HABER/ Didar DEMİRCİ
Kahramanmaraş merkezli depremden kırsal kesim de etkilendi. Kırsaldaki tarımsal üretimin devamlılığın sağlanması içinse çeşitli desteklere gerek duyuluyor. Bu desteklerden birinin de makine ekipman desteği olduğuna dikkat çeken Tarım Ekonomisi Derneği, konuya ilişkin çağrıda bulundu. Tarım Ekonomisi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Zerrin Çelik, “Kırsalda afet sonrası tarımsal üretime devam edebilmek için makine parkları kurulmalı” diyerek açıklama yaptı. Depremin kırsala etkisine dikkat çeken Çelik, “Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından mümkün olduğu kadar hızlı, çok yönlü ve gerçeğe yakın değerlendirmelerin yapılması son derece önemlidir. Deprem sonrası oluşan zararın ve kayıpların doğru belirlenmesi, tahmin edilmesinin yanı sıra, deprem öncesi ürün miktarı ve kalitesinin de doğru bir şekilde ortaya konulması gereklidir. Kısacası, stratejik değerlendirme ve planlamalar için güvenilir verilere ihtiyaç var” dedi.
GIDA GÜVENLİĞİ RİSK ALTINDA
Yaşanan felaket karşısında dikkat edilmesi gereken en önemli konunun gıda güvenliği olduğunu dile getiren Çelik, “Bölge, birçok tarım ürünü açısından önem arz ediyor. Yaşanan tahribat sonrası ekim/dikimlerin ya da hasadın yapılamaması veya azalması durumunda, gıda güvencesi riski oluşacak ve süreç içerisinde istihdam ve ekonomik sürdürülebilirlik tehlikeye girebilecektir. Tarımsal üretimin en iyi şekilde yapılabilmesi için tarımsal alet ve makineler oldukça önemli. Toprak işleme, ekim, gübreleme, ilaçlama ve hasat makine ve ekipmanları tarımsal üretimde temel alet ve makinelerdir ve genellikle pahalı girdilerdir. Tarımsal istatistikleri incelediğimizde; bölgede tarımsal alet ve makine varlığının, tarımsal ürün deseninin ve tarımsal potansiyelin illere göre farklılıklar gösterdiğini görüyoruz. Afet bölgesinde de Türkiye genelinde olduğu gibi, traktör sayısı ve dolayısıyla diğer toprak işleme ekipmanlarının sayısı fazla. Afet bölgesinde elbette tüm alet- makineler zarar görmemiştir. Bir taraftan zarar gören alet- makinelerin tespiti hızlıca yapılırken, diğer taraftan da mevcut tarım potansiyeli dikkate alınarak üreticilerin alet-makinelerle buluşması sağlanmalıdır” sözlerini kaydetti.
DAYANIŞMAYLA ÜRETİLMELİ
Bölgedeki tarımsal üretimin devamlılığının sağlanması için tarımsal makine ve ekipmanların dayanışma ile yürütülen çeşitli yöntemlerle karşılanması gerektiğine değinen Çelik, “Ortak alet-makine kullanımı ve ortak makine parkları, tarım makineleri kooperatif ve birlikleri kurulması yapılabilecekler arasında. Bu, devletin ve yerel yönetimlerin desteği ile kooperatifler ya da ziraat odaları gibi üretici örgütleri üzerinden yapılabilir. Ancak bu oluşumlara şimdi vakit yok. Ziraat odalarından ve kooperatiflerden kısa dönemde böylesi bir atılımı beklememiz çok zor. Bu iş için hızlıca, belki bir ay içerisinde aksiyon almak ve süreci tamamlamak gerekiyor. Bu da mevcut koşullarda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ve bölge dışındaki büyükşehir belediyelerinin desteğinde olabilecek bir durum. Gereken makineler satın alınarak köy veya köy gruplarında makine parkları kurulabilir. Bakanlık ya da büyükşehir belediyeleri bu işleri yürütebilecek teknisyen veya ziraat mühendislerini sorumlu olarak görevlendirebilir. Ayrıca kurulacak makine parklarının yönetiminde köyden seçilecek bir grup üretici de mutlaka yer almalıdır. Başka bir deyişle özyönetim sağlanmalıdır. Yöre köylerinin birlikte yararlanabileceği makine parkları ile ihtiyacı olanlar yeni makine-ekipman almaktan kurtulurken, zarar görmeyen makine-ekipman sahipleri de atıl kapasitesini değerlendirmiş olacaktır” diye konuştu.