Vakıf üniversitelerinin ücretleri, son yıllarda dudak uçuklatan rakamlara ulaştı. Anayasal bir hak olan eğitim, giderek ayrıcalıklı bir hizmete dönüşmeye başladı. Eğitim artık sadece bir “başarı” değil aynı zamanda “sermaye” işi ile paralel giderken fırsat eşitliği derin bir yara alıyor. Eğitim Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Zeliha Danyeli eğitim sisteminde derinleşen sınıfsal ayrışmaya dair şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sadece üniversitelerde değil ilkokul, ortaokul, liselerde de özel okullara yönlendirme söz konusu. Çünkü hepimizin bildiği gibi ne yazık ki sınav sistemine dayalı olan bir eğitim sistemimiz var. Yani öğrencileri kendi içerisinde başarılı ve başarısız şeklinde kategorize eden bir eğitim sistemimiz söz konusu.
Bu da ister istemez gelecek kaygısı yaşayan öğrenci ve velileri farklı arayışları itebiliyor. Daha iyi bir eğitimle birlikte meslek edindirmeyi düşünen veliler, kendilerini çok zorlasalar da eğitim mücadelesi veriyorlar. Ben özel okullara gönderebilmek için kredi çeken velileri biliyorum. Çok büyük uğraşlar doğrultusunda velileri ekonomik olarak çok zorlayan bir sistem var.
ÖZEL OKULLARA YÖNLENDİREN SİSTEMDEN VAZGEÇİLMELİ
Siz çok küçük yaştan başlayarak bir yarışmaya çocukları endekslediğiniz zaman pedagojik açıdan da olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Yani ne yazık ki eğitim sisteminde ciddi yapısal sorunlar yaşıyoruz. Yani bu eğitim sisteminden bir an önce vazgeçilerek gerçekten öğrencileri kendi yeteneklerine göre ve kendi ilgi alanlarına göre eğitim görecekleri sistemin önünü açmak gerekiyor. Bu şekilde özel okullara yönlendiren sistemden bir an önce vazgeçilerek, devlet okullarının altyapılarının çok iyi iyileştirilerek, daha donanımlı hale getirilerek tüm öğrencilerin eşit koşullarda eğitim sisteminde bulunması gerekiyor, eğitim görmesi gerekiyor.”
Eğitimin bütüncül düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Danyeli, kamusal eğitim hakkı ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
EĞİTİM KAMUSAL BİR HAKTIR
“Aslında hepimizin bildiği gibi eğitim, kamusal bir haktır ve bu kamusal hak doğrultusunda da tüm öğrencilerin eşit koşullarda eğitim görme hakkı vardır. Burada özellikle bu özel merkezle odaklı bakıldığından dolayı eğitim sisteminde özel dersler, özel kurslar, özel okullar öğrenciler arasında bir avantaj konusunda da bir eşitsizliği de beraberinde getiriyor.
Yani bu türde özel ders, özel okullara giden öğrencilerde bir ayrıcalık da oluşturabiliyor. Bu da gerçekten ciddi anlamda eşitsizliği, ayrımcılığı daha da derinleştiren, adaletsizliği daha da derinleştiren bir yapısal sorun olarak ortaya çıkıyor. Eğitimi bütüncül düşündüğümüzde, öğrenci pedagojik ve sosyal açıdan her yönüyle eğitim sisteminin içerisinde bulunur.”
Her geçen gün özel okulların sayısının artmasıyla beraber, eğitimde eşitlik ilkesinden uzaklaşıldığının altını çizen Danyeli şöyle konuştu:
“Ne yazık ki bu özellikle son 23 yıllık AKP iktidar süresince her geçen gün devlet okullarının altyapı sorunları çözülmedi, eğitim daha çok dinselleştirildi, bilimsel eğitimden uzaklaştırıldı. Bu dönemde özellikle liberal aileleri özel okullara yönlendirme durumu daha da açığa çıkmıştır. Artık net bir şekilde görülmüştür. Her geçen gün özel okulların sayısı artmakta ve bununla birlikte gerçekten de eğitimi tamamen eşitlik ilkesinden uzak bir pozisyona getirmektedir. Her öğrencinin gerçekten de tam donanımlı okullarda nitelikli ve bilimsel eğitim görme hakkı vardır.”