilde üretiliyor. Gıda endüstrisi, sofra şekeri başta olmak üzere pek çok farklı rafine şeker türünü piyasaya sunuyor. Ancak bu şekerler, vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral veya lifleri içermez. Tatlı isteğinizi sürekli olarak rafine şeker içeren yiyeceklerle karşılamak, sağlığınız için gerekli besinleri almanızı engelleyebilir.
Rafine şeker tüketimi obeziteye yol açabilir
Rafine şekerlerle tatlı isteğini bastırmak, sağlıksız bir beslenme döngüsüne yol açabilir. Zamanla, bu besin eksiklikleri obezite ve obeziteyle ilişkili sağlık sorunlarına zemin hazırlar. Yapılan araştırmalar, düzenli olarak meyve tüketen kadınların obezite oranlarının daha düşük olduğunu gösteriyor. Meyveler hem tatlı ihtiyacınızı karşılayabilecek hem de sağlıklı bir vücut için gerekli besinleri sağlayabilecek en doğal kaynaklardan biri olarak öne çıkıyor.
