Mağaralar ve sarnıçlar, doğanın ve insan elinin ortak eserleri. Bazıları doğal olarak oluşmuş, bazıları ise insanların yaşam alanı veya su kaynağı olarak inşa ettiği yeraltı yapıları. Her biri kendine özgü özelliklere sahip olan mağaralar ve sarnıçlar, renkleri, şekilleri, tarihi ve kültürel değerleriyle ziyaretçilerini büyülüyor.

Dünyada sayısız mağara ve sarnıç bulunuyor. Ancak bunların arasında öne çıkan bazıları var ki, görmeden ölmeyin dedirten cinsten. İşte dünyanın en eşsiz mağaraları ve sarnıçlarından bazıları:

Kamış Flüt Mağarası

Kamış Flüt Mağarası

Çin’in Guilin bölgesindeki Kamış Flüt Mağarası, doğal kireçtaşlarının gökkuşağı renklerinde ışıklandırılmasıyla ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. 180 milyon yıldan daha eski olan mağara son 1.200 yıldır biliniyor. Mağaranın adı ise girişinde bulunan kamışlardan geliyor. Bu kamışlardan flüt yapılıp çalınabiliyor.

Kamış Flüt Mağarası’nın içinde yaklaşık 500 metrelik bir yürüyüş yolu bulunuyor. Bu yolda ilerlerken karşınıza çeşitli şekillerde kireçtaşı oluşumları çıkıyor. Bunlara bazen hayvanlar, bazen insanlar, bazen de bitkiler benzetiliyor. Örneğin mağaranın en ünlü oluşumu olan “Kristal Saray” adlı bölümde dev bir aslan heykeli gibi görünen bir kireçtaşı var.

Kamış Flüt Mağarası’nın en büyük cazibesi ise renkli ışıklarla aydınlatılması. Bu sayede mağaranın içi adeta bir sanat galerisine dönüşüyor. Kireçtaşlarının üzerinde kırmızı, mavi, yeşil, sarı gibi renkler dans ediyor. Bu renk cümbüşünün ortasında kendinizi başka bir dünyada hissedebilirsiniz.

Melissani Mağarası

Melissani Mağarası

Yunanistan’ın Kefalonia adasında dünyadaki en romantik ve en güzellerden biri olan eşsiz bir Melissani mağarası bulunuyor. Mağarada aynı adı taşıyan bir göl yer alıyor. Mağaranın ana özelliği, tavanında güneş ışığının yeraltı dünyasına girdiği büyük bir deliğin bulunması.

Melissani Mağarası’nın tarihi M.Ö. 3. yüzyıla kadar uzanıyor. Mağaranın adı ise Yunan mitolojisindeki nimflerden biri olan Melissani’den geliyor. Efsaneye göre Melissani, tanrı Pan’a aşık olmuş, ancak karşılık bulamayınca intihar etmiş. Bu yüzden mağara ve göl nimflere adanmış.

Melissani Mağarası’nı ziyaret etmek için tekne turu almak gerekiyor. Tekneyle mağaranın içine girdiğinizde gözlerinize inanamayabilirsiniz. Gölün suyu berrak ve turkuaz renkte. Güneş ışığı suyun içindeki kum ve kayaları aydınlatarak muhteşem bir görüntü oluşturuyor. Gölün derinliği ise yer yer 20 metreyi buluyor.

Bırkleyn Mağaraları

Bırkleyn Mağaraları

Diyarbakır’ın Lice ilçesinde efsanelere ve kutsal kitaplara konu olmuş, “dünyanın bittiği ve ölümsüzlük suyunun aktığı” yer olarak bilinen Bırkleyn Mağaraları, eşsiz manzarası ve tarihiyle görenleri büyülüyor. Antik Çağlarda “dünyanın bittiği yer” olarak tanımlanan, efsanelerde ve kutsal kitaplarda “ölümsüzlük suyunun aktığı yer” olarak bilinen Bırkleyn Mağaraları, Diyarbakır’ın Lice ilçesinin Abalı köyü sınırları içinde yer alıyor. Bırkleyn kelimesi ise “yükselme, kabarma” anlamına gelmekte.

Bırkleyn Mağaraları’nın en ilginç özelliği ise Dicle Nehri’nin doğu kollarından biri olan Dibni çayının, karstik bir yapıya sahip olan mağaraların birinden girip diğer kolundan çıkması. Bu suyun kaybolduğu yerin altına indiği yer “dünyanın bittiği yer” olarak tanımlanır.

Bırkleyn Mağaralarında yapılan ön kazı incelemelerinde elde edilen kalıntıların ışığında, bölgenin M.Ö. 6000 yılından beri kullanıldığı tespit edildi. Aynı zamanda, mağara içerisinde Asur krallarının kitabe ve kabartmaları da göze çarpıyor. Yöre halkının söylentilerine göre, Makedonya Kralı Büyük İskender’in Pers seferine giderken 15 bin kişilik ordusuyla burada konakladığı rivayet ediliyor.

Bırkleyn Mağaralarına gelenler, mağaradan çıkan buz gibi suyun ve eşsiz manzaranın keyfini çıkardıkları gibi, aynı zamanda bu toprakların binlerce yıl öncesine uzanan tarihine de tanıklık ediyorlar.

Kaynak: HABER MERKEZİ