Göcücek Doğa Koruma Derneği üyeleri ve bölge halkı doğal sit alanı olan bölgedeki projeyi protesto etti. Projenin lansmanının yapıldığı ve satışın devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada proje alanının imar planlarında tarım arazisi olduğuna dikkat çekildi. 

Kültür ve Turizm Bakanlığı, geçtiğimiz yıl Gücücek Koyu'nu özel bir işletmeye kiralamak için ihaleye çıkmış, bölge halkının tepkileri üzerine bu girişim iptal edilmişti. Koy daha sonra ise Turizm Bakanlığı'na tahsis edilerek 5 yıldızlı halk plajı kapsamına alınmıştı. 

Çeşme'nin en güzel bölgelerinden olan Göcücek bu kez rezidans tehdidi altında. Tanınmış bir inşaat şirketi, bölgeye 6 katlı rezidans projesi yapacağını duyurarak satış işlemlerine başladı. 

Göcücek Doğa Koruma Derneği üyeleri ve bölge halkı projeyi protesto etmek için bir araya geldi. Ellerinde ''Rezidans dikmeyin bu toprakta yetişmez'' , ''Direneceğiz ve kazanacağız'' , ''İmara açmayın bitti zaten'' şeklinde pankart ve dövizler bulunan kalabalık adına Göcücek Doğa Koruma Derneği Genel Başkanı Avukat Seher Gacar açıklama yaptı. 

Gacar şu şekilde konuştu;

''Geçen yaz bildiğiniz üzere, Gücücek Koyu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından günübirlik turizm tesisi olarak kiralama ihalesine çıkmıştı. Bizler birlik olup bu koyda özel plaj işletmesi istemediğimizi dile getirerek Kültür ve Turizm Bakanlığı’na çağrıda bulunmuş ve bu koyun  bakanlığın bünyesinde halk plajı olarak işletilmesini talep etmiştik. Sayın Bakanımız bu çağrıya kayıtsız kalmamış, halkın sesine kulak vermiş ve Gücücek Koyu, bakanlığın 5 yıldızlı halk plajları kapsamına dahil edilerek Turizm Bakanlığı'na tahsis edilmişti.

Whatsapp Image 2024 06 18 At 17.29.26

''SESİMİZİ DOĞA KIYICILARI DA DUYMUŞ''

Bizler Gücücek Koyu için sesimizi biraz fazla çıkarmış olmalıyız ki, doğa kıyıcıları da duymuş, Ovacık’ta Çeşme'yi son yıllarda saran rezidans kanserinin henüz sıçramadığı ,herkesin göz bebeği,  bakir bir koy kalmış hemen gidip betona boğalım, 4- 5 katlı fitnes salonlu jakuzili rezidans dikelim demişler.Bu amaçla 2024  Ocak sonunda BIVA grup bünyesinde kurulan şirket,2024 Mart ayında üst tarafta görülen parseli satın almış. Ve satın alma işleminden bir hafta sonra BIVAQUA isimli 1+1 konutlardan oluşan rezidans projesinin lansmanı yapılarak satışa başlanmış. Satışlar halen devam ediyor. Proje alanı doğal Sit alanı. Proje alanı tarım arazisi. Proje alanı İmar planı kapsamında değil. Amma ve lakin alıcılara imar planının değiştirileceği taahhüt ediliyor.

Edirne'de buğday tarlasında çıkan yangın, ağaçlara sıçradı Edirne'de buğday tarlasında çıkan yangın, ağaçlara sıçradı

''TURİZM TESİSİ OLARAK GÖSTERECEKLER''


  
Kurumların bu plan değişikliklerini yapacağı, bu izinleri vereceğine olan bu güven nereden geliyor? Bu inşaat şirketi devletin kurumlarının üzerinde midir ki başvuru yapılmadan yapılacak başvuru sonucunu nasıl garanti edebiliyor? Devletin kurumlarını şaibe altında bırakan bu şirkete öncelikle devletimiz haddini bildirmelidir. Muhtemeldir ki imar plan değişikliğini, planlanan inşaatı “turizm tesisi" olarak göstermek suretiyle elde etmeyi tasarlıyorlar. Çünkü maalesef Çeşmeyi saran rezidans kanserinde, devlete söylenen bu yalan hep kullanıldı. Halen de Ayasandra’da Fener Burnu'nda, Ilıca’da  kullanılmaya devam ediliyor. Biz bu kez Ovacık’ta buna geçit vermemeye kararlıyız. Testi kırılmadan tüm kurumları uyarıyoruz. 

Öyle bir fütursuzlukla karşı karşıyayız ki,  BIVA, tasarladığı cinayeti açıktan ilan ediyor. Proje tanıtımında “el değmemiş doğası ile" diye önce buranın doğallığını methedip, ardından, 4-5 katlı beton bloklarla, fitnes salonları yüzme havuzlarıyla o doğayı nasıl elleyeceklerini, nasıl mahvedeceklerini iştahla anlatıyorlar. Ey gözü dönmüş  doğa kıyıcıları “”El değmemişse, doğalsa siz de ellemeyin”

Bu bölge 1990 larda Dogal Sit alanı olarak ilan edilmiş ve o tarihte yapımına başlanmış ya da yapımı tamamlanmış konut kooperatifleri dışında, 30 yıldır  yapılaşmaya kapatılmış durumdadır. Ovacık Çeşme'nin tarım deposudur. Ovacık üzüm bağları ile, enginarı, kavunu, türlü sebzeleri, zeytin ağaçları ile bu bölgeyi besler. Yine bu bölgede binlerce yabani sakız ağacı, ardıç, çok sayıda endemik bitki bulunur. Evet Ovacık’ta bunlar yetişir, bu yüzden de Ovacık’ta rezidans yetişmez, boşuna dikmeyin diyoruz.

İZİNSİZ SONDAJ İDDİASI

Bu doğa kıyımı projesini öğrendiğimizden beri, muhataplarımızı da tanımaya başladık. Projeye itirazımız yükselince, imarı olmayan doğal sit alanındaki tarlaya rezidans yapılamaz dediğimizde hemen bir basın açıklaması ile cevap geldi. Müşterilerine projeyi “kendi özel koyunda" diye tanıtan BIVA, basın açıklamasında bunu bile inkar edip, tek dert sahilin paylaşılamamasıymış gibi, lütfetmiş ve sahili kapatmayacağını yasal olarak da kapatılamayacağını ifade etmiş. Oysa tek dert sahil değil. Zaten sahil Turizm Bakanlığı'na tahsis edildi. Yasal olarak yapılamayacak olan da tek sahili kapatmak değil. Biz tarlaya rezidans dikemezsiniz diyoruz. Buradaki bitkileri, canlıları betonla öldüremezsiniz diyoruz. Bunlara tek kelime cevap yok. Ve yine muhataplarımızın yasalara olan saygısına da dürüstlüklerine de bir kaç  gün önce tanık olduk. Buraya taşıdıkları makinelerle sondaja başlayıp sondaj için izinlerinin olduğunu söylediler. Yetkilileri çağırdık, kontrol edilmesini istedik. Kontrole gelen jandarma ve belediye ekiplerince izinlerinin olmadığı tespit edildi, makine ve araçları araziden uzaklaştırıldı.

Reklam videosu ile potansiyel müşterilerine yalan söylüyorlar. Basın açıklaması ile kamuoyuna yalan söylüyorlar. Arazideki ilk çalışmalarında bize yalan söylüyorlar. Kuvvetle muhtemeldir ki imar plân değişikliği için devlete de yalan söyleyecekler. Biz doğa savunucuları son dere kurumadan, son balık ölmeden, son zeytin ağacı kesilmeden de rezidansın yenmeyecek bir şey olduğunu biliyoruz.  Herkesin de bilmesini istiyoruz. Ve bu amaçla buradan Ankara'dan bir kez daha sesimizi duymasını istiyoruz. Lütfen Ovacık'ı rezidans kanserinden uzak tutun. Turizm projesi yalanına kanmayın. Lütfen Ovacık ve Gücücek'in betona boğulmasına izin vermeyin, tarım arazilerini imara açmayın. Yeşilin betona yenilmesine biz izin vermeyeceğiz siz de izin vermeyin.''

Kaynak: BÜLTEN