CHP'de kurultaylar tartışması son bulmuyor. CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nın iptali için açılan dava, 21. Olağanüstü Kurultayı'nın iptali için açılan dava ile birleştirildi. Her iki davanın birlikte görüleceği tarih 26 Mayıs Pazartesi olarak belirlendi. Olağanüstü kurultay iptali talebiyle açılan dava, 41. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açılmıştı. Dava, 42. Asliye Mahkemesi davasıyla birleştirildi.
NE OLMUŞTU?
Özgür Özel'in genel başkan seçildiği 2024 kurultayına yönelik eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve bazı eski delegelerin açtığı davalar birleştirilmiş ve tek bir dava haline getirilmişti. 38. Olağan Kurultay'ının iptal edilmesine yönelik dava talepleri sonrasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel bunun kayyum atamaya yönelik bir hazırlık olduğunun altını çizerek partisini 21. Olağanüstü Kurultayı'na taşımıştı. 6 Nisan'da gerçekleşen olağanüstü kurultayda geçerli bin 171 oyun tamamını alan Özgür Özel ikinci kez genel başkan seçildi. Bu kez 21. Olağanüstü Kurultayın delegeleri Yılmaz Özkanat ve Hatip Karaaslan, parti yönetiminin aldığı olağanüstü kurultay kararının durdurulması ve iptali için 24 Nisan'da mahkemeye başvurdu. Delegelerin avukatı Onur Yusuf Üregen'in, Ankara 41. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne verdiği dilekçede, "6 Nisan 2025 tarihinde yapılan 21. Olağanüstü Kurultay, bu ilkelere aykırı şekilde gerçekleştirilmiş ve parti içi iradeyi gasbeden yöntemlerle şekillendirilmiştir. Bu sebeple söz konusu kurultayın iptali için yargı yoluna başvurulmuştur. 4-5 Kasım 2023'te olağan kurultay başta olmak üzere, CHP İstanbul İl Kongresi gibi süreçler, akçeli ilişkiler, hukuka aykırı uygulamalar ve demokratik iradeyi sakatlayan müdahalelerle gölgelenmiştir. Bu kurultaylarda alınan kararlar yok hükmündedir. Bu yokluk hali üzerine inşa edilen 6 Nisan 2025 tarihli Olağanüstü Kurultay da baştan sona hükümsüzdür" denildi. Kurultayda "meşruiyeti tartışmalı bir şekilde seçilmiş olan doğal delegelerin fiilen engellenen adaylık süreçleri," "delegelere yapılan baskılar" ve "oylamaların gizliliğine gölge düşüren" uygulamaların olağanüstü kurultay sürecinin demokratik meşruiyetini tamamen ortadan kaldırdığı savunuldu.