GENEL

Başkan Yetişkin’den kapasite artışına sert tepki: ‘Sığacık sular altında kalabilir’ uyarısı

Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, Teos Yat Limanı’nın kapasitesini büyütmeyi hedefleyen projeye sert çıkıştı. Sığacık’taki doğal boğazın daraltılması halinde tsunami ve ani deniz kabarması riskinin artacağını vurgulayan Yetişkin, “Bu projeyle tüm Sığacık’ın sular altında kalma ihtimali var, bu vebali kimse taşıyamaz” diyerek çağrıda bulundu.

Abone Ol

Seferihisar’ın simge koyu Sığacık, Teos Yat Limanı’na ilişkin kapasite artışı projesiyle yeni bir çevre tartışmasının merkezine yerleşti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın onaylayarak askıya çıkardığı ÇED raporu, hem bölge halkının hem de bilim insanlarının itirazlarıyla karşılaşırken, en net çıkışı Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin yaptı. Projenin yalnızca deniz ekosistemini değil, doğrudan insan hayatını tehdit ettiğini dile getiren Yetişkin, “Sığacık’ın sular altında kalma riski vardır, bunun vebalini kimse taşıyamaz” sözleriyle tartışmayı başka bir boyuta taşıdı.

Doğal limanın boğazı 540 metreden 120 metreye düşecek

Başkan Yetişkin, Sığacık’ın yalnızca bir marina değil, binlerce yıldır kullanılan doğal bir liman olduğunun altını çiziyor. Ege’de denize açılan pek çok kaptanın şiddetli lodos ve fırtına günlerinde ilk sığınak olarak Sığacık Koyunu tercih ettiğini hatırlatan Yetişkin, Teos Yat Limanı’nın kapasite artışı projesinin bu hayati özelliği ortadan kaldıracağını savunuyor.

Projeye göre, koyun ağzındaki doğal boğaz yaklaşık 540 metrelik genişlikten 120 metreye indirilecek. Yetişkin, “Bu boğazdan her yıl binden fazla tekne geçiyor; balıkçılar, amatör denizciler, ticari tekneler… Bu kadar dar bir aralıktan, özellikle kötü havalarda, bu tekneler nasıl güvenle geçecek? Fırtınada acil durumda nereye sığınacaklar?” diyerek, deniz güvenliği açısından doğacak risklere dikkat çekiyor.

Bilim insanlarından tsunami ve deniz kabarması uyarısı

Belediye Başkanı, itirazlarını “duygu” değil bilimsel raporlar üzerine kurduklarını vurguluyor. Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan tarafından hazırlanan teknik değerlendirmede, boğazın daraltılması ve marina alanının genişletilmesi halinde olası bir tsunami veya ani deniz kabarmasında dalgaların sıkışarak daha yıkıcı hale geleceği ifade ediliyor.

Rapora göre, Girit, Rodos ve Ege Adaları çevresinde meydana gelebilecek 7,0–7,5 büyüklüğündeki depremler, Sığacık’ta ciddi tsunami etkileri yaratma potansiyeline sahip. Böyle bir senaryoda, özellikle yeni eklenecek yat limanı yapılarının dalgayı yansıtıp büyüterek kıyıya yönlendirmesi ve tüm Sığacık yerleşiminin sular altında kalma riskini artırması söz konusu. Yetişkin, “Bilim bu kadar açık konuşurken, bu projeye imza atan hiç kimse yarın yaşanacak bir felaketin sorumluluğundan kaçamaz” diyerek tepkisini dile getiriyor.

‘Marina kenti değil, balıkçı kasabasıyız’

Yetişkin’in itirazlarının bir diğer boyutu ise Seferihisar’ın kimliği. İlçenin, kıyı boyunca sıralanan balıkçı tekneleri, küçük ölçekli işletmeleri ve sakin yaşamıyla tanındığını hatırlatan belediye başkanı, “Seferihisar bir marina kenti değildir; burası doğal bir balıkçı kasabasıdır” diyor.

Planlanan kapasite artışının, geleneksel balıkçılığın önümüzdeki beş yıl içinde fiilen bitmesine yol açacağını, artan tekne trafiği ve yapılaşmanın deniz kirliliğini kaçınılmaz biçimde artıracağını ifade ediyor. Yetişkin’e göre, ekosistemdeki bu baskı yalnızca deniz yaşamını değil, kıyıda geçimini balıkçılıkla sağlayan yüzlerce hanenin sosyal dokusunu da bozacak: “Bugün marina kapasitesine ses çıkarmazsak, yarın balıkçı barınağını da alırlar.”

‘Yat turizmine değil, bilimsizliğe karşıyız’

Seferihisar Belediyesi, projeye yönelik tavrının “yat karşıtlığı” şeklinde okunmasını istemiyor. Başkan Yetişkin, turizmin önemine vurgu yaparak, “Biz yat turizmine karşı değiliz; biz doğanın, bilimin ve halkın yok sayılmasına karşıyız” ifadesini kullanıyor. Ona göre Sığacık, yalnızca bir kıyı şeridi değil, yaşayan bir doğa ve kültür mirası. Yanlış planlanmış bir kapasite artışı, bu mirası geri dönüşü olmayan biçimde tahrip etme riski taşıyor.

Bu nedenle, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca onaylanarak 10 gün süreyle askıya çıkarılan Teos Yat Limanı Kapasite Artışı Projesi’ne karşı, bölge halkı, çevre örgütleri ve yerel yönetim birlikte hareket ediyor. Askı süresi boyunca projeye itiraz dilekçeleri veriliyor, bilim insanlarının uyarıları kamuoyuyla paylaşılıyor.

Sığacık’ta son söz henüz söylenmedi

Yerel yönetim, deprem ve tsunami riski nedeniyle Sığacık Koyu’nda deniz içi hiçbir yeni yapılaşmaya izin verilmemesi gerektiğini savunurken, çevre örgütleri de “önleyici hukuk” mekanizmalarının devreye girmesini talep ediyor. Bölge için olası en kötü senaryonun, yalnızca ekonomik bir kayıp değil can kayıplarıyla sonuçlanabilecek bir afet tablosu olduğu vurgulanıyor.

Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, “Bu projeye karşı duruyoruz ve Sığacık için sonuna kadar karşı durmaya devam edeceğiz” sözleriyle hem merkezi idareye hem de yatırımcılara net mesaj veriyor. Tartışmanın bundan sonraki aşaması, askı sürecinde gelecek itirazlar, olası yeni bilimsel raporlar ve nihayetinde yargının vereceği kararlarla şekillenecek.