Bedelsiz sermaye artırımı, şirketlerin kendi iç kaynaklarını kullanarak gerçekleştirdikleri ve ortaklardan ilave kaynak talep etmeden hisse senetlerini bedelsiz olarak dağıttıkları bir sermaye artırımı biçimidir. Emisyon primi, yeniden değerleme artışı, yedekler, iştirak ve duran varlık satış karları, temettü gibi iç kaynaklar bu tür sermaye artırımlarında kullanılır. Peki, bedelsiz sermaye artırımı ne anlama gelir ve nasıl etki eder?
Bedelsiz Sermaye Artırımı ve Etkileri
Bedelsiz sermaye artırımının şirketler üzerindeki etkilerini anlamak için örneklerle yaklaşmak önemlidir.
Şirketler Neden Bedelsiz Sermaye Artırımına Gider?
Bedelsiz sermaye artırımına giden şirketler, genellikle vergi avantajı elde etmek veya enflasyon karşısında eriyen sermayeyi güncellemek gibi nedenlerle bu adımı atarlar. Emisyon primi ve varlık satış karı gibi kaynaklar, vergi avantajı sağlayarak şirketlere ek fayda sağlar.
Hissenin Bölünmesi ve Nedenleri
Hissenin bölünmesi, şirketlerin hisse senetlerinin sayısını artırarak likiditesini artırmak ve hisse değerini artırmak amacıyla tercih ettiği bir stratejidir. Bu durum, bazı hisselerin piyasada daha hareketli olmasını sağlar ve yatırımcıların daha rahat alım-satım yapmasını sağlar.
Hissenin Likiditesini Arttırmak
Bazı durumlarda, hisse senetlerinin değeri belirli bir seviyeye ulaştığında likiditesi azalabilir. Şirketler, hisse senetlerinin likiditesini artırmak ve piyasada daha aktif olmasını sağlamak için hisse bölünmesi yoluna gidebilirler. Özellikle performans primi hisse senedinin değerine bağlı olarak değiştiğinden, şirketler hisse fiyatlarının aşırı artmasını istemeyebilirler.
Hissenin Değerini Arttırmak
Hisse bölünmesi, hisse senetlerinin değerini artırabilir. Bu durum, yatırımcıların daha fazla hisse satın almasını teşvik edebilir ve şirketin toplam değerini artırabilir. Ancak, bu durumun bazen gerçek değeri yansıtmadığı ve yatırımcıların yanlış algıya kapılabileceği unutulmamalıdır.
Sermayenin Kullanılamayan Kısımlarını Aktive Etmek
Şirketlerin bedelsiz sermaye artırımına gitmesinin bir diğer nedeni, biriken emisyon primi, yedekler ve varlık satışı gelirlerini sermayeye dönüştürerek kullanılabilir hale getirmektir. Bu durum, şirketlerin mali yapılarını güçlendirebilir ve vergisel avantajlar sağlayabilir.
