GÜLER BİLGEN/Lozan Mübadilleri Vakfı Ege Bölge Temsilcisi Emel Acar, tarihte yaşanan göçlerin en önemli nedeninin savaşlar olduğunu hatırlatarak, “Mübadele sürecinde her iki ülkeye gidenler de büyük acılar çekti. Savaşlar olmasın, bu acılar bir daha yaşanmasın istiyoruz” dedi.
Çağdaş Emekli Kadınlar Derneği (ÇEKAD) tarafından İzmir Kent Konseyi toplantı salonunda,“Mübadelenin Tarihi ve Sosyal Süreci” konulu toplantı düzenlendi. Toplantıya büyük ilgi gösteren mübadil torunları, süreçte atalarının yaşadıkları baskıları anlatırken, gözyaşlarını tutamadı, geçmişin hüznünü, geleceğin umudunu birlikte yaşadı.
Mübadelenin tarihsel sürecini anlatan Lozan Mübadilleri Vakfı Ege Bölge Temsilcisi Emel Acar, Yunanistan’da mübadele arşivinin 1927 yılında kurulmasına rağmen, Türkiye’de mübadillerle ilgili akademik çalışmalara 2001 yılından sonra geç başlandığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Acılar bir daha yaşanmasın”
“Mübadele, Yunanistan ve Türkiye’nin toplum yapısını şekillendirmede büyük rol oynamıştır. Mübadelede Türkiye, nüfusunun yüzde 3,5 oranında mübadil almıştır. Türkiye’de bu süreçte Anadolu’nun Türkleştirilmesi üzerine inşa edilmiş milli bir kimlik yaratmanın baskısıyla mübadele ile ilgili çalışmalar geç başlamıştır. Savaşlardan ve nüfus mübadelesinden etkilen 2 milyon insanın yaşam öyküsü, iki ülkede uygulanan mübadil politikaları belirlemiştir. Son 25 yılda tarihçiler, sosyologlar mübadelenin kültür ve kimliğini anlatan çalışmalar yapmışlardır. Mübadele sürecinde her iki ülkeye gidenler de büyük acılar çekmiştir. Savaşlar olmasın, bu acılar bir daha yaşanmasın, “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” şiarıyla politikalar belirlensin istiyoruz.”
Acıyı ve mutluluğu birlikte yaşadılar
Mübadelenin sosyal ve kültürel süreçlerini anlatan Bodrum Giritliler Derneği Kurucu Başkanı Zehra Denizaslanı da, Bodrum’a teknelerle gelen mübadil torunu olduğunu belirterek, “Atalarımız Bodrum’da balıkçılık yaparak para kazandı, ama her zaman Bodrum’un gavurları oldular. Ağır bedeller ödediler.”dedi.
Mübadillerin tarihini araştırdığını, kültürlerinin yaşatılması için çalışmalar yaptıklarını belirten Denizaslanı, nüfus mübadelesiyle doğdukları topraklardan göçe zorlanan ve bir asır önce Anadolu’ya yerleşen atalarından dinlediklerini şöyle aktardı:
Ata vatanını terk etmenin hüznü çok büyük
"Atalarımızın doğduğu yerleri, toprakları terk etmenin hüznünü her zaman içimizde hissediyoruz. Evini, toprağını bırakıp, geldikleri yerlere uyum sağlamak ve geçimlerini sağlamak için çile çeken o insanların torunlarından birisiyim. Göç eden dedelerimiz, ne kadar çok sıkıntı çektiğini anlatmaktadır. Onları anlatanlar büyük göçü yaşayan insanların hepsine “Çile Çiçekleri” demiş. Yunanistan'dan gelen Müslüman-Türkler de Türkiye'den giden Ortodoks-Rumlar da çok sıkıntılar çekmişler. Mübadiller olarak, bir yandan Ata vatanı terk etmenin hüznünü, diğer yandan ana vatana kavuşmanın mutluluğunu yaşamışlar. ”
Girit kültürünü anlatan kitap
Giritli mübadillere, sonraki kuşaklara bir şeyler kazandırmak için araştırmalar yaptıklarını belirten Denizaslanı,"Elimden geleni yazarak, yapıyorum. Üçüncü kuşak olarak bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Giritlilik kültürü genç nesillere aktarılsın istiyorum. Biz üçüncü kuşak olarak kültürümüzü araştırmaya başladık. Giritli denizcilerin hayatını anlatan sözlü ve yazılı belgelerle Girit kültürünü, tarihini ve yemeklerini kapsayan kitap hazırlıyoruz.”
Türkiye’nin ilerlemesine katkı sağladılar
Toplantıyı düzenleyen Çağdaş Emekli Kadınlar Derneği’nin (ÇEKAD) Başkanı Emel Denizaslanı da, Türkiye ve Yunanistan arasında 30 Ocak 1923’te Lozan’da imzalanan Türk-Yunan Mübadele Sözleşmesi’nin, iki ülke arasında barışın temelini attığını, ancak yaklaşık iki milyona yakın insanı vatanlarından kopardığına işaret etti. Denizaslanı,
“Mübadiller, yeni yurtlarında zorluklarla mücadele etmiş, ama Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişmesine önemli katkılar sağlamıştır.”dedi.