MERT YASİN ALPDÜNDAR- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Genel-İş Sendikası’nda örgütlü belediye işçileri maaşlardaki haksızlıklar, kadro talebi ve ilave tediye hakkı gibi sorunlarına dikkat çekmek amacıyla tüm Türkiye’de iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. İzmir’de de iş bırakma eylemine katılan belediye işçileri, Konak Sosyal Güvenlik Kurumu önünde toplandı. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı’nın da katıldığı eylemde, işçiler adına basın metnini Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan okudu.
‘KRİZİN SEBEBİ BİZ DEĞİLİZ’
Krizin sebebinin işçiler olmadığını söyleyen Remzi Çalışkan, “Sebebi olmadığımız, tamamen iktidarın yürüttüğü politikaların sonucu olan bu derin krizin tüm yükünü çekmeye mecbur değiliz. İktidar batırdığı ekonomiyi düzeltmek adına yine patronları, sermaye çevrelerini önceleyen politikalarını sürdürmeye kararlı görünüyor. İşçi sınıfının ve emekçilerin temel talepleri olan gelir dağılımdaki adaletin sağlanması, vergide adaletin gerçekleşmesi, insanca yaşanabilir bir ücretin sağlanması, sendikal hak ve özgürlüklerin genişletilmesi gibi konularda ne yazık ki bir adım atılmıyor. Öyle ki, yarattıkları krizle tükettiklerini emekçilerin yoksulların cebinden alarak tamamlamaya çalışıyorlar.” ifadelerini kullandı.
‘ÖNCELİĞİNİZ EMEKÇİLER OLSUN’
Geçtiğimiz günlerde artan MTV, KDV vergilerini ve ürünlere gelen zamları hatırlatan Çalışkan, “İktidara sesleniyoruz: Önceliğiniz servet sahipleri ve patronlar değil, emekçiler olsun, önceliğiniz işçiler olsun. Önceliğiniz yoksullar, geçinemeyenler, evine ekmek götüremeyenler olsun. Bu ağır koşullarla kuşatılmışken ücretlerdeki erime her geçen gün artıyor. Toplu iş sözleşmeleri ile elde edilen ücret artışları, hayat pahalılığı karşısında eriyor. İşverenler bu sefer de ekonomik ve siyasal belirsizlikleri ileri sürerek toplu sözleşmelerde işçi ücretlerini baskılamaya çalışıyor. Ülke genelinde sendikalı ve toplu iş sözleşmeli işçi sayısı zaten yüzde 10. Böyle bir ortamda ücretler yasal asgari ücret düzeyine sıkışıyor. Tüm sektörlerde asgari ücret yaygın temel ücret haline gelmiş ve tüm sendikalı işyerlerini de kuşatmış durumdadır. Buna sessiz kalamayız.” diye söyledi.
Belediye işverenlerine çağrıda bulunan Çalışkan, “Belediye yönetimleri her şeyden önce kendi çalışanlarına karşı sorumluluklarını yerine getirmek zorundadır. Ekonomik kriz ve düşük ücret kıskacında çalışan yüzbinlerce belediye işçisinin sesine kulak verin. Kamusal hizmetinin, halka hizmetin aksamasını istemiyoruz. Ancak tercihlerinizi ve önceliklerinizi en zor koşullarda bile halka hizmet üreten işçilerin yaşam koşullarını iyileştirmekten yana kullanmanız zorunluluktur.
Bunun için toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam eden işyerlerinde işçilerin taleplerini karşılayacak ve insanca yaşanacak bir ücret düzeyi için gereken adımları atın. Toplu iş sözleşmesi yürürlükte olan tüm işyerlerinde ise belediye işçilerinin ücret ve sosyal haklarını iyileştirecek’’ ek protokol’’ görüşmelerini derhal başlatın.” diye konuştu.
‘AYRIMCILIK DERHAL ORTADAN KALDIRILMALIDIR’
“696 sayılı KHK ile belediye işçilerine yapılan ayrımcılık derhal kaldırılmalıdır.” diyerek sözlerine devam eden Çalışkan “Belediyelerde çalışan işçilerin yüzde 90’ını teşkil eden ve kamunun işini yapan belediye şirket işçileri de hakları olan kadroya geçirilmelidir. Bu hakkımızı alana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Belediye işçilerinin yıllardır mahrum bırakıldığı 52 günlük ilave tediye hakkı da bir an evvel verilmelidir. Belediyelerin önemli bir bölümünde var olan ekonomik zorlukları ortadan kaldırmak için belediyelerin gelirleri artırılmalıdır. İller Bankası paylarında kesinti yapılmaması, merkezi bütçeden belediyelere işçi ücretlerine ilişkin pay aktarılması, personel giderlerine ilişkin getirilen bütçe sınırlamalarının kaldırılması gibi düzenlemeler bir an evvel hayata geçirilmelidir.” diye vurguladı.
ALANDAN TALEPLERİNİ AKTARDILAR
Remzi Çalışkan işçilerin taleplerini şu şekilde sıraladı;
“Buradan belediyelerde çalışan bütün emekçi kardeşlerime sesleniyorum. Merkezi hükümetin uygulamaları ile belediye işverenleri arasına sıkışıp ücretlerimizin erimesine sessiz kalmayacağız. Talebimiz eşitliktir. Talebimiz insanca yaşanacak bir ücrettir. Bu talep sadece üyelerimizin değil, yüz binlerce belediye işçisinin ortak talebidir. Tüm belediye işçilerini 4 ana talebimiz etrafında mücadele etmeye çağırıyoruz. İnsanca yaşayacak bir ücret için tüm ücretler iyileştirilmelidir. Belediye şirket işçilerine uygulanan ayrımcılık son bulmalıdır. Kadro ve ilave tediye haklarımız derhal verilmelidir. Vergide adalet sağlanmalı ücretlerdeki gelir vergisi kesintisi düşürülmelidir.”
‘BELEDİYE İŞÇİLERİ OLARAK SESİMİZİ YÜKSELTELİM’
Belediye işçileri olarak birlikte mücadele etmeleri gerektiğinin altını çizen Çalışkan, “Belediye işçileri olarak sesimizi yükseltelim. Taleplerimiz için hep birlikte mücadele edelim ve kazanalım diyoruz. Her zaman söyledik ve yine söyleyeceğiz. İşçi sınıfının çıkarları kazanımları ve haklarının korunması ancak katılımcı toplumcu özgürlükçü ve gerçek bir demokrasi ortamında sağlanır ve korunur. Bu bilinçle hem emek hem demokrasi mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğiz.” dedi.