Bingöl’de siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları öncülüğünde toplanan grup, Hacı Hıdır Camisi önünde tekbir getirip, İsrail aleyhine sloganlar attı. Genç Caddesi'ne kadar yürüyen grup, burada basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını okuyan İsmail Bukan, Kudüs’ün sıradan bir toprak davası olmadığını belirterek, “Bugün siyonist dijital işgal rejiminin Gazze'ye yönelik yapmış olduğu savaş uçuşlarına karşı yapılması gerekenler için toplanmış bulunuyoruz. Biz Müslümanlar için Kudüs ve Mescid-i Aksa sıradan bir toprak parçası değildir. Bugün de Mescid-i Aksa, Müslümanların, Peygamber Efendimizin miraca çıkarken ilk uğradığı yer, tevhit akidesinin ilk merkezlerinden biridir. Bu yüzden Filistin, Kudüs, Mescis-i Aksa davası sıradan bir toprak davası değil, bilakis bir inanç ve iman davasıdır” dedi.
Şırnak’ın Silopi ilçesinde de Cuma namazının ardından bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları öncülüğünde Çarşı Camii önünde toplanan grup, basın açıklaması düzenleyerek İsrail’in saldırılarına tepki gösterdi. Saldırılarda hayatını kaybeden Filistinliler için dualar okunurken, İsrail ve ABD aleyhine sloganların atıldı. Grup adına açıklamayı okuyan Rıdvan Tatar, “Maalesef bütün dünya bu katliamlar karşısında gözlerini kapamakta, kulağının üzerine yatmaktadır. Onlar istiyorlar ki Filistin halkı, katliama uğrasa da sussun. Sürülse de itiraz etmesin. Yok edilirken direnmesin. Kutsalları çiğnenirken, hastaneleri, okulları, camileri bombalanırken kaderlerine razı olsunlar” diye konuştu.
Mardin’de de Artuklu Üniversitesi’nde faaliyet gösteren öğrenci toplulukları, Kampüs Camisi’nde kılınan Cuma namazının ardından İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı basın açıklaması ve yürüyüş ile tepki gösterdi. Öğrenci topluluklarının öncülüğünde yapılan protesto eylemine, Rektör Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, öğretim görevlileri, personel ve öğrenciler katıldı. Öğrenci temsilcileri, kampus içerisinde sessiz yürüyüş yaparak, 3 dilde hazırladıkları basın metnini okudu. Rektör Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, öğrencilere duyarlılıklarından dolayı teşekkür etti.
Türkçe basın metnini okuyan Kudüs ve Filistin Çalışmaları Uygulama Araştırma Merkezi Yüksek Lisans Öğrencisi Oğuzhan Şener, gelecekte Müslümanlara yönelik yapılabilecek zulmü, donanımlı mümin yetiştirmekle engellenebileceğini belirterek, “Müslüman kardeşlerimiz yüzyıllardır katledilirken, insan yerine dahi konmazken bizim onları kurtarmamızın tek yolu ilimle donanmak ve bu donanımla amel etmektir. İçinde bulunduğumuz ilim yuvası olan üniversitemizde yorulmadan, yıkılmadan belki uyumadan çalışmamız gerekir. Dünya üzerindeki tüm Müslümanlara yapılan zulmü engellemenin tek yolu budur. Bugün üniversitemizde her disiplinde bölümler ve akademik araçlar bulunmaktadır. Şehrimizde camiler, okullar, STK’lar gibi birlik olacağımız yerler ve her türlü imkanlar bulunmaktadır. Çekirdek ailemizden başlayarak saydığımız alanlara mücadelemizi taşımamız gerekiyor. Bugünden tezi yok evlerde, okullarda, STK’larda donanımlı mümin yetiştirme projesine başlamalıyız. Bu projenin başarıya ulaşması çok zaman alabilir. Belki 50 yıl belki 100 yıl sürecek bir projeden bahsediyoruz. Bize düşen sabırla, sebatla, ilimle bu yolda yürüyüp gelecek nesilleri bu amaçla yetiştirmektir. İslam ahlakıyla ahlaklanır, bilgiyi yönetebilir ve ilim-amel birlikteliğini sağlayabilirsek, muzaffer olmaktan söz edebiliriz” diye konuştu.