Olay, saat 16.00 sıralarında ilçenin Kaleköy mevkisinde meydana geldi. Tatil için Afyon’dan Trabzon’a gelen altı kişilik ailenin dört ferdi, serinlemek için plajdaki dalgakırandan denize girdi. Akıntıya kapılan dört kişi, yardım çığlıkları atarken dalgakıran üzerindeki yakınları da çevreden yardım isteyerek denize atladı. Kendi çabalarıyla yakınlarını kurtarmak isteyen iki kişi de akıntıya kapılarak açığa sürüklendi.
O sırada plajda bulunanlar, çevredekilerden yardım istedi. Boğulmanın yaşandığı yere yakın olan başka bir plajdaki cankurtaran ve işletme sahibi, can simitleri ve kayıkla denize açıldı. Dalgalar arasında yaşam mücadelesi veren beş kişi, kayıktakiler tarafından kurtarılarak kıyıya çıkarıldı, Tekin Yeşilay’a ise ulaşılamadı.
Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine gelen 112 Acil Sağlık ekipleri, boğulma tehlikesi geçiren beş kişiye ilkyardımda bulundu. Sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından beş kişi, çevredeki hastanelere sevk edildi. Kayıp ihbarı üzerine olay yerine gelen sahil güvenlik ve jandarma ekipleri, denizde kaybolan Tekin Yeşilay için arama kurtarma çalışması başlattı. Arama çalışmalarına havadan da helikopterle destek veriliyor.
‘VÜCUTLARI MORARMIŞTI’
Plajdaki işletmenin cankurtaranı Tolgahan Zeynel, boğulma tehlikesi geçiren ailenin çığlıkları üzerine yardıma koştuklarını belirterek, "Karşı plajdaki iki çocuk, koşarak yardım istedi. Can simitlerimi alıp koşarak geldik. Kıyıda iki kişi vardı, dört kişi denizde boğulma vakası geçiriyordu. Üç kişiyi aldık, durumu ağır olan bir abla vardı. Bir de 21 yaşında bir genç şu an kayıp. Hala onu arıyorlar. İki kişiyi yüzerek aldık. Bir çocuk, akıntıyla ileri gitmişti. Arkadaşımız, kayıkla açılarak aldı. Vücutları nefessizlikten morarmıştı” dedi.
‘İKİ ÇOCUK YARDIM İSTEDİ, ÜÇ KİŞİYİ KURTARDIK’
Karşı plajın işletmecisi Harun Aydın da "Karşı plajda oturuyorduk. Bu plajda yüzen iki çocuk, ‘Allah rızası için yardım edin, boğulanlar var’ diyerek yardım istedi. Üç kişiyi kurtardık, bir kişiyi de arkadaşımız kayıkla açılıp kurtardı. Bir kişiyi jandarma hala arıyor, inşallah bulunur. Çok akıntı vardı, fazla yanaşamadık. Bir abla da kıyıdaydı. Onu da kıyıdan çıkardık. Afyon’dan misafir gelip denize girmişler. Bu havada yüzülmez, akıntı çok” diye konuştu.
‘ARKADAŞIMLA İKİ ERKEK ÇOCUĞUNU KURTARDIK’
Olay sırasında arkadaşıyla birlikte denizde yüzen Yusuf Berk Yüksek (13), denizde boğulanları görünce çevreden yardım istediklerini anlattı. Yüksek, "Arkadaşlarımla ve Münir hocamızla denizde yüzüyorduk. Olayı görünce telaşlandık. İki tane erkek çocuğunu kurtardık. O anlık heyecanla bağırıp ‘polisi arayın’ diye yardım istedim. Arkadaşımla beraber karşı plajdaki ağabeylere söyledik. Bir çocuğun annesini ‘bir şey olmayacak’ diye motive etmeye çalışıyorduk. Kayalıkların üzerine çıkıp denizdeki çocuğa ‘sakın panik yapma’ diye bağırdım. O sırada bot, gidip onu aldı. Plajda kimi gördüysem ambulansı, polisi çağırın diye bağırdım” dedi.
‘ÇOCUKLARI, ANNEMİZ ÖLECEK DİYE ENDİŞELENMİŞTİ’
Denizde boğulma tehlikesi geçiren aileyi kurtarmak için arkadaşlarıyla birlikte yardım istediklerini anlatan Salih Can Saka (12), "Telaş yaptık. Kadının çocukları ‘annemiz ölecek’ diye endişelenmişti. Motive etmeye çalıştım onu. 'Annene bir şey olmayacak' dedim. Arkadaşımla birlikte can simidi alıp götürdük. Babam ve Münir hocamız, denizdeki çocuğu alıp bana verdi. Ben de Recep abimle birlikte çocuğu kıyıya getirdim. Kaybolan çocuğa çok üzüldüm. Onu çok ileride gördüm” ifadelerini kullandı.
‘MİNİK KAHRAMANLAR BAYANI ÇIKARDI’
İlçeye bağlı Küçükköy mahallesinde imamlık yapan Münir Saka da (48) yüzme öğrettiği çocukların kahramanlığını "Çocukları serinlemek ve dalgalı havada yüzmeyi öğrenmeleri için bilerek getirmiştim. Dalgakırana doğru bir akıntı var ve burada yüzenleri çekiyor. Önce 11 yaşlarında bir çocuk, ‘annem boğuluyor’ diyerek yardım istedi. Gidip çocuğu çıkardım, hatta boynuma sarıldı. İzi boynumda duruyor. Daha sonra 18 yaşlarında bir kız çocuğunu çıkardım. Bizim minik kahramanlar, can simidi yardımıyla bir bayanı çıkardılar. Bir erkeği de karşı işletmenin sahibi kayıkla çıkardı. Tahminimce kadın, beş dakika oksijensiz kaldı” sözleriyle anlattı.