Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği (BTTÖB), sosyal medya üzerinden 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla açıklama yayımladı. Açıklamada Türk azınlığının eğitim alanında yaşadığı sorunlara dikkat çekildi. Türkçe ve Yunanca eğitim verecek anaokullarının açılmasının önemi vurgulanan açıklamada ana dilin iletişim dışında kültürel taşıyıcılık özelliği olduğuna işaret edildi.
Açıklamada "Bir insanın ana dilinden kopması veya koparılması; onun yalnızca ailesi, milleti ile bağlarının kopması değil, aynı zamanda dünya ile bağlarının kopması demektir. Dillerini kaybeden milletlerin millet olarak ayakta kalabilmeleri imkansızdır. Ana dilinden kopan birey, pek çok milli değerlerinden de kopmuş olur" ifadesi kullanıldı.
Batı Trakya'da Türkçe ve Yunanca eğitim verecek anaokullarının açılması talep edilen açıklamada Türk çocuklarını okullarda sadece Yunanca eğitim almaya zorlamanın çağ dışı ve dayatmacı bir anlayış olduğu değerlendirmesinde bulunuldu.
Azınlık ilkokullarının "çocuk sayısındaki azlık" bahanesi ile kapatılmasına karşı çıkılan açıklamada "Türkiye üniversitelerinin eğitim fakültelerinden mezun olmuş azınlık öğretmenlerine ilkokullarımızda da görev verilmesini istiyoruz" denildi. Açıklamada engelli Türk çocuklarının da çift dilde eğitim almalarının önemine dikkat çekildi.
Batı Trakya Azınlığı Kültür ve Eğitim Şirketi de (BAKEŞ), sosyal medya hesabı üzerinden "Kadim Türk tarihi birikiminden damıtılmış toplumsal değerlerimizi, kültür ve dilimizi bugünlere taşıyan ana dilimizdir. Bizi 'biz' yapan, bir kimlik bilinci ile var olmamızı sağlayan ana dili, yaşama hakkı kadar doğal, vazgeçilmez, sınırlandırılamaz temel bir insan hakkıdır" paylaşımında bulundu. Batı Trakya Türkleri'nin hala çift dilli Türkçe ve Yunanca anaokulları talebiyle ana dilde eğitim alma mücadelesi verdikleri vurgulandı.
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonunca (ABTTF) yayımlanan açıklamada ise "Bireyin ana dilinde eğitim alması, en temel insan haklarından biridir. UNESCO'nun da altını çizdiği üzere özellikle okul öncesi eğitimde çocukların ana dillerini öğrenmeleri, onların hem sonraki okul eğitiminde başarılı olmaları hem de kimlik ve kültürün korunarak gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem arz etmektedir" görüşü paylaşıldı.