Zorlu, 2 yıl önce Cumhuriyet tarihimizin en büyük felaketlerinden birini yaşadığımıza dikkat çekti şunları söyledi:
DEPREM GERÇEĞİYLE YÜZLEŞMELİYİZ
“Son günlerde Ege Denizi'nde meydana gelen art arda sarsıntılar, yaşadığımız coğrafyanın değişmez bir gerçeği olan deprem riskini bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye’nin büyük bir kısmı aktif fay hatları üzerinde yer alıyor ve her an yeni bir felaketle karşı karşıya kalabiliriz. Ancak artık depremi yalnızca yaşandıktan sonra konuşan bir ülke olmaktan çıkmalıyız. Acıyı önlemenin tek yolu, felaket gelmeden harekete geçmektir.”
DİRENÇLİ KENTLER
Kentlerimizi depreme dirençli hale getirmek için merkezi ve yerel yönetimlerin, meslek odalarının ve sivil toplum kuruluşlarının etkin bir iş birliği içinde çalışmasını da öneren ESİAD Başkanı Sibel Zorlu, şöyle devam etti:
“Mevcut yapı stoku gözden geçirilmeli, riskli binalar ya güçlendirilmeli ya da kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmelidir. Kentsel dönüşüm, yalnızca eski ve riskli yapıların yenilenmesi değil, aynı zamanda güvenli, sürdürülebilir ve yaşanabilir şehirler inşa etmenin en önemli adımlarından biridir. Bu kapsamda inşa edilecek yeni yapılar bilimsel kurallara ve sıkı denetimlere tabi tutulmalıdır. Bunun yanı sıra, afet bilinci toplumun tüm kesimlerine kazandırılmalı; eğitimler, tatbikatlar ve bilinçlendirme çalışmaları artırılmalıdır
Bilimin ve aklın ışığında, güvenli bir gelecek inşa etmek için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Çünkü güvenli şehirler, güçlü yarınlar demektir. Bugün alacağımız her önlem, yarın yaşanacak bir felaketi önleyebilir. Bu duygu ve düşüncelerle, depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyor, geride kalanların acılarını yürekten paylaşıyoruz.”