Panelde Atatürk’ün dünya barışı ve insan haklarına katkılarını UNESCO'nun tanımlaması üzerinden anlatan Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Mehmetefendioğlu, UNESCO’nun, Atatürk’ü ‘uluslararası anlayış, işbirliği ve barış yolunda çaba göstermiş üstün bir kişi, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan bir önder, insan haklarına saygılı ve insanlar arasında ayrım gözetmeyen bir lider’ olarak nitelendiriğini ifade etti.
Mehmetefendioğlu, “Atatürk yalnızca Türkiye için değil, dünya için de örnek bir liderdir. O liderin kurduğu Cumhuriyet’in 101. yılını kutluyoruz. Cumhuriyet bir günde ilan edilmedi, Atatürk’ün bu süreci 1915 yılından itibaren planladı. Bu temelde 1919’da başlayan bağımsızlık mücadelesi, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ile taçlandırıldı” diyerek Atatürk'ün uzun soluklu bir planın sonucu olarak Cumhuriyet'i kurduğunu ifade etti.
Demokrasi ve Halk Egemenliği
Doç. Dr. Mehmet Emin Elmacı da, Atatürk’ün demokrasi ve halk egemenliğini esas alarak Cumhuriyet’i kurmasının önemine değindi, “Atatürk, tek adamlık ya da padişahlık yerine halk egemenliğini ve demokrasiyi seçti. O’nun her adımı akıl ve mantık süzgecinden geçmiştir,” dedi. Cumhuriyet’in yalnızca bir yönetim şekli değil, aynı zamanda bir çağdaşlaşma projesi olduğunu belirten Doç. Dr. Elmacı, Cumhuriyet’in 10. yıl kutlamalarının halk için bir coşku kaynağı olduğunu, Atatürk'ün milli bayramların halkın ortak değerlerini pekiştirmek amacıyla yasayla kutlanmasını sağladığını, 1933’te başlayan bu kutlamaların halkla devletin bütünleşmesine önemli bir katkı sunduğunu ifade etti.
Ernest Gellner’in “Gelin-Damat” Metaforu
Tarih Danışmanı Efe Ömer Çulhacı ise ünlü sosyolog Ernest Gellner’in ulus devletlerin oluşumuna dair “gelin-damat” metaforuna değindi; “damat”ın devleti, “gelin”in ise halkın kültürünü temsil ettiğini söyledi. Çulhacı “Gellner’e göre bazı toplumlarda yalnızca halk bilinci (gelin) varken, bazı toplumlarda sadece devlet (damat) vardır. Atatürk’ün Milli Mücadele ile hem halkın ulusal bilincini hem de çağdaş devleti bir araya getirdi, böylece Türkiye Cumhuriyeti’nin tam anlamıyla bir ulus-devlet olarak doğdu” ifadesini kullandı.
Değerlere Sahip Çıkma Sorumluluğu
Panelin sonunda, katılımcılar Cumhuriyet’in kazanımlarını koruma ve Atatürk devrimlerine sahip çıkma konusunda kararlılıklarını dile getirdi. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in, Çağdaş Türkiye’nin teminatı olduğu vurgulanırken her bireyin bu değerleri yaşatma sorumluluğunun altı çizildi,
Panelin kapanışında, ÇYDD İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Aslı Tamtürk, konuşmacılara teşekkür belgelerini takdim ederek etkinliğe katkılarından dolayı teşekkürlerini iletti.