Çanakkale’nin Lapseki ilçesi Şahinli köyü yakınlarında, Nurol Holding iştiraki olan TÜMAD Madencilik tarafından yürütülen altın madenciliği faaliyetleri, çevre mücadelesinin odak noktası haline geldi. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği öncülüğünde, bölge halkı ve çevre örgütleri, projeye verilen “ÇED olumlu” raporunun iptali için hukuki mücadele başlatmıştı.
Ancak Çanakkale 1’inci İdare Mahkemesi, şirket lehine karar verdi ve dava Danıştay’a taşındı. Eğer Danıştay’dan TÜMAD lehine bir karar çıkarsa, 4 milyon 260 bin metrekarelik ormanlık alan madencilik faaliyetleri nedeniyle büyük ölçüde zarar görebilir.
Çevre örgütlerinden ortak mücadele
Projenin çevreye vereceği zarar nedeniyle, birçok çevre örgütü ve bireysel davacı, mücadeleyi üst mahkemeye taşıdı. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Ayvalık Tabiat Derneği, Lapseki Çevre Koruma Üretim ve Dayanışma Derneği gibi örgütler ve bireysel katılımcılar, kararın iptali için yoğun bir çaba harcıyor.
Yetkililer tarafından verilen “ÇED olumlu” kararının mahkemeye taşınmasıyla birlikte, bölgede yaşayan halk ve çevre savunucuları büyük bir dayanışma sergiliyor. Bölgedeki doğal yaşamın korunması için verilen bu hukuk mücadelesi, sadece Çanakkale’yi değil, tüm Türkiye’yi ilgilendiriyor.
Altın madenciliği büyük risk taşıyor
Bölgede planlanan madencilik faaliyetleri, yalnızca ormanlık alanların kaybına yol açmayacak, aynı zamanda bölgedeki ekosistemi ve su kaynaklarını da tehdit edecek. Çevre örgütleri, bu büyüklükte bir projenin geri dönülmez zararlar doğurabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Kazdağları gibi doğal ve kültürel açıdan önemli bir bölgede yapılan bu tür faaliyetlerin, hem yerel halkın yaşamını hem de doğal mirası olumsuz etkileyeceği belirtiliyor. Çevreciler, Danıştay’ın alacağı kararın bölgenin geleceği açısından kritik önem taşıdığına dikkat çekiyor.
Danıştay’dan çıkacak kararın, çevre mücadelesi açısından bir dönüm noktası olması bekleniyor.
