Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kocaeli'deki özel bir üniversitenin Ağız ve Diş Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin açılışına katıldı. Kadıköy Mahallesi Turan Güneş Caddesi’nde gerçekleştirilen açılışa Bakan Tunç ile Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Kocaeli Cumhuriyet Savcısı Ferhat Kapıcı, üniversite yetkilileri ve davetliler katıldı.
'TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER NOKTASINDA ALDIĞIMIZ MESAFE KÜÇÜMSENEMEZ'
Açılış öncesi konuşma yapan Bakan Tunç, "İstikrarlı kalkınma hamleleriyle Kocaeli’miz başta olmak üzere Türkiye'nin 81 vilayetini geliştirmeye, kalkındırmaya, kesintisiz bir şekilde bunu sürdürmeye devam ediyoruz. Tabii ki temel hak ve özgürlükler noktasında aldığımız mesafe küçümsenemez. Demokrasinin standartlarının yükseltilmesi, adalet alanındaki ilerlemeler noktasında aldığımız mesafe küçümsenemez, insanımız daha fazlasına layık ve bu alandaki çalışmalarımızı da hız kesmeden sürdürüyoruz.
Türkiye'yi dünyanın en güçlü ülkelerinden, savunma sanayinde bağımsız, enerjide bağımsız, her alanda güçlü, eğitimde güçlü, kalkınan bir ülke olarak dış politikada sözü geçen Türkiye eksenini kurmaya Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde devam ediyoruz. Türkiye'yi her türlü tehlikeden uzak, kötülükten uzak, her türlü terör örgütünün temizlendiği, çocuklarımızın, gençlerimizin huzurlu bir geleceğe kavuştuğu bir ülke olarak inşallah hep beraber milletçe birlik beraberlik içerisinde yolumuza devam ediyoruz.
Bugün bu yaptığımız açılışlar önemli. Eğitim, kalkınmanın ön şartı. Dolayısıyla üniversitelere verdiğimiz önem, geçtiğimiz 22 yılda 76'dan 207 sayısına ulaştı. Vakıf üniversitelerimizin sayısı da arttı. Onların hastanelerindeki imkanlar, tıp fakültesi olan yerlerde de imkanlar arttı" ifadelerini kullandı.
'ÖNCELİKLE ANAYASANIN YAPIMIYLA İLGİLİ OLARAK USULDE ANLAŞILMASI LAZIM'
Program sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Tunç, yeni anayasa çalışmaları hakkında konuştu. Bakan Tunç, "Türkiye'nin demokratik, sivil, yeni, katılımcı bir anayasaya sahip olması gerektiğini herkes söylüyor; biz de bunu söylüyoruz. Darbe anayasasıyla yönetilmek, Türkiye yüzyılının başında Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girdiğimiz şu zamanda Türkiye'ye yakışmaz. O nedenle Türkiye'nin demokratik, sivil, katılımcı bir anayasayı hayata geçirmesi lazım. Tabii bunu yapacak olan da Türkiye Büyük Millet Meclisi. Meclis Başkanımız, bu konudaki çalışmaları da başlattı. Siyasi partilerle görüşmeleri başlattı ve devam ediyor. Bu süreç devam edecektir. Ümit ediyoruz inşallah mecliste bir uzlaşma sağlanır. Tabii öncelikle anayasanın yapımıyla ilgili olarak usulde bir anlaşılması lazım. Usulden sonra da diğer esasa ilişkin konuların konuşulması lazım" dedi.
'İNŞALLAH YENİ BİR ANAYASA YAPIM SÜRECİNİ BAŞLATIRIZ'
Bakan Tunç, "Anayasamızda bugüne kadar özellikle son 15 yılda temel hak ve özgürlüklerinin alanının genişletilmesi, hak arama hürriyetinin artırılması, toplu sözleşme hakkı da dahil olmak üzere düşünce ve ifade özgürlüğü, kadın hakları, çocuk hakları tüm bunlarla ilgili çok önemli değişiklikler yapıldı. Özellikle demokrasinin standardını yükselten, darbeci vesayetçi anlayışı ortadan kaldırmaya dönük önemli yapısal dönüşümler de gerçekleştirildi. Anayasa Mahkemesi'nin yapısı, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun yapısı, devlet güvenlik mahkemelerinin kaldırılması, askeri mahkemelerin kaldırılması, yargı birliğinin sağlanması anlamında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi doğrudan milletin yürütmeyi sandıkta belirleyebilmesi, demokrasiyi güçlendiren, cumhuriyeti güçlendiren, önemli değişiklikler hayata geçti.
Tabii bu değişiklikler, çok sayıdaki değişiklik, anayasadaki hem maddeler arasındaki yeknesaklığı bozdu, hem de vesayetçi ruhu tamamen ortadan kaldırmaya yetmedi. Dolayısıyla bu ülkenin artık süreç içerisinde 'Yamalı bohça' sözü çok tekrarlanıyor, öyle bir anayasa değil de daha bütüncül ve temel hak ve özgürlükleri öne alan, herkesin görüşlerinin alındığı, tüm siyasi partilerin uzlaşmasıyla inşallah yeni bir anayasa yapım sürecini başlatırız ve milletimize olan borcumuzu da ödemiş oluruz" ifadelerini kullandı.