Enerji tüketimi akşam saatlerinde zirveye ulaştı
Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) verilerine göre, ülke genelinde dün toplam 1 milyon 79 bin 353 megavatsaat elektrik tüketildi. Özellikle sıcak hava dalgasının etkili olduğu gün boyunca, en yüksek tüketim seviyesi saat 21.00’de ölçüldü. Bu saat diliminde, tüketim tam 49 bin 654 megavatsaate ulaştı.
Sabah saatlerinde tüketim düşük seyretti
Günün en düşük tüketimi ise sabah 07.00’de kaydedildi. Bu saatlerde yalnızca 36 bin 513 megavatsaat elektrik kullanıldı. Bu fark, gün içindeki enerji talebi dalgalanmasını ve vatandaşların özellikle akşam saatlerinde yoğun enerji tükettiğini ortaya koydu.
Elektrik üretimi tüketimin üzerinde kaldı
Aynı gün içerisinde Türkiye’nin toplam elektrik üretimi 1 milyon 86 bin 148 megavatsaat olarak gerçekleşti. Bu veri, tüketimin yaklaşık 7 bin megavatsaat üzerinde bir üretim yapıldığını ve arz-talep dengesinin sağlandığını gösteriyor. Bu durum, elektrik kesintisi riskini düşürürken, enerji güvenliği açısından olumlu bir tablo sundu.
İthal kömür santralleri liderliği bırakmadı
Üretim kaynaklarına bakıldığında, ilk sırada ithal kömür santralleri yer aldı. Toplam üretimin yüzde 21,6’sı bu santrallerden sağlandı. Onu doğal gaz santralleri yüzde 20,3, barajlı hidroelektrik santralleri ise yüzde 14,3 ile takip etti.
Enerji uzmanlarına göre, ithal kömürün üretimdeki ağırlığı, enerji dışa bağımlılığı tartışmalarını da yeniden gündeme getirdi. Özellikle sürdürülebilirlik ve çevresel etki açısından yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişin hızlanması gerektiği vurgulanıyor.
Doğalgaz santralleri ikinci sırada
Doğal gaz santralleri, yaz aylarında soğutma sistemleri ve klima kullanımı nedeniyle artan enerji ihtiyacına karşı önemli bir rol oynadı. Toplam üretimin yüzde 20,3’ünü oluşturan bu santraller, anlık talebi karşılamada esnekliğiyle öne çıkıyor.
Enerji sektöründeki uzmanlar, doğal gaz fiyatlarındaki dalgalanmaların üretim maliyetlerini doğrudan etkilediğine dikkat çekiyor.
Barajlı hidroelektrik santralleri yazın geride kaldı
Barajlı hidroelektrik santraller, toplam üretimin yalnızca yüzde 14,3’lük kısmını sağladı. Bu oran, yağışların yetersiz olduğu yaz aylarında baraj rezervuarlarının düşük doluluk oranıyla ilişkilendiriliyor. Mevsimsel değişkenlik, hidroelektrik üretimi olumsuz etkilerken, yılın ilk yarısına göre önemli bir düşüş yaşandığı gözlemleniyor.
Yaz sıcakları tüketimi artırdı
Temmuz ayının ortasında yaşanan aşırı sıcak hava dalgası, elektrik talebinde keskin bir yükselişe neden oldu. Özellikle konutlarda klima ve soğutma sistemlerinin kullanımı, akşam saatlerinde tüketimin rekor seviyelere çıkmasında belirleyici oldu.
Uzmanlar, önümüzdeki günlerde hava sıcaklıklarının daha da artması halinde, tüketim rekorlarının yeniden kırılabileceği uyarısında bulunuyor. Bu nedenle üretim kaynaklarının kesintisiz devrede olması büyük önem taşıyor.
Yenilenebilir kaynaklar geride kaldı
Elektrik üretiminde güneş, rüzgar ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının payı ise diğer kaynaklara göre daha sınırlı kaldı. Bu durum, yaz mevsiminde güneş enerjisinin yeterli kapasiteyle devreye alınamaması ve rüzgar hızlarındaki düşüşle ilişkilendirildi.
Enerji çevreleri, yenilenebilir yatırımların hızlandırılması ve bu kaynakların sistemde daha fazla yer bulması gerektiğini vurguluyor. Hem çevre dostu üretim hem de maliyet avantajı açısından yenilenebilir enerjiye geçişin kritik bir aşamada olduğu ifade ediliyor.