9 Eylül Gazetesi'nden Mert Yasin Alpdündar'ın haberine göre; Türkiye’de ilaç temininde yaşanan sorunların, sabit döviz değeri fiyatlandırmasından kaynaklandığı, geçtiğimiz eylül ayında yüzde 23,5 artışla 21,67 lira olarak belirlenen Euro değerinin, güncel kurun çok altında kalması nedeniyle sorunun çözülmediği aktarıldı.
Eczacılar, özellikle ithal ilaçlarda temin sorununun devam ettiği ifade ederken, İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, göz damlasından, kanser ilaçlarına kadar pek çok ithal ilacın piyasada bulunmasında zorluk yaşandığını dile getirdi. Konuyu 9 Eylül Gazetesi'ne değerlendiren Tuncay Sayılkan, “Enflasyonun yüksek olduğu ülkemizde ilaçlara bir yıl sonra yüzde 23.5 zam geldi. Bu koşullar yerli üretimi de zora sokar. Personel gideri yüzde 75, kiralar yüzde 100 artmış, ulaşım maliyetleri ikiye katlanmış ama ilaca bu kadar zam veriliyor. Bu üretici birkaç ay daha götürür. Yılbaşından sonra koşullar daha da ağırlaşacağından, giderler artacağından yerli ilaçları da bulmakta zorluk çekeriz” dedi.
‘İTHAL İLAÇLARIN TEMİNİNDE SORUNLAR VAR’
Sayılkan, “Göz damlasından, tansiyon, insülin ve kanser ilacına kadar ithal ilaçların temininde sıkıntılar yaşanıyor. Diğer tarafta yerli olsa da hammaddesi, yardımcı maddeleri ithal olan ilaçların temininde de sorunlar var. Şu anda yeni nesil kanser ilaçlarının hiçbiri Türkiye’de yok. Son 4-5 yılda Avrupa’da kanser ilaçlarıyla ilgili ciddi gelişmeler yaşandı. Yeni nesil, yüksek teknoloji ilaçlar çıktı. Ama bu fiyatlandırma ile Türkiye’ye hiç gelmediler. Fiyatlandırmanın değişmesi, enflasyon oranı kadar artış yapılması lazım" ifadelerini kullandı.
YERLİ İLAÇLARDA DA SORUN YAŞANABİLİR
laç fiyatlandırmasındaki euro değeri yüzde 23,5 artırıldığını hatırlatan Sayılkan, "Enflasyonun yüksek olduğu ülkemizde ilaçlara bir yılda yüzde 23.5 zam yapmak yerli üretimi de zora sokar. Personel gideri yüzde 75, kiralar yüzde 100'ün üzerinde artmış, ulaşım maliyetleri ikiye katlanmış. Ama ilaca verilen zam enflasyonun çok altında kalıyor. Üretici bu fiyatlarla birkaç ay daha işini götürür. Ama yılbaşından sonra koşullar daha da ağırlaştığında, yerli ilacı bulmakta da zorluk çekeriz" diye konuştu.
‘SAĞLIK EN SON TASARRUF EDİLECEK ALAN OLMALI’
Sorunların fiyatlandırma sisteminden kaynaklandığını vurgulayan Sayılkan, “Döviz kurunda, bir önceki yıl artışının yüzde 60’ı oranında zam yaparsan, her yıl artarak giden bir sorun oluşur. Kasım ayında Euro kuruna 21.5 TL’ye çıkardılar. Bu euro kuruyla yabancı firmaların hiçbiri ilaç getirmez. Hiç kimse zararına ticaret yapmaz” ifadelerini kullandı. Sayılkan, “Şimdi ilaçta dışa bağımlısın. Yabancı ülkelerden özellikle hayati ilaçları almak zorundasın ama euro kurunu aşağıya çekersen, ilaç getirmezler. Bu şu demek; sağlığa yeterince destek verilmiyor. Sağlık harcamalarını herhangi bir harcama gibi görüyorlar ve oranda da bir tasarruf çabası içerisindeler. Ama sağlık en son tasarruf edilecek yer. Biz bunu anlatmaya çalışıyoruz” dedi.