AKUT’un kurucusu ve eski başkanı Nasuh Mahruki, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşım nedeniyle "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" suçlamasıyla 20 Kasım 2024’te tutuklandı. Mahruki’nin paylaşımında, Yüksek Seçim Kurulu ile ilgili ifadeler yer alıyordu. İzmir Barosu, bu tutuklama kararını sert bir şekilde eleştirerek, bunun hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu belirtti.
Baro: Tutuklama, baskı ve yıldırma aracı olarak kullanılıyor
İzmir Barosu, Mahruki hakkında açılan soruşturmanın ve verilen tutuklama kararının, yargının siyasallaştığını bir kez daha gözler önüne serdiğini ifade etti. Açıklamada, "Bu tutuklama bir tedbir değil, açıkça bir cezalandırma ve toplumu sindirme aracı olarak kullanılmaktadır" denildi.
Baro, iddia edilen suçun hiçbir unsurunun oluşmadığını vurgulayarak, yargının siyasi iktidar tarafından muhalifleri susturmak ve toplumu şekillendirmek için araçsallaştırıldığını dile getirdi.
İzmir Barosu’ndan çağrı: Hukuk devleti ilkelerine dönün
Baro, Mahruki’nin tutuklanmasını "ifade özgürlüğüne yönelik açık bir saldırı" olarak nitelendirdi ve şu çağrıyı yaptı: "Yargı üzerinden elinizi çekin, hukuk devleti gereklerini yerine getirin. Nasuh Mahruki ifade özgürlüğü hakkını kullanmıştır ve derhal serbest bırakılmalıdır."
Kamuoyunda geniş yankı uyandırdı
Mahruki’nin tutuklanması, sadece hukuk çevrelerinde değil, kamuoyunda da büyük tepki topladı. İzmir Barosu’nun bu çıkışı, yargının bağımsızlığı ve ifade özgürlüğü konusundaki tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.