9 Eylül Gazetesi'nden Utku Çelik'in haberine göre, Eğitim Sen İzmir 4 No’lu Şube, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı iş birliğiyle hayata geçirilen ÇEDES Projesi kapsamında Bornova’da 99 din görevlisinin okullarda görevlendirilmesine sert tepki gösterdi.
Okullarda din görevlisi görevlendirilmesi protesto edildi
Bornova İlçe Müftülüğü’nün, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle 99 eğitim kurumuna imam, müezzin, vaiz ve Kuran kursu öğreticisi görevlendirdiği belirtilen ÇEDES Projesi'ne sendikalardan büyük tepki gösterildi. Eğitim Sen 4 No'lu Şube Başkanı Burhan Çiçek "Eğitim Sen olarak bizler; ÇEDES Projesini “laik eğitime, laik yaşama bir müdahale olarak görüyoruz. ÇEDES Projesi ve buna benzer protokoller, Anayasadaki laiklik ilkesine açıkça aykırılıklar taşımaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı Temel Kanununa da aykırı bu uygulama, pedagoji bilimine ve çocukların üstün yararına da uygun değildir." ifadelerini kullandı.
Eğitim Sen İzmir 4 No’lu Şube Sekreteri Burhan Çiçek
“Çocukların üstün yararı yok sayılıyor”
Eğitim Sen İzmir 4 No’lu Şube Sekreteri Burhan Çiçek, bu tür projelerin pedagojik yaklaşımlarla bağdaşmadığını ve çocukların üstün yararını gözetmediğini dile getirdi. Çiçek, "Bu uygulama ile Milli Eğitim Bakanlığının okullardaki eğitimi, özelde din eğitimini; tarikatlara, cemaatlere bırakarak eğitimi bir bütün olarak dinci, ırkçı bir müfredat yapısıyla şekillendirmeyi amaçladığını görüyoruz. Buradan Milli Eğitim Bakanlığına sesleniyoruz. Okullardaki laik ve bilimsel eğitime aykırı ÇEDES uygulamasını iptal et. Anayasa, yasa ve yönetmeliklerle sana verilen görevini yap. Eğitimi, Diyanet İşleri Başkanlığını devretmeyi amaçlayan, karma eğitime, laik yaşama aykırı, ÇEDES Projesine son ver." diye konuştu.
Başkan Çiçek, okullarda yapılan dini içerikli etkinliklerin öğrencilerin zihinsel gelişimine zarar verdiğini ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu ifade etti.
"Onca sorun varken imam görevlendiriliyor"
Çiçek, okullardaki asıl sorunlara dikkat çekerek "İlçemiz okullarında ısınma, temizlik, güvenlik, kalabalık sınıflar, öğretmen atanması noktalarında birçok sorun varken; okulların kaloriferleri yanmazken, temizlik görevlisi olmadığı için çocukların sınıflarının temizlenmediği görüntüler ortada duruyorken, onca öğretmen ihtiyacı varken; Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün bütün bu sorunları çözmek yerine ilçedeki okulların tamamına yakınına imam hatip, vaiz ve kuran öğreticisi görevlendirerek eğitimi diyanete, tarikatlara teslim etmesi kabul edilebilir değildir. Mademki okulları diyanete teslim edecektiniz, o halde o koltuklarda niye oturuyorsunuz. Tarikatlarla protokol yapmaya devam edeceğim diyen, Milli Eğitim Bakanı Yusuf TEKİN’ i ve İzmir’deki uygulamanın sorumlusu İl ve İlçe Milli eğitim Müdürlerini istifaya davet ediyoruz." ifadelerini kullandı.
“Laik eğitimden vazgeçilemez”
Eğitim Sen, eğitimin laik, bilimsel ve eşitlikçi bir anlayışla sürdürülmesi gerektiğini belirterek şu çağrıda bulundu:
"Öğrencilerimizin iktidarın siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda okul içinde ve dışındaki bu tür uygulamalara katılmasına izin verilmesi çocuğun üstün yararı ilkesine aykırıdır. Okul içinde ve dışında yapılan dini içerikli, toplu namaz etkinlikleri ve öğrencilere mezarlık temizletilmesi gibi etkinlikler çocukların zihinsel gelişimi açısından sakıncalıdır. Sınıflarda dini içerikli etkinlikler (sınıflarda Kâbe ve mezar maketleriyle yapılan etkinlikler) laik eğitime ve eğitim-öğretimin amaçlarına temelden aykırıdır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre doğrudan çocuk istismarı anlamına gelmektedir. Eğitim sisteminin belli bir dinin ve belli bir mezhebin kurallarına göre biçimlendirilmek istenmesi, çocuklarımızın dini etkinlikler üzerinden istismar edilmesi kabul edilemez bir durumdur.
Bizler; imam değil, çocuklarımız için beslenme istiyoruz.
Yıkılan okulların en kısa sürede yapılmasını kalabalık sınıflar yerine daha iyi koşullarda eğitim vermek istiyoruz.
Okullara imam değil, öğretmeni olmayan sınıf kalmaması için, daha çok öğretmen atanmasını istiyoruz.
Çocuklara bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek istiyoruz.
Bütçeden eğitime daha çok pay ayrılmasını istiyoruz.
Memleketin köy okullarını kapatan, köy çocuklarını öğretmensiz bırakan, devlet yurtlarını kapatarak çocukları tarikat yurtlarının insafına bırakan, çocukların beslenmesi için kılını kıpırdatmayan, eğitimi özelleştirme adı altında piyasaya peşkeş çeken AKP iktidarının ,müfredatının da ÇEDES projesinin de bu ülke insanına, eğitime verecek hiçbir şeyi yoktur. Eğitimde uygulanan yanlış politikalarla AKP iktidarı ülkeyi de eğitimi de hızla uçuruma sürüklemeye devam etmektedir.
Bizler, laik eğitim, laik yaşam istiyoruz. Kamusal, bilimsel, laik ve anadilinde eğitim ile tüm yurttaşların eğitim hakkından eşit yararlanmasını istiyoruz.
Okulların ihtiyacı imam, müezzin değil, iyi yetiştirilmiş öğretmen, nitelikli kamusal bir eğitimdir. Bu ülkenin çocuklarına ve gençlerine en iyi değerler eğitimini verecek kadrolar pedagoji biliminin eğitimini almış. Temel insan hakve hürrüyetlerine inanan öğretmenlerdir. Bunun yerine pedagoji biliminden bihaber çocuklara karşı hangi bilimsel yaklaşımları sergileyeceğini bilmeyen din görevlilerinin istihdam edilmeye çalışıması asla kabul edilemez. AKP iktidarının okulda öğretmenler dururken bu işi din görevlilerine havale etmek istemesinin yegane nedeni kindar ve dindar nesil yetiştirme hevesleridir. Bu zihniyetin, çocuklarımıza ve eğitime kazandıracağı hiçbir şey yoktur.
Velilerimize sesleniyoruz! Çocuklarımızın ÇEDES ve benzeri projelerin etkinliklerine katılmasına izin vermeyin.
Eğitim Sen olarak öğrencilerimizin iktidarın siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda okul içinde ve dışında gerçekleştirilen etkinliklere katılım üzerinden istismar edilmesine sessiz ve tepkisiz kalmayacağımız, velilerimizle birlikte öğrencilerimize yönelik bu tür adımları yakından takip etmeyi sürdüreceğimiz bilinmelidir.
Bu nedenle eğitim kurumları dini içerikli faaliyet ve etkinliklerin değil, pedagoji biliminin mekânları olmak zorundadır. Eğitim Sen (Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası) başta olmak üzere, öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kamuoyunu ÇEDES uygulamalarına karşı birlikte tutum almaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz." ÇEDES Projesinin uygulaması iptal edilinceye kadar mücadelemize devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.
Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak
Genel Başkan Irmak’tan destek
Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, basın açıklamasında ÇEDES Projesi ve benzeri uygulamaların eğitimi dinselleştirme amacında olduğunu belirtti. 2012’den beri AKP iktidarının eğitimde dönüşüm sürecini başlattığını ve bu sürecin laik eğitim anlayışına zarar verdiğini ifade etti. Irmak, ÇEDES Projesi ile okullara imam ve vaizlerin atanmasının, eğitim sistemini tarikatlara ve cemaatlere teslim etmek anlamına geldiğini vurguladı."
"İzmir, Eskişehir ve Tekirdağ'ın seçilmesi manidar"
ÇEDES Projesi’nin uygulanması için seçilen illerin İzmir, Eskişehir ve Tekirdağ olmasının manidar olduğunu belirten Irmak, bu illerin laik ve seküler yaşamdan yana olan bölgeler olduğunu söyledi. Irmak, "Bu, laik yaşama sahip olan herkese ve laikliğin kendisine savaş açtık demektir. Çocuklara yönelik bu proje, tam bir pedagojik kıyımdır ve akıl tutulmasıdır" dedi.
"Anayasa'nın laiklik ilkesine aykırı"
Irmak, laikliğin bütün inanç ve yaşam tarzlarını garanti altına alan bir anlayış olduğunu belirterek, ÇEDES Projesi ile eğitimin Diyanet İşleri Başkanlığı’na ve tarikatlara devredilmesinin anayasanın laiklik ilkesine aykırı olduğunu ifade etti. "Bu ülkenin geleceğini karanlığa sürüklüyorsunuz. Tarikatın bakanı Yusuf Tekin istifa etmelidir" dedi.
"Toplum belirsizliğe sürükleniyor"
Irmak, okullarda din görevlileri atanması yerine, eğitim sisteminin gerçek sorunlarına odaklanılması gerektiğini belirtti. Okulların temizlik, ısınma ve güvenlik gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğini vurguladı. "Okullarda öğretmen yok, öğretmen atanmıyor. Kalıcı personel problemi var. Eğitimi dinselleştirmeye adayan bakan ve hükümet, toplumun belirsizliğe ve karanlığa sürüklenmesine neden oluyor" dedi.
"Bu barikat dağılacak"
Eğitim Sen olarak, laik ve bilimsel eğitimden yana olduklarını ve bu tür uygulamalara karşı duracaklarını belirten Irmak, "Bu karanlık yırtılacak, bu barikat dağıtılacak. Bizler buna izin vermeyeceğiz" dedi. Irmak, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in istifa etmesi gerektiğini ve eğitimin tarikatlardan kurtarılması için mücadele edeceklerini ifade etti.