İzmir

Çiğli Belediyesi’nde TİS krizi: Sendikadan tepki

Çiğli Belediyesi’nde çalışan kamu emekçileri, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) alacaklarının ödenmemesi ve maaşlarda yapılan kesintilere tepki göstererek belediye binası önünde eylem yaptı. Tüm Bel-Sen üyeleri, “Toplu sözleşme hakkı pazarlık konusu değildir” diyerek eleştiride bulundu.

Abone Ol

Çiğli Belediyesi önünde bir araya gelen belediye çalışanları, aylardır ödenmeyen TİS alacakları ve maaşlarında yapılan keyfi kesintiler nedeniyle tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, TİS hakkının yıllarca süren sendikal mücadeleyle kazanıldığı vurgulandı.

“Biz lütuf değil, imzayla güvence altına alınmış hakkımızı istiyoruz” diyen belediye çalışanları, belediye yönetiminin ‘yasal sınır’ bahanesiyle toplu sözleşme hükümlerini uygulamaktan kaçındığını belirtti. Basın açıklamasında, “Biz bu kentin çarklarını döndüren, sokaklarını temizleyen, yollarını yapan, altyapısını yürüten, Çiğli’yi yaşanabilir bir yer haline getiren emekçileriz” denildi. Çalışanlar, TİS hakkının 35 yıllık bir mücadelenin ürünü olduğunu hatırlatarak, “Bu hakkımızı hiçbir gerekçeyle geri aldırmayacağız” mesajı verdi.

Yapılan açıklama şu şekilde:

“Bizler, alın terimizle bu kentin çarklarını döndüren, sokaklarını temizleyen, asfaltını döken, yolunu kaldırımını yapan, çarşıyı-pazarı düzenleyen, altyapı hizmetlerini aksatmadan yürüten, Çiğli'ye estetik bir görüntü veren, kısacası Çiğli'yi yaşanılır modern bir ilçe yapmaya çalışan belediye emekçileriyiz.

Bugün, TİS alacaklarımızın ödenmemesi, TİS hakkımızın bakanlık yazısı gerekçesiyle yasal sınıra çekme hamlesine karşı Çiğli Belediyesi önündeyiz.
Yıllardır ağır bedeller ödeyerek verdiğimiz mücadele sonucunda elde ettiğimiz kazanımlarımız, TİS hakkımız yasal sınıra çekilmeye çalışılıyor. TİS hakkımız, 35 yıldır sürdürdüğümüz sendikal hak ve özgürlükler mücadelemizin bir sonucudur. TİS hakkımız, başta onursal başkanımız İkram Mihyaz olmak üzere yaşamlarını ortaya koyan, kaybettiğimiz yiğit kamu emekçilerinin alın teri ve mücadelesinin bir sonucudur. Bu hakkımızdan asla vazgeçmeyeceğiz.

Biz, yasa dışı bir talepte bulunmuyoruz. Biz, bir lütuf değil, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) ile güvence altına alınmış, imzayla sabitlenmiş hakkımızı istiyoruz.
TİS ekstra bir ödeme değil, emeğimizin karşılığıdır!
Ancak, Çiğli Belediye Yönetimi, maalesef bu zorunluluğu görmezden gelmektedir. Özgür toplu pazarlık hakkını yok sayan yasal sınıra çekme girişimi kabul edilemez. TİS'ler sendikamız için kırmızı çizgidir. Özgür toplu sözleşme hakkımızı hiç kimse tartışmaya açamaz.

Türkiye, derin bir ekonomik krizin pençesinde kıvranıyor. Etiketin her saat değiştiği bu cehennemde, biz evimizde tencere kaynatma derdine düşmüşken...
Çiğli Belediyesi bize ne diyor? "Bekleyin!"
Bekledikçe mutfaktaki yangın büyüyor!
Bekledikçe kiramız, faturalarımız katlanıyor!
Bekledikçe çocuğumuzun okul masrafı, kiralar, evimizin geçimi gözümüzde büyüyor!
Bu gecikme emekçinin ailesine, onuruna ve sofrasına vurulan bir darbedir!
Belediyenin mali zorlukları olabilir; ancak, çözümü emekçinin maaşından kesmek, ona sırt çevirmek en kolay yoldur. Krizi yaratanlar ödesin; krizin sorumlusu işç-memur değildir.
Çiğli Belediyesi’nde Ağustos ayından bu yana düzenli ödenmeyen Toplu İş Sözleşmesi alacaklarımız yetmezmiş gibi, şimdi de Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız’ın tek taraflı, keyfi ve hukuksuz kararıyla maaşlarımızda yarı yarıya kesinti dayatılıyor!
Yürürlükteki TİS’i, hiçbir yasal dayanağı olmadan "yasal sınıra" düşürme girişimi, yalnızca bir "mali düzenleme" değil; Toplu Sözleşme hakkına ve uluslararası hukuka karşı yapılmış açık bir saldırıdır!

Belediye yönetiminin arkasına sığındığı "yasal sınır" bahanesi, artık bir kılıf olmaktan çıkmış, siyasi bir dayatmanın gölgesini taşımaktadır.
Duyumlar ve iddialar; bu hukuksuz, emek düşmanı kararın arkasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Merkezi'nin olduğu yönündedir. Eğer bu iddialar doğruysa, yerel yönetimlerde emekten yana olduğunu iddia eden bir partinin, kendi belediyesinde uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış temel bir insan hakkını ayaklar altına alması kabul edilemez!

Unutulmasın:

1993 yılında, CHP’nin devamı olan SHP’li Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan’la imzalanan ilk TİS, özgür toplu pazarlık hakkının önünü açmıştı.
O gün emekten yana tarihi bir adım atan CHP, bugün 4688 sayılı yasakçı yasaya sığınarak kendi geçmişini inkâr ediyor. Bu tutum ne demokrasiyle, ne insan haklarıyla, ne de evrensel hukukla bağdaşır!

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’ye ilişkin pek çok kararında (örneğin Demir ve Baykara / Türkiye kararı, 2008) sendikaların özgür toplu sözleşme hakkını temel bir insan hakkı olarak tanımlamıştır. Bu karar sonrasında Türkiye sendikamız Tüm Bel-Sen'e 20 bin Euro tazminat ödemek zorunda kalmıştır.
Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa Sosyal Şartı da, sendikaların özgür toplu pazarlık yapma hakkını açık biçimde korur.

Bir belediye başkanı, uluslararası sözleşmelerle (ILO 87 ve 98, AİHM Kararları) korunan, Anayasa’nın 53. Maddesi ve 4688 Sayılı Kanun ile güvence altına alınan toplu sözleşme hükümlerini tek taraflı olarak değiştiremez, masada kazanılmış hakkımızı keyfi biçimde gasp edemez!
Aylardır alacaklarımızın ödenmemesi ve şimdi de maaşlarımızda dayatılan bu kesinti, kamu emekçisine reva görülen değersizleştirmenin en somut göstergesidir! Çiğli Belediyesi Yönetimine sesleniyoruz: Bu hukuksuz karar derhal geri çekilmeli, Ağustos ayından itibaren ödenmeyen TİS alacaklarımız eksiksiz ödenmelidir!
CHP Genel Merkezi'ne ve yerel siyaset kurumlarına sesleniyoruz: Emekten yana olduğunu iddia eden bir partinin, kendi belediyesinde bu denli açık bir hak ihlaline sessiz kalması, hatta bizzat bu kararı desteklemesi kabul edilemez!

Tüm Bel-Sen olarak uyarıyoruz: Toplu sözleşme hakkı pazarlık konusu değildir! Emeğin örgütlü gücünü hafife alanlar, hukuk önünde bunun hesabını vereceklerdir!
Aylardır TİS'den doğan hakkımızı alamadığımız yetmiyormuş gibi, şimdi bir de maaşlarımızda yarı yarıya kesinti dayatılıyor.
Bu karar, emek düşmanlığının, yoksullaştırma politikasının ve kamu emekçisine reva görülen değersizleştirmenin açık göstergesidir. Bu saldırı, yerel idarelerin hukuku keyfine göre eğip bükemeyeceğini bir kez daha hatırlatmamız gerektiğini gösteriyor.
Çiğli Belediyesi yönetimine sesleniyoruz:
Bu hukuksuz karar derhal geri çekilmeli, Ağustos ayından bu yana ödenmeyen TİS alacakları eksiksiz ödenmelidir. Emeğe, toplu sözleşmeye ve uluslararası hukuk normlarına saygı gösterilmelidir.

Uyarıyoruz;

Toplu sözleşme hakkı pazarlık konusu değildir.
Emeğin örgütlü gücünü hafife alanlar, tarih önünde de, hukuk önünde de bunun hesabını verirler.
Bizler, kamu emekçileri olarak, emeğimizin değersizleştirilmesine, sendikal haklarımızın gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz.
Bu karanlık tabloyu örgütlü mücadeleyle aşacağız.
Özgür toplu pazarlık hakkımıza yönelik her anti demokratik adıma örgütlü gücümüzle cevap vereceğiz. Hem hukuksal, hem de alanlarda her türlü meşru demokratik eylemi hayata geçireceğimizin bilinmesini istiyoruz.”