Raporda, 2022 yılının aşırı sıcaklar, kıtlıklar ve orman yangınlarıyla geçtiği belirtiliyor. Deniz yüzeyi seviyelerinin rekor yüksekliklere ulaştığı ve buzullarda görülmemiş derecede erime yaşandığı ifade ediliyor. Raporda, geçen yıl kaydedilen aşırı sıcakların bir istisna olarak görülmemesi gerektiği vurgulanıyor.

Birleşmiş Milletler (BM) daha önce küresel ısınmanın sanayi öncesi dönemlere göre 1,5 santigrat dereceyi aşmaması gerektiğini belirtmiş ve aksi takdirde felaketlere yol açabileceği uyarısında bulunmuştu.

Alplerdeki Buzullar Eriyor

Raporda, artan sıcaklıkların ekonomilere ve ekosistemlere büyük zarar verdiği vurgulanıyor. Alplerdeki buzulların bir yıl içinde en fazla eridiği belirtilirken, bunun nedenleri arasında azalan kar yağışları, yaz aylarındaki yüksek sıcaklıklar ve Sahara rüzgârları olduğu ifade ediliyor.

Raporda, umut veren bir gelişme olarak yenilenebilir enerji kaynaklarının fosil yakıtları geride bıraktığına dikkat çekiliyor. Avrupa kıtasında 1980'lerden bu yana en yüksek sıcaklık seviyelerinin yaşandığı belirtiliyor.

Aşırı Sıcaklar ve Zararlar

Fransa, Almanya, İtalya, Portekiz, İspanya ve İngiltere'de 2022, kayıtların tutulmaya başladığından bu yana en sıcak yıl olarak kaydedildi. Son 180 yılda dünya genelinde ortalama 1,2 santigrat derecelik bir ısınma yaşandığı ifade ediliyor.

Küresel ısınma nedeniyle en fazla etkilenen kesimin, fosil yakıt salımlarına en az katkıda bulunan fakir ülkeler olduğu belirtiliyor. Ancak Avrupa kıtasında da durumun ciddi olduğu ifade ediliyor. Rapora göre, 1991-2021 arasında kıta genelinde 1,5 santigrat derecelik bir artış kaydedildi.

Aşırı Sıcakların İnsan ve Ekosisteme Etkisi

Aşırı sıcaklar nedeniyle 16 binden fazla kişi hayatını kaybederken, iklim değişikliğinin yol açtığı seller ve fırtınalar gibi felaketler sonucu 2 milyar dolarlık zarar meydana geldi. Dünya Meteoroloji Örgütü Genel Sekreteri Petteri Taalas, aşırı sıcakların kıtlık koşullarını zorlaştırdığını, orman yangınlarına ve binlerce kişinin ölümüne sebep olduğunu belirtti.

AB Kopernik İklim Değişikliği Hizmetleri Direktörü Carlo Buontempo ise geçen yıl yaşanan aşırı sıcakların istisna bir durum olmadığını ve Avrupa'da bu tür olayların daha sık ve yoğun bir şekilde görüleceğini söyledi.

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarında Umut

Raporda, olumlu bir gelişme olarak 2022'de AB içindeki elektrik üretiminin yüzde 22,3'ünün rüzgâr ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklardan sağlandığı belirtiliyor. Böylece yenilenebilir enerji kaynaklarının fosil yakıtlara göre daha fazla elektrik ürettiği bir döneme girildiği ifade ediliyor. Geçen yıl AB'deki elektrik üretiminin yüzde 20'si fosil yakıtlardan sağlanmıştı.

Son 30 yılda Avrupa genelinde rüzgâr ve yağmur paternlerinde önemli bir değişiklik olmazken, güneş ışığına yönelik artan bir eğilim gözlemleniyor. 2022 yılında, kayıtların tutulmaya başlandığı 1983'ten bu yana en yüksek güneş radyasyonu seviyelerine ulaşıldığı kaydediliyor.

Bu rapor, Avrupa'da iklim değişikliğinin ciddiyetini bir kez daha ortaya koymaktadır. Geçen yıl kaydedilen rekor sıcaklıklar, buzul erimesi ve diğer olumsuz etkiler, acil iklim eylemlerinin gerekliliğini vurgulamaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması ve sera gazı salımlarının azaltılması gibi önlemler, iklim krizine karşı mücadelede önemli adımlar olacaktır. Ancak bu adımların hızlı ve etkili bir şekilde atılması gerekmektedir, aksi halde iklim krizinin etkileri daha da şiddetlenecektir. Avrupa, iklim değişikliğiyle mücadelede liderlik rolünü üstlenmeli ve uluslararası işbirliğini güçlendirmelidir. Sadece bölgesel değil, küresel ölçekte iklim eylemlerinin hayata geçirilmesi, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğumuzun gereğidir.

Editör: Kazim Bozkurt