İsrail, Hamas liderini öldürdüğünü açıkladı İsrail, Hamas liderini öldürdüğünü açıkladı

Fevzi Efe Sekitmez/Dünyayı etkisi altına alan sıcaklar ve yağışlar, İspanyolların deyimiyle El Nino yani yaramaz erkek çocuğu, bu yıldan itibaren yerini La Nina’ya bırakmaya hazırlanıyor. Yaramaz kız çocuğu anlamına gelen La Nina ise etkilerini kurak ve soğuk bir şekilde hissettirmeye hazırlanıyor.  

 EL NİNO BİTTİ LA NİNA BAŞLIYOR 

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, dünyayı adeta kasıp kavuran El Nino döneminin sonuna geldiğimizi açıkladı.  

'Süper El Nino' yaşayan dünyanın aşırı yağışlarla uğraştığını belirten Yaşar, “İspanyolca’da yaramaz erkek çocuğu anlamına gelen El Nino hava ısınması demektir. Pasifik Okyanusu'nda her sene Kasım ayında başlayan 15 günlük suyun ısınması olayıdır. Su ne kadar çok ısınırsa ve özellikle derinliklerde ne kadar çok ısınırsa o kadar çok sıcak olur ve yağmur alırız. Akabinde kasırgalar, fırtınalar, hortumlar da o kadar çok artar. Biz geçtiğimiz sene bir süper El Nino dönemi yaşadık" dedi. 

Dünya Meteoroloji Örgütü tarafından 2023'te ilan edilen Süper El Nino'nun etkilerini yaşadığımızı söyleyen Yaşar, şunları kaydetti: 

"4 Temmuz 2023'te Dünya Meteoroloji Örgütü süper El Nino dönemini ilan ederken, bizim ülkemizde de yağış ortalaması %12 civarındaydı. Son 60-70 yılın en üst seviyesindeydi. Bütün dünya ile birlikte Türkiye genelinde çok ciddi bir yağış aldık. Libya'da seller oldu, 4-5 bin kişi öldü. Dubai'de oldu, Brezilya'da oldu. Dünyanın her yerinde sürekli olarak seller oldu. Bu, süper El Nino’nun etkisiydi. Yani ısınma ile birlikte buharlaşma çok artar. Buharlaşma yoğun yağışlara sebep olur. Aynı zamanda kasırgalar artar, hortumlar artar. Süper El Nino şu anda hâlâ devam ediyor ama artık etkisini yavaş yavaş yitiriyor. Ağustos'tan sonra zaten yerini tamamen La Nina’ya bırakacak." 

LA NİNA:YARAMAZ KIZ ÇOCUĞU 

Sıcak havaların yerini serin havalara bırakacağını söyleyen Yaşar, "Yine İspanyolca’da yaramaz kız çocuğu anlamına gelen La Nina’da ise durum tam tersidir. La Nina demek okyanusların soğuması demek. Okyanuslar soğuduğunda buharlaşma azalır. Buharlaşma azalınca ise yağışlar azalır ve kuraklık başlar. Yani La Nina demek soğuma, soğumayla da gelen kuraklık demektir" diye konuştu. 

SOĞUK BİR KURAKLIK BİZİ BEKLİYOR

Prof. Dr. Doğan Yaşar, küresel ısınma ile artan yağmurların yerini soğuk ve kurak günlere bırakacak diyerek sözlerine şu şekilde devam etti: 

"Türkiye'de yanlış bilinen bir şey vardır: Küresel ısınma dönemlerinde küresel kuraklık getirir diye. Biz küresel ısınma dönemlerinde küresel yağmur çağı deriz. Çünkü ne kadar çok ısınırsa o kadar çok buharlaşma olur ve o kadar çok yağmur yağar. Çok da basit bir şey bu sistem. Ama bizim Türkiye'de maalesef bazı konularda çok ciddi bilimsel yanlışlıklar var. Şimdi La Nina büyük ihtimalle artık Ekim'den sonra, Kasım'dan sonra etkisini hissettirmeye başlayacaktır. Umarım tahminlerimde biraz yanılırım. Ancak ben bu yıl kış ayının biraz sert geçeceğini düşünüyorum. Biraz daha soğuk, biraz daha çetin bir kış mevsimi bizi bekliyor. Umarım tahminlerimizde yanılırız. Dünyayı soğuk bir kuraklık bekliyor aslında. Bu durumda yaramaz erkek çocuğu ve sonrasında kız çocuğu derken yaramaz havalarla birazcık daha uğraşacağız gibi duruyor." 

"EL BİRLİĞİYLE TÜRKİYE'NİN ALTINI OYDUK"

Sorunun iklim olaylarında değil insanların suyu kullanmayı bilmiyor olmasında yattığını söyleyen Yaşar, "Biz suyu kullanmasını bilmiyoruz; yanlış tarım teknikleri ve yanlış tarım ürün desenleri seçerek Göller Bölgesi'ni çöller bölgesine dönüştürdük. Konya Ovası, obruklar ovasına döndü. Isparta, Beyşehir gibi bölgelerde de havzaları kuruttuk. Manisa'da yeraltı suları 400 metreye indi. Menderes'te obruklar başladı; artık eskiden yalnız Konya Ovası'nda gördüğümüz obruklar bütün Türkiye'de görülüyor. Şu an Menderes bomboş, damla yok. Yağmur yağsa ne olacak ki? Zehir akıyor, bizim nehirlerimizi temiz tutmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. 

"KURAKLIK SU KAVGALARINA DÖNÜŞECEK" 

Su kuraklığıyla köylerde kavgaların çıkabileceğini söyleyen Yaşar, şunları söyledi: 

"Su için köylüler arasında kavgalar çıkabilir. Su için çıkan kavgalar artacak. Köyde su zamanında tarlaya gitmezse krizler çıkacaktır. Suyu geç veremezsin, açlık çıkar, kavgalar başlar. Ayrıca bu kuraklık ve nemlenme sorunu dolayısıyla çok feci orman yangınları da başladı. Şu anda İzmir'deki orman yangınlarının sebebi tamamen bu yüzden. Bundan sonra daha derinlerden su çekeceğiz, daha derinlerden çekilen su fazla enerji ve fazladan arıtma parası mal olacak. Haliyle su giderek daha pahalı hale gelecek." 

"İZMİR'DE BİLİMSELLİK BİTTİ" 

İzmir su havzalarının giderek kuruduğunu ve şehrin nüfusunu beslemeye yetmeyeceğini söyleyen Yaşar, "İzmir'de bilimsel dönem bitmiş durumda. Ben 2022'de dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e mektup yazdım randevu için. Mektupta 'Kuraklık geliyor, dikkat edelim' dedim, kimse dönüş yapmadı. O zaman barajlar doluydu, yine de inatla yeraltı sularını kullanıyorlardı. İzmir'in yıllık yağışı 2000 öncesi 680 kg iken şu an 710 kg. Ancak bu istatistikte şöyle bir durum var: nüfus yüzde 50, yağış ise yüzde 2 arttı. Bu su kime yetecek? Bu doğanın son bir uyarısı niteliğinde artık. Bir sonraki kurak dönemde çok pahalı ve çok sağlıksız sular kullanacağız" dedi. 

Muhabir: Fevzi Efe Sekitmez