T U R K I Y E D E 500 D E N F A Z L A I S G A L C I D E N I Z 406170 119664Fransa'daki College de France'da İklim ve Okyanus Evrimi Kürsüsü Başkanı olan Prof. Dr. Edouard Bard, Dokuz Eylül Üniversitesi'nin düzenlediği 'Akdeniz ve komşu denizlerde paleoiklim ve deniz seviyesi değişimleri' ile Ege Üniversitesi'nin düzenlediği 'Akdeniz'de iklim değişikliği ve istilacı türler: Geçmişten bazı dersler' konulu konferanslara katılmak için İzmir'e geldi. DHA’ya özel açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Edouard Bard, iklim değişikliği ve küresel ısınmanın etkilerinin özellikle Akdeniz'de çok ciddi şekilde gözlemlenebildiğini ifade etti. Prof. Dr. Bard, bu durumun denizdeki suların yükselmesine neden olduğunu kaydetti. İklim değişikliğinin bir diğer etkisinin de biyolojik yani deniz canlıları üzerinde görüldüğünü anlatan Prof. Dr. Bard, bunun için önlem alınması gerektiğini dile getirdi.

Konak’ta ‘Çocuk Koruma ve Güvenliği’ eğitimi verildi Konak’ta ‘Çocuk Koruma ve Güvenliği’ eğitimi verildi

'ASLAN BALIĞI VE TAVŞAN BALIĞININ GELDİĞİ GÖZLEMLENMİŞ'

Özellikle sera etkisi yapan gazları azaltmaya odaklanmak gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Bard, "Denizdeki en küçük canlıdan en büyüğüne kadar hepsi küresel ısınmadan etkileniyor. Planktonlardan balıklara bütün canlılar ve beslenme döngüsü etkileniyor. Bunun sonuçlarını Türkiye'de ve benim geldiğim yer olan Marsilya'da da gözlemliyoruz. Ama Türkiye'de ayrıca gözlemlediğimiz bir başka durum var. O da denizlerde yeni balık türlerinin görülmesi. Küresel ısınmanın etkisiyle Kızıldeniz'deki deniz canlıları Süveyş Kanalı vasıtasıyla buraya geliyor. Bunlar da buradaki dengeyi bozan bir etki yaratıyor. Benim direkt olarak uzmanlık alanım değil ama Türk bilim insanlarının çalışmalarından gördüğüm kadarıyla Kızıldeniz'den özellikle aslan balığı ve tavşan balığının geldiği gözlemlenmiş. Tabii Atlantik'ten gelen başka türler de var. Türkiye'de 500'den fazla işgalci deniz canlısı var. Bunlar balıklar da olabilir, başka organizmalar da olabilir. Bu elbette çok ciddi bir sayı ve bazıları gerçekten buradaki deniz dengesi için çok zararlı. Bunların hepsi de birbiriyle ilişkili oluyor. Mesela tavşan balığının varlığı algları ve o da tüm ekosistemi etkiliyor" dedi.

'SÜVEYŞ KANALI'NIN OLMADIĞI DÖNEMİ DE İNCELİYORUZ'

College de France'da İklim ve Okyanus Evrimi Profesörü olan Edouard Bard, geçmişe dönük iklim araştırmaları yapıldığını belirterek, "Benim de dahil olduğum bir araştırma ile geçmişe dönük iklim araştırmaları yapıyor. Bu çalışmalarda esas alınan verilerde Süveyş Kanalı'nın olmadığı dönemi de inceliyoruz. O zaman elbette canlıların tek geçiş yolu Cebelitarık'tı. Bu çalışmalar bize işgalci türlerin, küresel ısınmayla mı yoksa kanalla mı ilgili olduğuna dair daha net ve doğru bilgiler verebilir. O yüzden geçmişe dönük, geçmişteki iklime yönelik çalışmalar ve karşılaştırmalar yapmak çok önemli" ifadelerini kullandı.

'AKDENİZ'DE BAŞKA YERLERDE DE KİTLESEL BALIK ÖLÜMLERİ VAR'

İzmir Körfezi'nde son dönemde yaşanan balık ölümleri konusunda da bir değerlendirme yapan Prof. Dr. Edouard Bard, bunun birkaç farklı sebebi olabileceğine dikkat çekerek, "İzmir Körfezi'nde yaşananları elbette duydum ve biraz takip ettim. Bu durumla ilgili şunu unutmamak lazım. Bu buranın koşulları sonucunda oluşmuş buraya özgü bir durum. Bu gibi durumlar uzun yıllar sonucunda oraya çıkabilir. Küresel ısınma mı, yerel kirlilik gibi sebepler mi yoksa işgalci türler mi buna sebep olmuş, incelemek gerekir. Çünkü bunun net cevabına ulaşmak en önemlisidir. Ama Akdeniz'de başka yerlerde de böyle kitlesel balık ölümleri olduğunu belirtmek lazım" diye konuştu.

Kaynak: DHA