Anayasa Mahkemesi (AYM), İletişim Başkanlığı tarafından çıkarılan ve dezenformasyonla mücadele amacı güden Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ni iptal etti. Mahkemenin bu kararı, Anayasa’nın 26. maddesi kapsamında düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ile 28. maddesi çerçevesinde basın özgürlüğü üzerinde müdahale teşkil ettiği gerekçesiyle alındı. Ancak, AYM'nin kararı duyurmak için kullandığı X (eski adıyla Twitter) paylaşımı kısa süre sonra silindi.

Yeni Ankara Adalet Sarayı'nın temeli atıldı Yeni Ankara Adalet Sarayı'nın temeli atıldı

AYM'NİN PAYLAŞIMI VE SİTEYE ERİŞİM PROBLEMİ

Karar açıklandıktan kısa bir süre sonra, AYM'nin sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşım kaldırıldı. Aynı şekilde, AYM'nin WhatsApp duyuru kanalına atılan mesaj da silindi. Bu silinmelerin ardından AYM'nin internet sitesine erişim sağlanamıyor. Kullanıcılar, bu durumu dikkatle izlerken, sitenin erişim sorunu ve paylaşımların silinmesi hakkında çeşitli yorumlarda bulundu.

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ İPTAL EDİLDİ

Anayasa Mahkemesi, İletişim Başkanlığı'na bağlı olarak kurulan Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı'na yönelik Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde yapılan düzenlemelerin Anayasa’ya aykırı olduğuna hükmetti. Mahkeme "Anayasa’nın 104. maddesinde Anayasa’nın İkinci Kısmı’nın Birinci ve İkinci Bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle Dördüncü Bölümü’nde yer alan siyasi haklar ve ödevlerin Cumhurbaşkanlığı Kararnameleriyle düzenlenemeyeceğinin belirtildiğini" vurguladı.

KARARIN GEREKÇELERİ

Anayasa Mahkemesi, iptal edilen düzenlemelerin Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik iç ve dış tehditleri analiz ederek stratejik iletişim ve kriz yönetimi kapsamında gerekli tedbirleri uygulamayı amaçladığını belirtti. Ancak, alınacak tedbirlerin ve yapılacak faaliyetlerin, Anayasa'nın düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ile basın hürriyeti üzerindeki etkileri açıkça ifade edildi. Mahkeme, bu nedenle söz konusu düzenlemelerin anayasa ile uyumlu olmadığına karar verdi.

AYM'NİN DUYURUSU

AYM'nin karara ilişkin basın duyurusu ise şu şekilde:

"İletişim Başkanlığının Basın Özgürlüğü ve İfade Özgürlüğüne Müdahale Etmesine İmkân Tanıyabilecek Kuralların İptali

Anayasa Mahkemesi 27/12/2023 tarihinde E.2020/88 numaralı dosyada, (66) numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 5. maddesiyle (14) numaralı İletişim Başkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne eklenen 6/A maddesinin (c) ve (ç) bentlerinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.

Dava Konusu Kurallar

Dava konusu kurallarda; Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik iç ve dış tehdit unsurlarını analiz ederek stratejik iletişim ve kriz yönetimi açısından gerekli tedbirleri uygulamanın ve Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yürütülen psikolojik harekât, propaganda ve algı operasyonu faaliyetlerini belirleyerek her tür manipülasyon ile dezenformasyona karşı faaliyette bulunmanın İletişim Başkanlığı (Başkanlık) bünyesinde ihdas edilen Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığının görevleri arasında olduğu düzenlenmiştir.

Başvuru Gerekçesi

Dava dilekçesinde özetle; kurallarla Başkanlığa verilen stratejik iletişim ve kriz yönetimine ilişkin görevlerin haberleşme ve basın özgürlüğüyle ilgili olması nedeniyle kanunla düzenlenmesi gerektiği, temel hak ve özgürlüklerin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi (CBK) ile düzenlenemeyeceği, kurallarda öngörülen görevler kapsamında alınacak tedbirlerin genel çerçevesinin ilke ve esaslarının belirlenmediği belirtilerek kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Anayasa’nın 104. maddesinde Anayasa’nın İkinci Kısmı’nın Birinci ve İkinci Bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle Dördüncü Bölümü’nde yer alan siyasi haklar ve ödevlerin CBK’larla düzenlenemeyeceği belirtilmiştir.

Dava konusu kurallarla, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yürütülen algı operasyonu faaliyetleri neticesinde oluşan krizin stratejik iletişimle yönetilmesine ilişkin tedbirler alınması ve her tür manipülasyon ile dezenformasyona karşı faaliyette bulunulması amaçlanmaktadır. Kurallar uyarınca alınacak tedbirler ve yapılacak faaliyetlerin Anayasa’nın 26. maddesinde yer alan düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ile 28. maddesinde yer alan basın hürriyetine müdahale teşkil edeceği açıktır. Bu bağlamda kuralların, kapsamları itibarıyla Anayasa’nın İkinci Kısım İkinci Bölümü’nde yer alan kişi hakları ve ödevleri ile ilgili düzenlemeler içerdiği görülmüştür. Sonuç olarak kuralların CBK ile düzenlenemeyecek yasak alana ilişkin düzenlemeler içerdiği anlaşılmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralların konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olduklarına ve iptallerine karar vermiştir."

Kaynak: HABER MERKEZİ