TBMM Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu, engelli bireylerin toplumsal hayata katılımı için yürütülen çalışmaların yalnızca bir rapor hazırlamaktan ibaret olmadığını, asıl hedefin toplumda güçlü bir farkındalık oluşturmak olduğunu söyledi.
3 Temmuz’da çalışmalarına başlayan komisyonun, engelli bireylerin karşılaştığı sorunları yerinde tespit etmek ve çözüm önerileri geliştirmek için Türkiye’nin farklı bölgelerinde saha incelemeleri yaptığını vurgulayan Kasapoğlu, masabaşı değil, sahaya dayalı bir çalışma modeli benimsediklerini belirtti.
“Engellilik 86 milyonun meselesidir”
Kasapoğlu, engellilik konusunun yalnızca bir komisyonun değil, tüm Türkiye’nin gündemi olması gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Komisyon olarak nihai hedefimiz sadece bir rapor ortaya koymak değil. Elbette rapor sürecin bir parçası ama asıl amacımız, bu ülkede engellilik bilincini en üst seviyeye çıkarmak. Çünkü bilinç olmadığı müddetçe attığınız her adım yarım kalır. Bu bilinci güçlü ve sürekli kılmak bizim için en kritik mesele.”
Komisyonun bugüne kadar farklı alandan uzmanları, akademisyenleri, sivil toplum örgütlerini ve engelli bireyleri dinlediğini belirten Kasapoğlu, özellikle genç girişimcilerin katkılarının çok değerli olduğunu söyledi. Görme engelli girişimci ve NeuroVision AI Tech’in kurucusu Zülal Tannurun komisyona sunduğu perspektifin kendileri için ilham verici olduğunu vurguladı.
Tannur: “Engellilik fiziksel bir durum değil; sistemsel bir boşluğun sonucu”
Komisyonda sunum yapan Zülal Tannur ise Türkiye nüfusunun yüzde 16’sının farklı bireylerden oluştuğunu hatırlatarak engelliliğin, bireysel bir eksiklik değil, sistemin eksik bıraktığı alanlar nedeniyle ortaya çıkan bir durum olduğunu ifade etti.
Komisyon çalışmalarını “bir yapının modüllerini bir araya getirme süreci” olarak tanımlayan Tannur, şöyle konuştu: “Buraya gelen herkes kendi alanından bir fotoğraf sunuyor. Bu fotoğraflar birleştiğinde büyük bir yapı ortaya çıkıyor. Komisyonun görevi doğru soruları sormak, çözüm önerilerini bir araya getirmek ve sağlam bir zemin hazırlamak. O zeminin sağlamlığı, üzerine inşa edilecek çözümlerin geleceğini belirleyecek.”
Tannur, komisyonun sadece talepleri dinleyen değil, bu taleplerin nasıl çözüleceğini araştıran bir yapıda çalıştığını belirterek, “Hiç kimse farklı bir şey söylemiyor: Herkes işleyen, kapsayıcı bir sistem istiyor” dedi.