CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, yerel basına yönelik tasarruf tedbirlerini eleştirdi. Yazgan, "Yanlış yapıyorsunuz. Tasarrufu yerel basından değil lüksten, şatafattan yapın" dedi. Hükümet sıralarına hitap eden Yazgan, "Türkçeyi yanlış anlıyorsunuz. Bu 'basın', sizin sandığınız gibi 'üstüne basın' değil" ifadelerini kullandı.
Gazeteciler ve Basın Bayramı'na Eleştiri
TBMM Genel Kurulu'nda söz alan Yazgan, 24 Temmuz'un "Gazeteciler ve Basın Bayramı" olarak kutlandığını belirterek, bu günün gerçekten bir bayram olup olmadığını sorguladı. "Bazı gazeteciler var ki, açılışını sizlerin yaptığı, sonra FETÖ'den kapatılan Bank Asya'dan aldıkları kredilerle lüks ev sahibi oldular. 24 Temmuz onlar için bayram. Ancak gerçek, doğru haberler yapan, sürekli adliyeye çağrılan gazeteciler için bu bayram değil. Onlar için 24 Temmuz, Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü'dür" dedi.
Tasarruf Tedbirlerine Sert Eleştiri
Yazgan, kamu kurum ve kuruluşlarının gazete alımını engelleyen ve reklam verilmesini önleyen tasarruf tedbirlerine dikkat çekti. "Basına yargı aracılığıyla tekzip gönderdiniz, gazetecilere dava açtınız, tehdit ettiniz; şimdi de tasarruf bahanesiyle yerel basının üzerine karabasan gibi çökülmek isteniyor" diyerek tepki gösterdi. "Sarayınız her gün, her dakika binlerce emekçinin aylık maaşını tek çırpıda harcıyor. Hal böyleyken tasarrufu basına yıkmaya çalışmanızı kabul etmiyoruz" ifadelerini kullandı.
"Bedava Uçak Bileti Vermeyin" Çağrısı
Yazgan, yerel basının desteklenmesi amacıyla verdiği yasa teklifini hatırlatarak, şunları ekledi: "Akıl dışı ve inat üzerine kurulu ekonomi politikalarınızla ülkeyi krize sürüklediniz. Dövizdeki yüksek artış, kağıt fiyatlarından matbaaya her şeyi etkiledi. Bu şartlarda yerel basınımız bugün var olma mücadelesi veriyor. Çok sayıda yerel gazete, basılı yaşamına son verdi. Zaten yerel gazetelerin birkaç kalem geliri var, ona da 'tasarruf' adı altında el koyuyorsunuz. Tasarrufu yerel basından değil lüksten, şatafattan yapın. Mesela, cemaatlere bedava uçak bileti vermeyin; mesela, eşinizin dostunuzun vergi borcunu sıfırlamayın. Gelin, bu karardan vazgeçin, yerel gazetelerimiz için idam fermanı anlamına gelen bu karardan cayın; gelin, Meclis Başkanlığı'na sunduğum yasa teklifini gündeme alalım, Meclis tatile girmeden yerel basınımıza bu müjdeyi verelim."